11.09.2017 - 07:28 | Son Güncellenme:
'Kimyasal silah üretildi' iddiası ile 1991 yılında ABD tarafından işgal edilen Irak’ta ‘Çekiç Güç’ himayesinde ve Barzani liderliğinde Kuzey Irak Federe Kürt Bölgesi kuruldu. Esed karşıtı ayaklanmanın iç savaşa dönüştüğü Suriye’de DEAŞ bahanesi ile sahaya inen ABD, Irak benzeri bir Kürt koridorunu da Suriyenin doğu ve kuzey bölgelerinde PKK öncülüğünde inşa etti. ABD himayesinde kurulan Irak Federe Kürt Bölgesi ile Suriye’de Pentagon-PKK ortaklığıyla hayata geçirilen PYD işgalindeki sözde kantonlarda eşzamanlı referandumlar yapılıyor. Barzani yönetimininin Duhok ve Erbil merkezli Kuzey Irak Kürt Devleti’nin ilanı için seçtiği referandum tarihi 25 Eylül olurken, Suriye PKK’sı PYD ise Afrin, Haseke, Rakka, Ayn el-Arab ve Tel Abyad bölgelerini kapsayan sözde federal devlet için oylama tarihi olarak 28 Eylül’ü seçti.
ORTAK AKIL YÖNETİYOR
Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin doğu ve kuzey bölgelerini kapsayan Kürt Devleti ilanlarını ‘ortak bir aklın yönettiğini’ söyleyen Irak Türkleri Derneği Başkanı Mehmet Tütüncü, projenin fikri planda İsrail, fiili olarak da ABD ve Avrupa tarafından organize edildiğini söyledi. Bugün gelinen noktanın 1930’larda başlayan sürecin devamı olduğunu belirten Tütüncü, PKK, Barzani, Talabani, Goran ve hatta İslamcı Kürt çevrelerin ‘Büyük Kürdistan’ projesini ‘milli dava’ görme konusunda ittifak halinde olduklarını belirtti. İngiltere, ABD ve Avrupa ülkelerinin 1930’lu yıllardan beri Kürt gençlerini ‘Büyük Kürdistan ideali’ konusunda yetiştirdiğini söyleyen Tütüncü, gelinen noktada Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de etkin bir ‘Kürt Diasporası’ oluştuğuna dikkat çekti.
3 YIL İÇİNDE BİRLEŞİRLER
Suriye’de muhalif gruplara karşı 2014 yılında savaş ilan eden terör örgütü DEAŞ, aynı yılın temmuz ayında Ayn el-Arab’a saldırdı. ABD’nin PYD saflarında savaşa dahil olmasını sağlayan DEAŞ’a karşı, Barzani’ye bağlı peşmerge güçleri de PYD ile birlikte savaştı. Suriye PKK’sı ile Peşmerge ittifakı, Ayn el-Arab’ın dışında Tel Abyad ve Süluk bölgelerinde de devam etti. DEAŞ bahanesiyle aynı siperde savaşan PYD ve KDP’lilerin siyasi alanda da ittifak halinde olduğunu anlatan Mehmet Tütüncü, en fazla 3 yıl içerisinde, Öcalan’ın PKK’sı tarafından Suriye kuzeyinde kurulan PYD korsan devleti ile Barzani’nin Kuzey Irak’ta ilan etmeye hazırlandığı Kürt devletinin birleşeceğini/birleştirileceğini iddia etti. Kuzey Irak'ta referandum aleyhine açıklamaları ‘taktik hamle’ olarak değerlendiren Kerkük asıllı Tütüncü, bölgede Goran (Değişim Hareketi), Komel (Kürdistan İslami Toplum Partisi) ve Talabani’nin KYB’sine (Kürdistan Yurtseveler Birliği) mensup kişilerin sandıkta olumlu yönde oy kullanacağını ifade etti.
‘EVET’ KESİN GİBİ
Mesud Barzani yönetimi, Suriye’de ABD eliyle PYD’ye kurdurulan kantonların en sıkı destekçisi durumunda. Barzani’ye bağlı medya organları, PYD’nin işgal ederek ilan ettiği kantonlar ile birlikte Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan birçok ili haber bülteni ve hava durumlarında ‘Büyük Kürdistan’ üst başlığı altında aynı harita içerisinde veriyor. İsimleri değiştirilerek tek bir harita kapsamında verilen ‘Birleşik Kürdistan’ bölgeleri, bölgeye dönük hedefin en bariz göstergesi olarak nitelendiriliyor.
Barzani yönetiminin referandum hamlesini ‘tehlikeli bir girişim’ olarak değerlendiren Irak Merkezi Hükümeti ile birlikte Irak Türkmenleri ve Hıristiyan azınlık temsilcileri 25 Eylül Referandumu’na karşı olduklarını ilan ettiler. Yeni Şafak’ın Musul, Kerkük ve Süleymaniye’de görüştüğü kaynaklar, oylamanın yapılması durumunda 26 Eylül’de yüzde 65 oranında ‘Bağımsız Kürdistan’a Evet’ oyu çıkacağı görüşünde. Kaynaklar, referanduma sayılı günler kala, bölgedeki Türkmen ve Araplar üzerinde farklı girişimlerin sahneye konulabileceğini, Barzani karşıtı Kürt muhalefetinin “Bu fırsatı kaçırmamalıyız” dediğini belirtiyor.
Kaynak: Yeni Şafak