24.12.2022 - 11:22 | Son Güncellenme:
Kentte süpermarkette çalışan, 2 çocuk babası Adem Bingöl, uzun süre cep telefonu ve internet kullanması nedeniyle ilkokul 2'nci sınıf öğrencisi oğlu Rüzgar Çınar ile sorun yaşamaya başladı. Yasaklamalarla sorunu çözemeyen Bingöl, ara buluculuk yönteminden faydalanmaya karar verdi. Müzakereci Arabulucular Derneği Başkanı Feridun Balcı ile görüşen Bingöl, günde ortalama 3 saat internet ve cep telefonu kullanan Rüzgar'ın müzakereyle ikna edilmesini sağladı. Rüzgar'ın hafta sonu 1,5 saat, hafta içi ise yarım saat internet kullanmayı kabul etmesi üzerine baba-oğul ara buluculuk sözleşmesi imzaladı.
KAZAN- KAZAN ÇÖZÜMLER
Aynı zamanda 29 yıllık felsefe öğretmeni olan Müzakereci Arabulucular Derneği Başkanı Feridun Balcı, derslerinde kullandığı yöntem sayesinde çok sayıda çatışmayı çözdüğünü söyledi. Bu eğitim yılı sonunda emekliye ayrılmaya hazırlanan Balcı, dernek işlerine ağırlık vermek istediğini belirterek, "Son yıllarda ülkemizde ebeveynlerle çocukları arasında çok sık anlaşmazlıklar yaşanıyor. Çocuklar ebeveynleriyle eşit söz hakkına sahip şekilde masaya oturup uzlaşmaya çalışıyorlar. Biz de sorduğumuz sorularla onları yönlendiriyoruz. Bu defa da öyle oldu. Rüzgar, hafta sonu 1,5 saat, hafta içi ise yarım saat internet kullanımıyla kabul etti. Babası da bunu onayladı. Müzakere sonucu uzlaştılar" dedi.
Z kuşağının ebeveynlerinden sınırsız isteklerde bulunabildiğini dile getiren Balcı, sorunların dayatmayla değil uzlaşmayla aşılabildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:
"Çocuklarımızla müzakere etmeden, onları ikna etmeden isteklerini reddettiğinizde yeni sorunlar ortaya çıkabiliyor. Yapay zeka çağına girdiğimiz bu günlerde çocukların elinden bilgisayarı, tableti almak çözüm değil. Tek çözüm müzakere etmek, uzlaşmak ve 'kazan- kazan' çözümler üretmek. Bugün de böyle bir çözüm ürettik. 2006 yılında çalıştığım lisede müzakere ara buluculuk projesi yaptık. Eğitim ortamında öğrenciler kendi yaşadıkları çatışmaları kendi akranlarının yardımıyla ara buluculuk yapıp, çözüyorlardı. Adem o dönemden öğrencim. Okulumuzda sık sık fiziksel şiddete dayalı kavgalar yaşanıyordu. Adem, 16 yıl önce bir okulda uzlaşma kültürüne şahit olmasaydı aklına bu çözüm gelmeyebilirdi. Bunu örgün eğitim kurumlarında yaygınlaştırmalıyız. Toplumsal yaşamın her alanında diyaloğa, uzlaşmaya, müzakereye açık nesiller yetiştirmek gerektiğini düşünüyorum."