21.09.2008 - 11:00 | Son Güncellenme:
Önder Felek - AA
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Aktay, tatillerin insanın kendini yenilemesi ve insan olduğunu hatırlaması açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Prof. Dr. Aktay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 9 günlük Ramazan Bayramı tatiline yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu, tatilin 9 gün olmasının, nadiren ve tamamen teknik bir durumdan kaynaklandığını bildirdi. Bayramın ilk gününün salı gününe denk gelmesiyle tatilin 9 güne çıktığını ifade eden Prof. Dr. Aktay, şöyle dedi:
"Ekonomik olarak belli kayıpların yaşanmayacağını söylemek pek doğru
olmaz. Ancak bilindiği gibi ülkemizde turizm sektörü de çok büyük bir gelişme
gösterdi. Buna paralel olarak da bir tatil sektörü ortaya çıktı. Bu açıdan
bakılırsa tatil, kazançların sektörler arasında paylaşımı konusunda da önemli bir
yer ediniyor."
Tatilin sadece ekonomi çerçevesinden değerlendirilmesinin son derece
yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Aktay, şöyle devam etti:
"Kapitalizmin ana öğretisinde bile insanın kendisini yenilemeye ihtiyacı
olduğu anlatılır. İnsan bu yenilemeyi tatiller vasıtasıyla gerçekleştirir. İnsan
sürekli bir robot gibi çalışamaz. Kaldı ki robotun dahi bakıma ve yenilenmeye
ihtiyacı vardır. Bu anlamda tatiller çok büyük öneme sahiptir. Tatiller, insanın
kendisini yenilemesi ve insan olduğunu hatırlaması açısından çok önemli. Üretimi
aşırı derecede vurgulayan bir söylemin etkisi altındayız. Oysa üretilenin tutsağı
olmamak, kendi ürettiklerimizi kendimize hakim kılmamak için arada bir farklı
üretim alanlarına, örneğin kültürel ve sosyal üretim alanlarına yönelmek hayatın
karşımıza çıkardığı fırsatlardandır. Bu fırsatları değerlendirmek lazım."
-ÇALIŞMA HAYATI AYRIŞTIRIYOR-
Prof. Dr. Aktay, modern hayatın ileri aşamalarında özellikle
uzmanlaşmayla birlikte bireyselliğin ortaya çıktığını ve insanların hayat
alanlarının zorunlu olarak birbirinden ayrıştığını vurgulayarak, insanların
çalışma hayatı şartlarında, günlük sorunlardan ve toplumsal değerlerden
uzaklaşarak daha bireysel hale gelmelerinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Çalışma yaşamında bireyselleşerek büyük ölçüde birbirlerinden kopan,
aralarına çalışma hayatları dolayısıyla sınırlar koyan insanların özellikle dini
bayramlar vasıtasıyla yeniden sosyal bir birey olduğunu ve resmi sınırları aşarak
tekrar buluştuklarını kaydeden Prof. Dr. Aktay, şöyle devam etti:
"Bayramlar vasıtasıyla insanlar yeniden bir araya geliyorlar. Birlikte
yaşamanın, paylaşmanın anlamını ve önemini kavrıyorlar. İş yaşamında
bireyselleşen ve yalnızlaşan insan, bayramlar sayesinde yalnız olmadığının
farkına varıyor. Modern dünyanın ürettiği atomizasyon ve yabancılaşma sorununun
aşılmasında önemli bir yere sahip olan bayramlar, böylece insana sosyal bir
varlık olduğunu da yeniden hatırlatıyor. Ayrıca sürekli kendi iş adacığında
çalışanlar zamanla motivasyonlarını da kaybeder ve bu durumdaki bir insanın
üretime katkısı da hiçbir zaman yeterli düzeyde olmaz. Bu anlamda tatiller ve
özellikle dini bayramlar bu motivasyonun yeniden sağlanması ve insanın daha
üretken hale gelmesi açısından da çok önemli."
-JAPONYA’DA RESMİ TATİL 15 GÜN-
Prof. Dr. Aktay, hem ileri teknolojiye sahip olmasıyla hem de
geleneklerine bağlığı ile bilinen Japonya’da 15 gün resmi tatil yapıldığını
bildirerek, şöyle konuştu:
"Dünyanın en çalışkan milletinin Japonlar olduğunu söyleriz. Onlar, 15
gün resmi tatil yapıyorlar. Bunun yanında ekonomik anlamda da dünyanın gerisinde
kalmıyorlar, hatta önünde gidiyorlar. Hem günün şartlarına göre geleneklerini
yaşatıyorlar, hem de ekonomilerini daha iyi noktalara taşımak için sürekli
çalışıyorlar. Şu unutulmamalıdır, yaşatılan değer ve gelenekler bir toplumu daha güçlü kılar."