GündemBiber gazından kaçtı, hayatı karardı

Biber gazından kaçtı, hayatı karardı

06.06.2013 - 16:47 | Son Güncellenme:

ESKİŞEHİR'de Taksim Gezi Parkı eylemine destek için düzenlenen yürüyüşe katılan ve polisin biber gazı sıkması üzerine ara sokağa kaçan 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, sivil giysili 5-6 kişinin saldırısına uğradı. Beyin kanaması geçirdiği belirlenen ve ameliyata alınan Korkmaz'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.

Biber gazından kaçtı, hayatı karardı

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir'de geçen 2 Haziran Pazar gecesi Gezi Parkı eylemine destek için AK Parti il binasına yürüyen yaklaşık 4 bin kişinin bulunduğu kalabalık arasında yer aldı. Polisin boyalı basınçlı su ve biber gazlı müdahalesinin ardından ara sokaklara kaçan Ali İsmail Korkmaz, iddialara göre burada sivil giysili 5-6 kişinin saldırısına uğradı. Korkmaz'ı arkadaşları yaralı halde bulup Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü içerisindeki Mavi Hastane'ye götürdü. Korkmaz buradan yakındaki Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. İddialara göre Ali İsmail Korkmaz'ın burada tomografisi çekildi ve 'Bir şeyin yok' denilerek müşahede altına alınmayıp evine gönderildi.

Haberin Devamı



Pazartesi günü sabaha karşı hastaneden eve gidip uyuyan Ali İsmail Korkmaz'ı arkadaşları uyandığında konuşmada güçlük çektiğini görünce, durumu ailesine haber verdi. Korkmaz'ın Hatay'da avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz, Eskişehir Barosu'nu arayarak yardım istedi. Baronun girişimleriyle Ali İsmail Korkmaz aynı gün Eskişehir Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada yapılan tetkiklerde Korkmaz'ın beyin kanaması geçirdiği belirlendi. Korkmaz ambulansla sevk edildiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi'nde salı günü ameliyata aldı.

AVUKAT AĞABEY: POLİS Mİ VATANDAŞ MI EMİN DEĞİLİZ

Babası Şahap Korkmaz, annesi Emel Korkmaz ile birlikte Eskişehir'e gelen avukat ağabey Gürkan Korkmaz, kardeşinin biber gazından kaçmak için girdiği ara sokakta polis ya da bir grup vatandaşın saldırısına uğrayarak beyin kanaması geçirdiği söyledi. Gürkan Korkmaz "Kardeşim eylem esnasında atılan bir biber gazından kaçmak için girdiği bir ara sokakta bir grup tarafından darp ediliyor. Başına, omzuna, vücudunun çeşitli yerlerine darp alıyor. Bunun sonucunda omuzunda kırık, beyninde kanama oluşuyor. Beyin ameliyatına alınıyor. Hayati tehlikesi devam ediyor" dedi.

Kardeşinin olay gecesi bir-kaç arkadaşı ile beraber olduklarını, protesto eylemine katıldıklarını ifade eden avukat Gürkan Korkmaz şöyle konuştu:
"Kardeşim bir-kaç arkadaşıyla berabermiş. Biber gazı atılınca dağılmışlar. Kendi bir ara sokağa girmiş. Yani ondan sonra kendisini bulan arkadaşının anlattığı kadarıyla sivil giyimli bir grup tarafından, tabi bunların polis mi? Vatandaş mı? olduğundan emin değiliz. Ama ondan sonra bazı arkadaşları 'Polisler darp etti' demiş. Yani orada darptan dolayı, ya da geçirdiği travmadan dolayı çok sağlıklı ifadelerde bulunmamış. Hatta hastaneye ilk gittiğinde 'Düştüm' demiş. Artık korkudan mı? Travmadan mı kaynaklı? Yani faillerin kim olduğu konusunda gerek savcılığın, gerek başta baro olmak üzere Eskişehir barosu avukatlarının çok ciddi çalışmaları var. En kısa zamanda faillerin bulunmasını temenni ediyoruz. Ama şu anda net bir bilgi yok elimizde maalesef. Pazar gecesi önce hastaneye Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü içerisindeki Mavi Hastane'ye götürülmüş. Orada tomografi bölümü olmadığı için kafa travması ve omuz kırığı teşhisi ile Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne yönlendirilmiş. Orada omzunda kırık değil doku zedelenmesi olduğu, kafasında da bir şey olmadığı teşhisi ile evine gönderiliyor, yani müşahede altına alınmıyor. Kendisi de yorgun olduğu için eve gidip uyumuş. Uyandığında arkadaşları fark etmiş. Dili dönmüyormuş, konuşmalarında sıkıntı varmış. Bunu bana iletmeleri sonucunda ben Eskişehir Barosu'ndan avukat arkadaşlarımla irtibat kurdum. Avukat arkadaşlar vasıtasıyla hastaneye sevkini sağladık. Pazartesi akşamı Eskişehir Devlet Hastanesi beyin kanaması teşhisi konulduktan sonra ESOGÜ Hastanesi'ne sevk edildi. Burada beyin kanaması teşhisi konulduktan sonra ertesi gün yani Salı günü ameliyata alındı. O gün o saatten beri uyutuluyor. Doktorların beyanına göre durum ciddiyetini koruyor. Yani temennimiz öncelikle sağlığına kavuşması, faillerinin bulunması. Yunus Emre Devlet Hastanesi'nin yapmış olduğu, daha doğrusu yapmamış ihmalden dolayı hukuki süreç başlatacağız. Failleri için de gerekli çalışmalar yapılıyor. Bekliyoruz, dua ediyoruz. Kardeşim, daha önce herhangi bir olaya karışmadı, herhangi örgüt, parti ile ilişkisi yoktu. Keşke böyle olmasaydı. Orantısız güç kullanılmış, polisler yapmışsa. Değilse bilinçsiz bir müdahalede bulunulmuş. Bu olayı esefle kınıyoruz."

KAN SULANDIRICI KULLANIYORDU
Avukat Gürkan Korkmaz, kardeşinin kalp rahatsızlığı nedeniyle kan sulandırıcı kullandığını da belirtti.

BABA: SANKİ ÜZERİNDEN ARABA GEÇMİŞ
Baba, inşaat işçisi Şahap Korkmaz da, "Vücudu şu anda mosmor, sanki üzerinden araba geçmiş. Biz de kimin yaptığını bilmiyoruz. Doktorlar şu anda tekrar beyin kanaması olmasın diye uyutuyorlar. Ne zaman uyanacağı belli değil. Vuranlar tespit edildiği zaman gerekli işlemleri yapacağız. Sonuçta bir can, bir insan, yazık. Ona saldıranın da babası, oğlu vardır. Onun da düşünmesi lazım. Ben oğlumu sürekli telefonla arıyordum, ağabeyi de saat başı arıyordu. Olaylardan uzak durmasını, katılmamasını söylüyorduk. O da katılmadığını, uzaktan izlediğini söylüyordu. Yapılanlar bir insana gerçekten yapılmayacak şeyler" diye konuştu.

ANNE, KIRMIZI MONTUNU GİYDİ
Oğlunun olay sırasında giydiği kırmızı renk montu giyen evli 4 çocuk annesi Emel Korkmaz, "Oğlumun üzerinde bu kırmızı mont, yeşil tişört varmış. Üzerinde de yırtıklar var. Ülkesini seven, barışı seven bir çocuk. O kadar tembih etmemize rağmen gitmiş. Ama zaten ara sokaktan geçerken olmuş" dedi.

SAATLERCE DOLAŞMIŞ
Eskişehir Barosu tarafından görevlendirilen gönüllü avukat Selin Dağlar da gazetecilere yaptığı açıklamada "Ali İsmail Korkmaz yaralandıktan sonra Anadolu Üniversitesi içerisinde yer alan hastaneye başvuruyor. Omzunda kırık olması ve başına darbe alması nedeniyle Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne sevk ediliyor. Burada tetkikleri yapıldıktan sonra bırakılıyor. Hiçbir şekilde alçıya alınmadan saatlerce sargılı bir şekilde dolaşmış. Akşam eve gittikten sonra uyuyor. Uyandıktan sonra konuşmasında güçlük çekince kuzeniyle birlikte yeniden Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne gidiyorlar. Burada kendilerinin adli vaka olduğunu söyleyen yetkililer önce Çarşı Polis Merkezi'ne gitmeleri gerektiğini söylüyor. Çarşı Polis Merkezi'de bizim alanımızda değil diye Odunpazarı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gönderiyor. Tam bu aşamada bana ulaştılar. İfadesinin ardından Devlet Hastanesi'ne gittik. Tomografisi çekildikten sonra beyin kanaması geçirdiği tespit edildi. Daha sonra buraya geldik. Şu anda ameliyat geçirdi, hayati tehlikesi devam ediyor. Biz Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak olayın takipçisi olacağız" diye konuştu.

BÜYÜKERŞEN: GENÇLERİN NİYETİ KÖTÜ DEĞİL
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Yılmaz Büyükerşen de ESOGÜ Hastanesi'ne giderek üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın sağlık durumu ile ilgili olarak doktorlardan bilgi aldı. Hastane önünde Korkmaz ailesine geçmiş olsun dileklerine bulanan Yılmaz Büyükerşen basın mensuplarının soruları üzerine, "Şu anda uyutuluyor. Doktorlar beyin kanaması olduğunu söylediler. Verilen bilgiye göre de ifadesini almak için çok gezdirmişler. Belki vaktinde müdahale edilebilseydi böyle müessif hadise olmazdı. Allah'tan ümit kesilmez. İnşallah kurtulur, bir cana daha mal olmaz. Böyle şiddete, gaza dayalı müdahalelerin taraftarı değiliz. Doğru değil. Şiddet şiddeti doğuruyor. İnşallah bundan sonra bu şiddet olayları cereyan etmez. Ben gençleri uyardım. Provokatörler girer, ajanlar girer, kendinize dikkat edin çocuklar dedim. Böyle kitle olaylarında ne amaçla insanların aranıza karıştığına dikkat etmek gerekiyor" dedi.

Yılmaz Büyükerşen, Eskibağlar Mahallesi Üniversite Caddesi'nde eylemcilerin birkaç gündür yolu trafiğe kapatmasıyla ilgili soruya da "Yetkililerin onlarla görüşüp, makul bir şekilde, şiddete başvurmadan ikna etmeleri mümkün. Gençlerin niyetleri kötü değil. Özgürlük istiyorlar, demokrasi istiyorlar. Seslerini bugüne kadar duymayanlara duyurmaya çalışıyorlar. İnşallah bu günler geçer gerçek demokrasiye, özgürlüğe kavuşuruz. Bütün temennimiz o. Gençler bana söz verdi. Hiçbir taşkınlık yapmıyorlar. O yüzden onlara da teşekkür ediyorum" diye konuştu.