Adıyaman’da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2022 depremlerinde yıkılan Grand İsias Otel’de, aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) sporcularının da bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, hotelin sahibi Ahmet Bozkurt’u “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezasına çarptırdı. Heyet, aynı suçtan Bozkurt’un oğlu Mehmet Fatih Bozkurt’a 17 yıl 4 ay 28 gün, mimar Erdem Yılmaz’a 18 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, aynı suçtan 16 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verdiği sanık Hasan Aslan hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkarılmasına hükmetti. Sanıklar Halil Bağcı, Mehmet Göncüoğlu’na da aynı suçtan 8 yıl dörder ay hapis cezası veren heyet, cezalarda iyi hal indirimi uyguladı. Heyet, Ahmet Bozkurt’un eşi Ulviye ile çocukları Efe Bozkurt, Bilge Açık, Seda Zeren ve Şule Özbek’in beraatine karar verdi.
‘Tatmin edici değil’
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, Milliyet’e yaptığı açıklamada, sanıkların “bilinçli taksir” yerine “olası kast”tan hüküm giymeleri beklentisinde olduklarını belirtti. Esendağlı, mahkemenin en yüksek hadde yakın cezaları verdiğini ancak Türkiye’deki infaz sistemi nedeniyle cezaların ciddi bir indirime tabi olacağını vurguladı. Esendağlı şunları dedi: “72 kişinin ölümüne neden olan sanıkların olası kasttan mahkûm edilmesi gerekiyordu. Bilirkişi raporları ve dosyadaki delillerin bu sonucu desteklediğini düşünüyorum. Sanık avukatları bunun aksini savunmaktaydı. Savcılığın hukuki mütalaası da mahkemenin bilinçli taksir yönünde karar vermesine etki etti. Türkiye’deki infaz kanunları gereği bu cezaların yarısından daha azını yatacaklar. Bu durum, mağdur aileler açısından üzüntü verici olacaktır. Kıbrıs’ta 18 yıl hapis cezası alsalardı, bunun yatarı yaklaşık 15 yıl olurdu. Türkiye’de ise bu süre çok daha kısa olacaktır. İstinaf sürecinde sanıkların ‘olası kast’ ile yargılanmasını talep edeceğiz.”
‘Yarısını yatacaklar’
Mağdurların avukatı Emrah Genç de bu davanın yalnızca bir ihmal ya da teknik hata sonucu gerçekleşmediğini, aksine sanıkların davranışlarının bilinçli olarak planlandığını ve olası kastla hareket ettiklerini belirtti. Binanın yıkılma nedeninin depreme bağlanmasının doğru olmayacağını belirten Genç, “Sanıkların kastı basit bir hata değil, öngörerek bir depremin olduğunda yıkılacağını bilerek yapılmış. Sanıkların olası kastla yargılanması gerekiyordu. Bu haliyle kesinleşirse yarısını yatacaklar” diye konuştu.
Yatarı yaklaşık 10 yıl
Bir kişinin cezaevinde yatacağı süre, cezaevinde geçirdiği süreye, mahkûmun iyi haline, suçun niteliğine göre değişebilir. Bilinçli taksirle suç işleyenler de aldıkları cezanın 3/2’sini yatıyor. Bu hesaplamaya göre, 18 yıl ceza alan birinin cezaevinde geçireceği süre de yaklaşık 10 yıl.
‘Tek tesellimiz tutuklu olmaları’
Hayatını kaybeden Gazimağusa Türk Maarif Koleji öğrencisi Selin Karakaya’nın annesi Ruşen Yücesoylu Karakaya, “Ceza en üst sınırdan verilse de bizi tatmin etmedi. Biz ilk günden beri olası kast ile yargılanmalarını söylüyoruz. Mücadelemiz henüz bitmiş değil, tüm hukuk yollarını deneyeceğiz. Şu an için tek tesellimiz bu şahıslar hâlâ tutuklu olması” dedi.
‘AİHM’e gideriz’
İsias Otel’de hayatını kaybedenlerden biri de tur rehberi Müzeyyen Gökçen’di. Gökçen’in babası İsmail Gökçe, şunları söyledi: “Verilen ceza kesinlikle yeterli değildir. 72 kişinin ölümüne neden olan kişilerin aldığı ceza yetersizdir. Bu insanlar zaten cezalarının tamamını çekmeyecekler. Kısa bir süre yatıp hayatlarına devam edecekler. Biz, bu kişilerin olası kasıtla yargılanmasını hâlâ savunuyoruz. Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız.”