14.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
‘Aşı yaptırmam’ diyenlerin oranı 1.5 kat arttı
Yaz başında normalleşme konuşuyorduk. Mesela ekonomi gibi hayatımızın “normal” sorunları gündeme geri dönmüştü. Birkaç ay önceki bu durum karantina altındaki hafta sonunda boş sokaklara bakınca çok uzak bir geçmiş gibi görünüyor. Giderek daha fazla yakınımızın, tanıdığın hastalık veya vefat haberlerini alıyoruz. Bunun doğal bir sonucu olarak da “Ülkemizin en büyük sorunu hangisidir” sorusuna baskın bir şekilde gelen yanıt yine salgın oldu.
Yaşadığımız bu felaketten tek çıkış yolu aşı ve ileride geliştirilecek tedaviler. Ancak henüz toplumda aşı konusunda güçlü bir güven seviyesi oluşmadı. Ekim ayı sonunda her 2 kişiden 1’i ya aşıya karşı ya da aşı yaptırma konusunda kararsızdı. Aralık ayına kadar geçen sürede aşı karşıtlarının oranı 1.5 kat arttı ve geldiğimiz son durumda her 4 kişiden 1’i “Aşı yaptırmam” diyor. “Aşı yaptırırım” diyenlerin oranı ise yüzde 43’e kadar düşmüş durumda.
En çok güvenilen Pfizer-BioNTech aşısında da tablo benzer, her 4 kişiden 1’i “Yaptırmam” diyor, ancak yüzde 40’lık bir güven seviyesi var. Çin şirketi Sinovac tarafından geliştirilen aşıya güven ise yüzde 11 oranında, bu da alternatifleri arasında en düşük güven seviyesi demek oluyor.
“Aşı yaptırmam” diyenlerin yarısı markadan bağımsız yeni bir aşı olacağı için yan etkilerinden endişe ediyor. Çin menşeili aşıya düşük güven, “Aşı yaptırmam” diyenlerin oranındaki artışı da açıklayan unsurlardan biri.
Tedarik, dağıtım, uygulamanın normal olarak zaman alacağı aşılanma sürecinde üstüne bir de “Aşı yaptırmam” diyen vatandaşların çokluğu toplumsal bağışıklığa ulaşmamızı zorlaştıracak gibi görünüyor. Yetkililerin, uzmanların gerek aşıların geliştirme süreçlerine dair bilgilendirmeler ile yol göstererek, gerekse aşı yaptırmak suretiyle örnek teşkil ederek öncülük etmeleri gerekiyor.
Artan vaka sayıları ve yeni kısıtlamalarla beraber salgın ülkenin en önemli sorununda tekrar ilk sıraya yükseldi
Soru: Sizce şu anda Türkiye’deki en önemli sorun nedir?
Koronavirüs vakasının Türkiye’de ilk kez mart ayında görülmesiyle beraber virus ülke gündeminde ilk sıraya yerleşmişti ve normalleşme süreci başlayana kadar vatandaşlar salgını en önemli sorun olarak tanımlamıştı. Bu dönemde salgın yüzde 84 seviyesine kadar yükselmişti. Kısıtlamaların esnetilmesiyle beraber salgınla ilgili endişeler nispeten azalmış ve bu durum ekonominin salgını geçerek tekrar ilk sıraya yerleşmesine neden olmuştu. Kasım sonuna gelindiğinde ise günlük vaka sayılarının ortalama 30 bin olduğu döneme giriş yaptık ve vatandaşların yüzde 45’i salgını en önemli sorun olarak işaret etti. Bugüne gelindiğinde salgın ve ekonomi arasındaki fark arttı. Ülkenin en önemli sorunu dendiğinde yüzde 49’u salgın, yüzde 38’i ekonomiye atıfta bulunuyor.
Toplumda aşı yaptırmama eğilimi güçleniyor
Soru: Koronavirüs aşısı kullanıma hazır olduğunda aşı yaptırma konusunda eğiliminiz ne olur?
Salgının sona ermesine dair en büyük umudumuz hala aşı, ancak aşı yaptırmakla ilgili toplumda bir uzlaşma olmadığını görüyoruz, hatta zaman içinde aşı yaptırmayı düşünenlerin oranında 8 puanlık bir düşüş oldu. Vatandaşların %43’ü aşı kullanıma hazır olduğunda yaptırmayı düşünüyor, ancak %26’lık bir kesim aşı yaptırmama eğilimi içinde. Aşıyla ilgili kafalarda soru işaretlerinin zaman içinde azalıp aşı yaptırma eğiliminin güçlenmesi gerekirken, ülkemizde tam tersi bir durum yaşanıyor. Ekim sonunda aşı yaptırmam diyenler %18 iken, Aralık başında bu oran %26’ya ulaştı.
Bu araştırmamızda, erkeklerin kadınlara kıyasla aşı yaptırmaya daha sıcak baktığını tespit ettik (erkekler: %48, kadınlar: %38). Kadınlar ise erkeklere göre aşı yaptırma konusunda daha kararsız hissediyor (Kadınlar: %35, %27).
Toplumda koronavirüs aşılarına yönelik güven henüz oluşmadı
Soru: Aşağıda yer alan firmaların koronavirüs aşısı kullanıma hazır hale geldiğinde, bu aşıya güvenip güvenmeyeceğinizi belirtir misiniz?
Aşı çalışmaları yoğun bir şekilde devam ederken, toplumda hangi aşının ne kadar etkili veya güvenilir olduğuna dair tartışmalar başladı. Biz de araştırmamızda en çok gündeme gelen 5 aşıya vatandaşların güven duyup duymadıklarını sorduk. Genel itibariyle, aşılara ilişkin güven düzeyi düşük ve bu neredeyse hepsi için geçerli. Özellikle Çin’in Sinovac aşısına dair toplumda büyük bir güvensizlik hakim. Vatandaşların sadece %11’i Sinovac aşısına güven duyuyor. Tüm aşılar arasında güven skorunun yüksek olduğu tek aşı, BioNTech ve Phizer’in birlikte geliştirdiği aşı (%41). Vatandaşları aşı yaptırma konusunda teşvik etmek için Çin Sinovac aşısının bilimsel verilerle daha iyi anlatılması gerektiği aşikar. Aksi halde, toplumsal bağışıklık kazanmak için istenilen seviyenin yakalanamaması riski söz konusu.
Satın alınacak olan aşıya güvenmediği için aşı yaptırmayacağını belirtenlerin oranı son 1 haftada artış gösterdi
Soru: Aşı yaptırmayacağınızı/kararsız olduğunuzu belirttiniz. Bu durumun temel gerekçesini belirtir misiniz?
Aşı yaptırmayı düşünmeyenlere veya kararsız olan bireyler, koronavirüs aşısının yeni olmasından ötürü olası yan etkilerinden endişe ettikerini ifade ediyor. Diğer bir ifadeyle aşıların güvenirliği konusunda toplumda büyük bir tedirginlik var. Bu gerekçeyi, ülkemizde satın alınacak olan aşıya güven duyulmaması takip ediyor. Kasım ayında bu oran yüzde 10 iken, Aralık’ın ilk haftasında yüzde 18’e yükselmesi dikkat çekici. Sonuç olarak, satın alınması planlanan Çin aşısına düşük güvenin etkisini burada da görüyoruz.
Koronavirüs Salgını ve Toplum: Genel Kamuoyu Araştırması 2 - 7 ARALIK 2020