GündemAnkara üç gelişmeye odaklandı! Gözler Suriye'de

Ankara üç gelişmeye odaklandı! Gözler Suriye'de

01.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

Suriye’de muhalif Heyet Tahrir Eş-Şam’ın (HTŞ) Şam yönetimine karşı başlattığı saldırı sürüyor. HTŞ’ye bağlı muhalif grupların, ülkenin ikinci büyük kenti Halep’in büyük bölümünde kontrol sağladığı, tam kontrol sağlanana kadar çatışmaların süreceği aktarıldı. Türkiye; müdahil olmadığı ve yakından izlediği Suriye’nin İdlib ile Halep bölgelerindeki gelişmeler üzerine aldığı tedbirleri üç nokta üzerinde yoğunlaştırdı.

AYDIN HASAN/ANKARAMilli Savunma Bakanlığı kaynakları, Türk askerinin muhalif grupların etki alanını genişletmeye yönelik operasyonlarına müdahil olmadığını, birliklerin güvenliğiyle ilgili tedbirlerinin alındığını vurguluyor.

Haberin Devamı

1-  TEL RİFAT VE MÜNBİÇ: ABD, 2018 yılındaki mutabakatta terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’nin Münbiç’ten silahları ile birlikte çekileceği taahhüdünde bulunmuştu. Rusya da, 2019 yılındaki Soçi mutabakatında YPG’nin Münbiç ve Tel Rifat bölgelerinin dışına çıkarılacağını taahhüt etmişti. Ancak iki ülke de, taahhütlerini yerine getirmediği için PKK’nın Münbiç ve Tel Rifat bölgelerindeki varlığı sürüyor. Türkiye, sınır hattında uzanan ve derinliği M4 Otoyolu’na kadar inen koridordaki boşlukların yeni operasyonlar ile tamamen kapatılmasına yönelik askeri hazırlıkları daha önce yapmıştı. Tamamlayıcı harekat planının hedefinde terörün üslendiği yerler içinde Tel Rifat, Münbiç öne çıkıyor.

2- HALEP HAVALİMANI: Bölgeden gelen haberlere göre; Halep’ten çekilen Suriye rejimi güçleri, dün itibarıyla kentin doğusundaki Halep Uluslararası Havalimanı, kuzey kırsaldaki stratejik öneme sahip Nübbül ve Zehra beldeleri ile Halep Sanayi Bölgesi, Tel Hasıl ve Tel Arn bölgelerini terör örgütüne bıraktı. Türkiye, terör örgütünün gelişmelerden faydalanarak bölgede kendine yeni hakimiyet alanları oluşturma girişimlerini yakından izliyor.

Haberin Devamı

3- GÖÇ ÖNLEMİ: Suriye içinden de göç almış olan İdlib bölgesinde yaklaşık 3.5 milyon insan yaşıyor. Rusya, muhalif grupların operasyonları üzerine rejime destek hava operasyonu başlatırken, Rusya ile Suriye hava unsurlarının özellikle HTŞ’nin alan hakimiyeti kurduğu İdlib’e ağır bombardıman harekatları düzenleme ihtimali bulunuyor. Sivil halkın etkileneceği bu harekatların yeni bir göç dalgası yaratma ihtimali dikkate alınıyor. Türkiye, muhtemel göçün Suriye içinde durdurulması yönünde tedbir alıyor.

DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Bölgedeki gelişmelerin ardından Astana garantörleri Türkiye, Rusya ve İran arasında diplomasi trafiği hızlandı. Dün Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşen İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Şam’a yapacağı ziyaretin ardından yarın Türkiye’ye geliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise Suriye’deki duruma ilişkin yoğun bir telefon diplomasisi yürüttü. Fidan, Rus mevkidaşı Lavrov’un yanısıra, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile gelişmeleri değerlendirdi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Fidan-Lavrov görüşmesinde; Suriye’deki durum ve Astana Süreci ele alındı.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’YE GÖÇE DAİR BİR EMARE YOK

-Suriye’nin kuzeyinde İdlib bölgesinde başlayan HTŞ ile rejim arasında başlayıp Halep’e kadar ilerleyen yoğun çatışmalar, Suriye’nin sınır bütünlüğü ve terör örgütlerinin hakimiyet alanı gibi konularda soru işaretlerini büyütürken, Milliyet sahada mevcut ve olası gelişmelerin Türkiye’ye etkilerini konunun uzmanlarına sordu. Bölgede çok aktörlü bir yapı olduğuna dikkat çeken uzmanlar, gelişmelerin seyri ve Türkiye açısından ortaya koyacağı tablo açısından ABD-Rusya ve Şam rejiminin tutumunun belirleyeceği olacağına işaret ettiler.

Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezinde Türkçe Araştırmaları Direktörü Ömer Özkızılcık, Şam rejiminin bölgedeki pozisyonunu zaman kazanma amacıyla YPG’ye bırakarak çekilme eğiliminin sürpriz olmadığını belirtti. Rejimin tampon bölge oluşturma ihtiyacı olduğunu ifade eden Özkızılcık, çatışmaların orta ve uzun vadede genişleyebileceğini söyledi. Astana Mutabakatı ilkelerinin geleceğinin de ABD-Rusya arasındaki bir uzlaşıya bağlı olduğunu savunan Özkızılcık, Halep’in muhaliflerde kalması durumunda Türkiye’den Suriye’ye yönelik de ciddi bir geri göç potansiyeli oluştuğunu öne sürdü.

Haberin Devamı

Gaziantep Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi öğretim üyesi Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe, Halep’te çok aktörlü bir yapının ayakta kalabileceğini belirterek, ABD’nin belirleyici güç olduğuna dikkat çekti. Son çatışmalarla Türkiye’nin sınır ötesinde ortaya koyduğu askeri varlığın kazanımlarının hedef alınabileceğini savunan Gökçe, “Türkiye, Halep’in terör örgütlerinin eline geçmesini istemeyecektir. SMO’dan daha önce ayrılan üç grup var, onlar bu olaylarda yer almıyor. Türkiye bölgeyi özellikle Tel Rıfat odaklı olarak izlemeye devam ediyor” dedi. Gökçe, Rusya’daki haberlerle ilgili ise, “Rusya’da HTŞ’nin bu saldırıları Türkiye desteği ile yaptığına dair algı var, bunun düzeltilmesi gerekir” dedi. Suriye için hareketliliğin daha çok başkent Şam’a doğu olduğunu belirten Gökçe, “Türkiye’ye göçe dair bir emare yok” dedi.

Haberin Devamı

Uluslararası İlişkiler uzmanı Prof. Dr. Serhat Erkmen de, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “HTŞ’nin asıl ilerlemesi güneye doğru. Hama’ya doğru tüm kritik bölgeleri alıyor. Rejimin askeri gücünün çöküşü herkesi harekete geçirdi. HTŞ kontrol alanını ikiye katladı. PYD, Şam’ın boşalttığı yeri dolduruyor. SMO bölgesini genişletmeye başladı. Sonunda ya HTŞ-YPG kavgası göreceğiz ya da Şam’ın kontrol alanını paylaşacaklar” dedi. (HANDE ATILGAN/ANKARA)

Yazarlar