Abdi İpekçi ölümünün 46. yılında İstanbul'da mezarı başında anıldı

Abdi İpekçi için Zincirlikuyu'daki mezarı başında düzenlenen anma töreni saat 11.00'de başladı. Törene, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, Hürriyet Gazetesi Köşe yazarı Sedat Ergin, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, eski çalışma arkadaşları ve sevenleri katıldı.

Törene annesinin rahatsız olması nedeni ile katılamayan İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi'nin gönderdiği mektubu Milliyet Yazı İşleri Müdürü Pınar Aktaş okudu. 

"BİZDEN SONRA GELEN KUŞAKLARIN BU SORGULAMAYI VE ARAŞTIRMAYI RESMEN SÜRDÜRECEKLERİNE İNANIYORUM"

Aktaş, "Son günlerde hastalığı ilerleyen annemi bırakamadığım için şu anda yanınızda olamıyorum. Aslında binlerce siyasi cinayet mağduru temsil görevinin, ailelere, anıtlara, ödüllere, tabelalardaki adlara, çiçeklere ve türkülere bırakılmaması gereken öteden beri savunmaktayım. Çünkü anma törenlerimizin; onların canlarını alanların resmen ve toplumsal bir mutabakat içinde karalanmalarıyla asıl anlamına kavuşacağına inanıyorum. Bizler şimdilik dik de dursak kambur da dursak, cılız sesler de gür sesler de çıkarsak, kalabalıkta tenha da olsak bu resmi ve toplumsal mutabakata ulaşamamış bir görüntü oluşturmaktayız. Yaşam süremiz yetmese bile bizden sonra gelen kuşakların bu sorgulamayı ve araştırmayı resmen sürdüreceklerine inanıyorum. Abdi İpekçi'nin ailesi gibi gördüğü Milliyet Gazetesi'ne dünden bugüne emek vermiş, nefes vermiş, yolu kesişmiş bütün kıymetli gazetecilere, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne ve siz oradaki her bir can dostumuza şükran duygularımla saygılarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı. 

'TÜRKİYE'YE ÇOK ŞEY KATTI'

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, "Çok önemli bir karakterdi. Gazetecilerin hem yasal hem etik kurallara sahip olmasını sağladı. Uluslararası basın enstitüsünün başkan yardımcılığını yaptı. Televizyon ve medya panelleri düzenledi. Türkiye'ye çok şey kattı, çok adım attı. Komple bir gazeteciydi. Ama söylediğim gibi esas yaptıklarını yani siyasi rekabetle siyasi düşmanlık arasındaki farkı fark edip bunu herkes anlatmaya çalışması çok önemli" şeklinde konuştu. 

'ÖLÜM HABERİNİ AĞLAYARAK YAZDIM'

Abdi İpekçi'nin suikasta uğradığı gün gece muhabiri olarak görev yapan Seraceddin Zıddıoğlu, "Kendisinin ölüm haberini ağlayarak yazdım. Çok üzgünüm. O gece nöbetçiydim ve haberi gözyaşları içinde zor yazdım. O gece ağlamayan yoktu. Çok vahşice işlenen bir cinayetti. Allah o günleri bir daha kimseye yaşatmasın. Abdi İpekçi başka bir dünyanın insanıydı, başka bir kaliteydi, başka bir dürüstlük abidesiydi. Onun yeri doldurulamaz. Ne söylesem nasıl kalitesini anlatsam az gelir. Otuz yıldan fazla beraber çalıştık. Kızı ile dün telefonda görüştüm. Benim için ailemin bir ferdi gibiler" dedi. 

NİŞANTAŞI'NDA DA TÖREN DÜZENLENDİ

Nişantaşı'nda Abdi İpekçi'nin saldırıya uğrayarak hayatını kaybettiği noktada bulunan Abdi İpekçi Anıtı'nın önünde de anma töreni gerçekleştirildi. Törene; belediye meclis üyeleri, Basın Konsey Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Şişli Belediyesi CHP Grup Başkan Vekili Didem Güzel ve sevenleri katıldı. Törende Basın Konsey Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, Cumhuriyet Halk Partisi Başkan vekili Didem Güzel konuşma gerçekleştirdi. Törene katılanlar Abdi İpekçi Anıtı'na karanfil bıraktı. (DHA)

Türkiye Gazeteciler Sendikası, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı ve Uluslararası Basın Enstitüsü'nün ikinci başkanlığını da üstlenen İpekçi, basın özgürlüğünün gelişmesi için çalıştı.

Öldürüldüğü gün, 1 Şubat 1979'da Ankara'da dönemin Başbakanı Bülent Ecevit ile görüşen İpekçi, İstanbul'a döndükten sonra Milliyet gazetesine uğradı. Akşam saatlerinde gazetenin sahibi Ercüment Karacan'ın evinde yemeğe katılmak üzere eşi Sibel İpekçi'yi de almak için gittiği Maçka'daki evinin önünde suikasta uğradı.

Direksiyon başındayken açılan ateş sonucu göğsünden vurulan İpekçi, kaldırıldığı Şişli Etfal Hastanesi'nde 50 yaşında hayatını kaybetti. 

İlginizi Çekebilir

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi’yi özlemle andık: ‘Bizim daimi genel yayın yönetmenimiz’

Bugün Abdi İpekçi’yi anıyoruz

Abdi İpekçi suikastında adı geçiyordu... Yalçın Özbey hayatını kaybetti

 TETİKÇİ, İPEKÇİ'DEN SONRA PAPA'YA SUİKAST DÜZENLEDİ

Tetikçi Mehmet Ali Ağca 11 Temmuz 1979'da yakalandı ancak 23 Kasım 1979'da Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırıldı. Yargılanmasına gıyabında devam edilen Ağca, 28 Nisan 1980'de idam cezasına çarptırıldı.

Ağca, 13 Mayıs 1981'de ise Vatikan Meydanı'nda Papa 2. Jean Paul'e suikast girişiminde bulundu.

İtalya'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına rağmen, Papa tarafından affedildi ve 2000 yılında Türkiye'ye iade edildi. Ağca, Türkiye'de 10 yıl cezaevinde kaldıktan sonra 18 Ocak 2010'da tahliye edildi.

Abdi İpekçi'nin ailesi ve meslektaşları, suikastın arkasındaki bağlantıların tam olarak açığa çıkarılmadığını savunarak, yıllarca adalet arayışlarını sürdürdü. 

"SAÇLARIMDAN BİR TUTAM KOPTU, YERE YIĞILDIM"

Kızı Nükhet İpekçi, babasının ölüm haberini Fransa'da aldığı anı, katıldığı bir televizyon programında şu sözlerle anlattı:

Tarafsız haberciliği, gazeteciliğe getirdiği etik ilkeleri ve basın özgürlüğüne yaptığı katkılarla Türk basın tarihinin unutulmaz isimleri arasında yerini alan Abdi İpekçi için her yıl ailesi, meslektaşları ve sevenleri tarafından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında anma töreni düzenleniyor.