GündemAK Parti'li Canikli: 7'li masa küresel sermayenin avukatlığına soyunmuş

AK Parti'li Canikli: 7'li masa küresel sermayenin avukatlığına soyunmuş

27.03.2023 - 10:37 | Son Güncellenme:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, "7'li masa, kamu bankalarının etkisiz hale getirilmesini ve küçültülmesini hedeflemektedir. Bu vaadi ile 7'li masa, yabancı sermayeli bankaların yani küresel sermayenin sözcülüğüne ve avukatlığına soyunmuş durumdadır" dedi.

AK Partili Canikli: 7li masa küresel sermayenin avukatlığına soyunmuş

AK Parti'li Canikli, Twitter hesabından Millet İttifakı'nın mutabakat metnindeki ekonomi programına ilişkin açıklama yaptı. "7'li masanın mutabakat metnindeki ekonomik programında, Ziraat Bankası ve Halk Bankası'nın küçültülmesi, faaliyet alanının daraltılması ve etkisiz hale getirilmesi vaat edilmektedir" diyen Canikli, şunları söyledi:

Haberin Devamı

"7'li masa, mutabakat metninde kamu bankaları ile ilgili olarak Ziraat Bankası'nı çiftçinin, Halk Bankası'nı esnaf ve KOBİ'lerin bankası yapacaklarını açıklamaktadır. Açıkçası 7'li masanın hedefi, Ziraat Bankası'nın bankacılık faaliyetlerini sadece tarımla ve çiftçilerle sınırlandırmaktır. Bu durumda Ziraat Bankası, tarım dışındaki bir alana ve çiftçilerin dışındaki hiçbir gerçek ve tüzel kişiye kredi ve finansman imkanı sunamayacak, yatırım yapamayacaktır. Ocak 2023 sonu itibariyle Ziraat Bankası nakdi kredilerin yüzde 26,4'ünü tarım sektörüne, yüzde 73,6'sını tarım dışı sektörlere kullandırmıştır. Ziraat Bankası, tarımın ve çiftçilerin tüm kredi taleplerini karşılamakta, artan kaynaklarını başta imalat sektörü olmak üzere diğer sektörlere kullandırmaktadır. Benzer bir tablo Halk Bankası için de geçerlidir. Halk Bankası'nın nakdi kredilerinin yüzde 46'sı esnaf ve KOBİ'ler tarafından kullanılmakta, yüzde 54'ü ise diğer sektörlerin finansman ihtiyaçları için aktarılmaktadır. Eğer, Ziraat Bankası'nın faaliyetleri tarımla ve çiftçilerle sınırlandırılırsa, Ziraat Bankası yüzde 75 oranında küçülecek, etkisizleşecek ve finansal aracı kurumlar arasındaki ağırlığını kaybedecektir. Aynı şekilde, Halk Bankası'nın faaliyetlerinin sadece esnaf ve KOBİ'lerle sınırlandırılması, Halk Bankası'nın bir banka olarak zayıflaması, gücünü kaybetmesi ve aktiflerini yarıdan daha fazla azaltması anlamına gelmektedir."

Haberin Devamı

Canikli, döviz piyasasında meydana gelen aşırı oynaklık ve türbülans dönemlerinde yabancı sermayeli bankaların, sermayelerini garanti altına almak amacıyla yurt dışına döviz transfer ettiklerini, bunun da döviz piyasasındaki dalgalanmaların boyutunu artırıp döviz kurlarında ani yükselişlere neden olabildiğini söyledi..

'KAMU BANKALARI, ADETA BİR GÜVENLİK MEKANİZMASI'

Millet İttifakı'nın yabancı sermayeli bankaların avukatlığını yaptığını belirten Canikli, şunları kaydetti:

"7'li masa, yabancı sermayeli bankaların avukatlığını yapmakta o kadar ileri gidiyor ki kamu bankalarının özellikle reel sektöre sağladıkları düşük faizli yatırım kredilerinin, rekabet ortamını bozduğunu iddia ediyor. Bu konuda 7'li masa, mutabakat metninin 'Finans Sektörü Politikaları' başlığı altında aynen şu ifadeyi kullanmaktadır: 'Kamu bankalarının sektör içinde adil rekabeti bozmalarını engelleyeceğiz.' Kamu bankaları sektör içinde adil rekabeti nasıl bozmaktadır? 7'li masaya göre kamu bankaları reel sektöre, üretim ve istihdama düşük faizli kredi sağlayarak rekabeti bozmaktadır. 7'li masa, Ziraat Bankası başta olmak üzere kamu bankalarının imalat sektörü yatırımlarına düşük faizli kredi sağlamasından çok büyük rahatsızlık duymaktadır. Bu nedenle kamu bankalarının etkisiz hale getirilmesini ve küçültülmesini hedeflemektedir. Bu vaadi ile 7'li masa, yabancı sermayeli bankaların; yani küresel sermayenin sözcülüğüne ve avukatlığına soyunmuş durumdadır. Özellikle son 2 yıldan bu yana, kamu bankalarının üretime sağladığı düşük faizli finansman kolaylığı sayesinde Türkiye ekonomisi, küresel şoklara rağmen güçlü büyüme performansını sürdürmüş ve çok büyük istihdam kapasitesi oluşturabilmiştir. Kamu bankaları, küresel sermayenin, para piyasaları başta olmak üzere finansal sistem üzerinde kontrolü ele geçirerek ulusal hükümetleri oyun dışına itmeyi hedefleyen politikalarının önündeki yegane engeldir. Bu anlamda kamu bankaları Türkiye ekonomisi için adeta bir koruma kalkanı ve güvenlik mekanizması oluşturmaktadırlar. 7'li masa bu güvenlik mekanizmasını ortadan kaldırmayı ve Türkiye finans sistemini korumasız bırakmayı vaat etmektedir."