89 günde 44 cinsel istismar

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, 2014 yılının ilk 3 ayında kendilerine başvuru yapan 277 kadından 44’ünün cinsel şiddete maruz kaldığını açıkladı. Her 2 günde 1 kız çocuğu ya da kadının cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyan rapora göre, cinsel şiddete maruz kalanlanların 8’i 18 yaşından küçük kız çocuğu.
Sadece Mor Çatı’ya yapılan başvuruların bile cinsel şiddetin toplumda ne kadar yaygın olduğunu ortaya koyduğunu belirten psikoterapist Pınar İlkkaracan, “Çocukların cinsel istismarında bunu yapan çoğunlukla en yakınları. Bu da dünyanın en büyük travmalarından biri” dedi.
Mor Çatı, 2014 yılının ilk 3 ayında kurumlarına gelen başvuruları hazırladıkları bir raporla paylaştı. Mor Çatı’nın raporuna göre 2014 yılının ilk 89 gününde toplam 277 kadın ve kız çocuğu erkek şiddeti mağduru olduğunu belirterek destek başvurusunda bulundu.

Cinsel istismar var
Kadınlardan 197’si psikolojik, 110’u fiziksel, 62’si de ekonomik şiddete maruz kaldığını söylerken çoğunlukla mağdurlar tarafından tanımlanma güçlüğü çekilen ‘cinsel şiddet’ başvurusu ise 44 kadın ve kız çocuğundan geldi. Cinsel şiddete maruz kalanlanların 8’i 18 yaşından küçük kız çocuğu iken, bu 8 çocuktan 3’ü babasının, 1’i ağabeyinin, 1’i de komşunun cinsel şiddetine uğradığını belirtti. Cinsel istismara uğrayan 36 kadından ise 17’si eşi, 1’i sevgilisi, 1’i de dayısının cinsel şiddetine maruz kaldığı için Mor Çatı’dan destek talep etti.

‘Evlilik içi tecavüz’
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nda başvurularla bire bir ilgilenen Açelya Uçan cinsel şiddeti birçok kadının tanımlamakta zorlandığını belirterek, “Evlilik içi tecavüz çok yaygın fakat çok anlaşılmaz. Ancak kadınlarla ayrıntılı konuştuğumuzda cinsel şiddet ortaya çıkıyor” dedi.
Psikoterapist Pınar İlkkaracan ise sadece Mor Çatı’ya yapılan başvuruların bile cinsel şiddetin boyutunu ortaya koyduğunu, diğer kurumlara yapılan başvurularla birlikte bu sayının çok daha fazlalaşacağını söyledi. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun 12 ilinde 17 yıl önce yaptıkları araştırmada kadınların yüzde 48’inin eşi tarafında cinsel şiddete maruz kaldığını gördüklerini keydeden İlkkaracan, “Kadınlar bunu yıllardır söylüyor ama mahkemelere koşmuyorlar. Çocukların cinsel istismarında da çoğunlukla bunu yapan en yakınları. Bu da dünyanın en büyük travmalarından biri. Ancak anneler çocuklarına destek olamıyor. Çoğunlukla çevreye rezil olma korkusu yaşıyor. Ancak yaş ne kadar küçükse, travma o kadar büyür. Yıkımın tarifi çok zor” dedi.

‘Sakın yıkanmayın!’

Mor Çatı’nın hazırladığı ‘Her 5 evden 1’inde cinsel şiddet var’ başlıklı broşürde cinsel şiddete maruz kalan birinin sonrasında ne yapması gerektiğine ilişkin şu ifadeler yer alıyor; “Tecavüze uğramışsanız yasal süreçlerin başlayabilmesi için hemen en yakın polis karakoluna ya da mesai saatleri içerisindeyse bir dilekçeyle Cumhuriyet Savcılığı’na başvurmanız gerekir. Burada adli tıbba ya da devlet hastanesine sevkinizi, böylece zaman geçirmeden fiziki ve psikolojik muayenenizin yapılmasını talep etmelisiniz. Bir başka seçenek de en yakın hastaneye başvurmak. Muayeneden önce banyo yapmayın. Eğer oral yoldan bir zorlama olduysa dişlerinizi fırçalamayın. Çamaşırlarınızı yıkamayın. Muayeneniz sırasında olay esnasında üzerinizde olan kıyafetlerinizin paketlenerek kayıt altına alınması, kıl, kan ve sperm örneklerinin alınması gerekmektedir.”

74 KADININ YAŞAM HAKKINI ERKEKLER ALDI

‘Acı sayaca’ mayısta 4 kadın daha eklendi

Erkek şiddeti Türkiye’de 2014 yılının ilk 4 ayında 74 kadını kurban aldı. Önüne geçilmeyen kadın cinayetleri ile Türkiye’de geçtiğimiz yıl 228 kadın cinayetine ulaşan ‘utanç rekoru’ bile 2014’te geride kalacağa benziyor.
Türkiye’de 2014 yılının ilk 100 gününde 61 kadın gördüğü şiddet sonucu yaşamını yitirmişti. Bu ‘acı sayaca’ 2 haftada 9 kadın cinayeti daha eklendi. Mayıs ayının ilk 5 gününde ise 4 kadının daha yaşam hakkını ellerinden alan eşleri, boşandıkları eşleri, sevgilileri, aile üyeleri, akrabaları kısaca ‘en yakınlarındaki erkekler’ oldu. Basından derlenen verilere göre 2009’da 105, 2010’da 165, 2011’de 121, 2012’de 139 ve 2013’de 228 kadın, ‘kadın cinayeti’ kurbanı olmuştu.