09.03.2011 - 16:45 | Son Güncellenme:
Emre BAYLAN/ ANTALYA (DHA)
ERGENEKON soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık’ın Antalya’da oturan annesi Fatma Şık, evlerinin polis tarafından dinlendiğini iddia etti. Şık, "Ben bir anneyim, benim ciğerim yanıyor. Ben konuşuyorum. O kitap da çıkacak, çocuğum da çıkacak" dedi.
CHP Antalya İl Başkanı Özer Ülken ve bir grup partili, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulan gazeteci Ahmet Şık’ın Antalya’da oturan annesi Fatma Şık ve babası Hüseyin Şık’ı evlerinde ziyaret etti.
İl Başkanı Ülken, Türkiye’nin, hukukun, adaletin ve özgürlüklerin 12 Eylül döneminden daha fazla kısıtlandığı ağır bir dönemden geçtiğini söyledi. Düşünce özgürlüğü üzerindeki baskının her geçen gün arttığını savunan İl Başkanı Ülken, "12 Eylül’de 90 gün olan gözetim süresinin ardından 91’inci gün hakim karşısına çıkıyordun. Mesela ben öyleydim. 91’inci gün mahkeme kapısında annemiz babamız bizi sağlam görebildi. Aradan 30 yıl geçmesine rağmen, saçma sapan, iki yüzlü, özgürlükleri kısıtlayan, gasp eden 12 Eylül faşizmi dönemini aratacak bir dönemi yaşıyoruz" diye konuştu.
DEVLETTEN ÇOCUĞUMU İSTİYORUM
Anne Fatma Şık ise CHP heyetine ziyaretlerinden dolayı memnun olduğunu iletti, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gelini Yonca Şık’ı telefonla aradığını söyledi. Oğlunun suçsuz olduğunu dile getiren Fatma Şık, "Ciğerim yanıyor. Basılmamış bir kitaptan, düşüncelerinden dolayı bir insan içeriye tıkılmaz" diyerek feryat etti.
Cinsel istismar davası kapsamında yargılanan Hüseyin Üzmez’in tahliye edildiğinin haber kanallarında altyazıyla geçtiğini belirten Anne Şık, "Devletten çocuğumu istiyorum. Hiçbir gerekçesi yok. Ben bir Ahmet verdim, ikinci Ahmet veremeyeceğim. Benim çocuğuma bir şey yapsınlar, bu işin sonu çok kötüye gidecek" diye konuştu.
Savcı Zekeriya Öz’ün yazılı açıklamasının aksine oğlu Ahmet’in gazeteci olduğu için tutuklandığını dile getiren Fatma Şık, oğlunun gözaltına alınması sırasında polisin tutumu nedeniyle 12 yaşındaki torunu Mina’nın hastalandığını söyledi. Polisin Şık’ın evine 300 kişilik kolluk kuvvetiyle geldiğini iddia eden acılı Anne Şık, "Torunumun yatağını bile didik didik etmişler. Benim torunum 12 yaşında. Hiç düşünüldü mü 300 polis dizilirken?" diye sordu.
BU HABERİ YAPANDAN ERGENEKONCU MU OLUR?
Oğlumun tutuklanmasın kendisini üzmediğini fakat olacaklardan korku ve endişe duyduğunu dile getiren Anne Şık, "Devlet oğlumu koruyabilecek mi?" sorusuna cevap veremediğini söyledi. Oğlu Şık’ın Nokta dergisinin kapanmasına sebep olan ’Darbe günlükleri’ haberine imza attığını belirten Şık, "Böyle şeyleri meydana çıkaran bir insanı sen şimdi al, Ergenekoncu diye içeri tık. Abesle iştigal bir kere" dedi.
POLİS EVİMİZİ DİNLİYOR
Anne Şık, Antalya’nın Liman Mahallesi’nde bulunan evlerinin ise polis tarafından dinlendiğini iddia etti. Fatma Şık, evlerini dinlediğini ileri sürdüğü sokağın başındaki araçta bulunan polis memurlarının yanına kadar gidip, "Hiç orada dinleme. Buyur eve, kahvemizi iç" dediğini anlatan Anne Şık, "Ben bir anneyim. Benim ciğerim yanıyor. Ben konuşuyorum. Asacaklarsa assınlar. Ciğerimizi yakanın ciğeri yansın. O kitap da çıkacak, çocuğum da çıkacak" diye konuştu.
ANTALYA GAZETECİLER CEMİYETİ’NE KIRGINIM
Anne Fatma Şık, oğlunun gözaltına alınıp tutuklanması sürecinde sessiz kaldığını savunduğu Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ne ise kırgın olduğunu söyledi. Oğlunun bir Antalya çocuğu olduğunu dile getiren acılı Anne Şık, "En çok sitemim de, Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ne. Yazıklar olsun. Antalya’da bir Gazeteciler Cemiyeti yokmuş. Bana diyorlar ki ’Biz federasyona bağlıyız. Böyle bir şey düşünülmüyor.’ Ama bugün Adana’da yer yerinden oynadı. Mersin, İzmir, İstanbul... Cemiyet nerede? Başkan yurtdışında turizm fuarı varmış, ona gidiyormuş" diye tepkisini dile getirdi.
Fatma Şık’ın CHP Adana eski İl Başkanı olan avukat ağabeyi Ahmet Albay, 1980 öncesindeki sağ- sol çatışmaları sırasında yazıhanesinde kurşunlanarak öldürülmüştü.