GündemBabam JİTEM ve MİT için çalıştı

Babam JİTEM ve MİT için çalıştı

24.05.2009 - 00:27 | Son Güncellenme:

Babasının hayatıyla ilgili olarak ‘Kod Adı Yeşil’ kitabını yazan Murat Yıldırım, “Babam MİT, JİTEM ve sonra tekrar MİT için çalıştı. Emniyet’le de fikir alışverişleri oluyordu. OHAL toplantılarına katılıyordu” dedi

Babam JİTEM ve MİT için çalıştı

Babasının hayatı ve ilişkileriyle ilgili bir çok bilinmeyenin yer aldığı “Kod Adı Yeşil” isimli kitabı yazan “Yeşil” lakaplı Mahmut Yıldırım’ın oğlu Murat Yıldırım, Milliyet’e yaptığı açıklamalarda babasının Susurluk ekibiyle ilişkilerine, hesabına yatan paralara ve yeraltı dünyasıyla bağlarına da değindi. 

Babanız devletin hangi birimleri için çalıştı?
MİT, JİTEM ve sonra tekrar MİT... Emniyetle de fikir alışverişleri oluyordu, mesela OHAL toplantılarına katılıyordu. Zaten bunu Mehmet Eymür de açıkladı. O toplantılarda görenler de var.

Kitapta babanızın Susurluk ekibiyle mücadelesi anlatılıyor. Babanız bunlarla tek başına mı mücadele ediyordu? Kim adına yapıyordu bunu?
Kimin adına takip ettiğini, mücadele ettiğini bilmiyorum. Ama benim anladığım şu: Babamı kötü gösteren, günah keçisi gösteren bu tayfa, Susurlukçular. İlk şuradan başladılar: “Yeşil itirafçıdır” diye haber yaydılar. Behçet Cantürk, Savaş Buldan gibi bütün faili meçhul cinayetlerin altına Yeşil’i soktular. Gazi olayları başladığı zaman kendi kalemşorları, gazetecileri vasıtasıyla Yeşil’in yaptığını ilan ettiler.
Önce “her kötülüğü yapabilen Yeşil” diye bir karakter ortaya çıkardılar. Ondan sonra bütün suçu onun üzerine yıkmaya çalıştılar.

‘Küçük’le hiç görmedim’

Veli Küçük ilişkisi?
Ben o dönemlerde görev yapan, evimize gelen hemen hemen herkesin ismini biliyordum. Ama Veli Küçük’ü bir kere dahi görmedim. Herhangi bir ilişkilerine şahit olmadım.

Çatlı’yla ilişkisi nasıldı?
Babam da ülkücüydü ama işin doğrusu Çatlı’ya kızardı. İnsanların kendi işlerini yaparken ülkücülüklerini ön plana çıkarmalarına kızardı. Bununla birlikte birbirlerine öyle hasım da değillerdi.

Yeraltı dünyasıyla ilişkileri nasıldı? Görüştüğü insanlar var mıydı?
Ben yeraltı dünyasıyla bir ilişkisine şahit olmadım. Babam istihbaratçıydı. Herkesle görüşebilir. Eğer bilgi toplamak istiyorsa birileriyle görüşmesinden daha doğal bir şey olamaz. Geçmişte istihbarat toplamak isteyen herkes aynı şeyi yapmıştır. 

‘PKK’ya hedef gösterildik’

Bir telefon konuşmasında Yeşil, Tilki Selim adlı bir kaçakçıdan para istiyor, haraç isteyen kişi babanız mı?
Evet, babam. Ben şunu sormak istiyorum, bunu kim kaydetti? Emniyet... Susurlukçular... Bunu dinleyen kaydeden emniyet niye müdahale etmedi? Babam orada üstüne basa basa “Ben Yeşil’im” diyor. Acaba bu onların otoritesini yıkmak için verilen bir mesaj mı? Bütün cinayetlerin arkasında Yeşil gösterildi. Bir günah keçisi olarak. Gidin Behçet Cantürk’ün, Savaş Buldan’ın ailelerine sorun, kendileri Yeşil’in yapmadığını söylüyorlar. Amaç yenilginin intikamını almaktır, emellerine ulaşamayan bir grubun, Susurlukçuların intikamıdır bu.
1996’da Suriye’ye operasyona gönderiyorsun. 1.5 yıl sonra evini basıp adresini gazetelere manşet veriyorsun. Evimiz basıldığında bir tane çekmeceye bile bakılmadı. Bütün ailem emniyete gitmiştir, hiçbir soru sorulmamıştır ama ertesi gün bütün gazetelerde Yeşil’in ev adresi lanse edilmiştir. Amaç nedir? Kendi yapamadıkları işi PKK’ya yaptırmak. Yani bizi hedef gösterip, PKK’yı taşeron olarak kullanmak.

‘Mal varlıklarımız sorgulansın’

Babanızın hesabına yatırılan paralar var?
Susurlukta ismi geçen herkesin mal varlığını araştırın, ailesinin mal varlığını araştırın. Sonra gelin bizimkiyle karşılaştırın. Cevap orada zaten... Bütün paralar bir tek hesaba yatmış, açık ve net tek hesap. Ama biz bu paraları görmedik, bize gelen bir şey yok. Ben meslek lisesinde okudum. Her hafta atölye derslerinde malzeme alamayan tek çocuk bendim. O dönemde de paralar geliyordu...

Devlete küskün müsünüz?
Bize bu kötülükleri devlet yapmadı, Susurlukçular yaptı. Yapsa bile biz devletten asla şikâyetçi olmayız. Devlet bizim için manevi bir kavramdır.