Ankara şiddetle kınadı

AYDIN HASAN Ankara  - Dışişleri Bakanlığı, İsrail ordusunun İsrail - Suriye ayrıştırma bölgesine girmesi “şiddetle” kınarken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, “Yönetimin elindeki tüm ekipman ve teçhizatı kullanılamaz hale getirmek istiyor” yorumunu yaptı. Uzmanlara göreyse, İsrail hükümeti, Golan’daki birliklerinin güvenliği için uygun yerleri ele geçirmeye çalışırken, diğer yandan kendi kamuoyuna “genişliyoruz” mesajı veriyor. 

‘İşgalci zihniyet’ 

Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında, İsrail’in, 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması’nı ihlal ederek, iki ülke arasındaki ayrıştırma bölgesine girmesi ve Suriye topraklarında ilerlemesi şiddetle kınandı. Açıklamada, “Suriye’nin barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin ortaya çıktığı bu hassas dönemde, İsrail’in işgalci zihniyetini tekrar sergilediği” kaydedildi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, İsrail’in Suriye’deki saldırganlığının hatırlatılması ve “ne yapılmaya çalışıldığının” sorulması üzerine, “Mevcut yönetimin elindeki tüm ekipmanı ve teçhizatı kullanılamaz hale getirmek istiyor” yanıtını verdi. Fidan, “Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği yeniden açılacak mı?” sorusuna karşılık da “Şartların oluşmasına bakacağız” ifadesini kullandı. 

‘Askeri kapasiteyi yok etmek istiyor!’

Hasan Kalyoncu Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Kıdemli Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, İsrail’in tutumuna ilişkin Milliyet’e şunları söyledi: “İsrail, Esad döneminde bile Suriye’yi bu kadar bombalamıyordu. Hava saldırılarını artırdığını görüyoruz. İsrail, Hamas ve Hizbullah’tan sonra Suriye’de kapasitesi yüksek bir silahlı kuvvetler oluşmasını istemiyor. Hava üslerini, savunma sistemlerini, radarları vurarak askeri kapasiteyi yok etmek istiyor. Suriye’de rejim değişti ama devlet yok olmadı... Uluslararası hukuka göre Suriye’de şu anda bir devlet var. Siz hava saldırıları düzenler, topraklarını işgal edersiniz ama yarın ne olacağı da belli olmaz... 

İsrail tanklarının Golan Tepeleri’nde ilerlemesi, öncelikle onların kafasındaki düşünceye göre bir fırsatçılık. Uzun yıllardır kaygıları vardı. Şimdi bu durumu fırsat görüp, Golan’daki birliklerinin maksimum güvenliğini sağlamak için uygun yerleri ele geçirmeye çalışıyor. Ama bu işgal, Suriye’nin toparlanmasından sonra iki ülke arasında ciddi sorun olacak. İsrail Başbakanı, büyük ihtimalle kendi halkına ‘Genişliyoruz, güçlüyüz’ mesajı iletiyor. Suriye’de istikrarlı bir yönetimin oluşmasının İsrail’in güvenliğine katkı sağlayacağını da görmesi gerekir. Netanyahu’nun daha çok iç siyasete yönelik ve fırsatçı davrandığını görüyoruz.” 

Zihni Sinir proje 

Aslan, “Davut Koridoru” senaryosu konusunda da, “Bu proje, bölgede halkın gerçeğiyle uyuşmuyor. Halkın gerçeğinden çıkmamış hiçbir proje hayata geçirilemez. Dürziler, İsrail’e hizmet edecek bir pozisyon alabilir mi? PKK’nın Irak’ta Ürdün’e doğru hareketlendirilmesi yerel halk orada Arap iken, nasıl mümkün olacak? Bunlar Zihni Sinir projeler” ifadelerini kullandı.