Sibel Sarı 10 yıl tekstilde planlama sorumlusu olarak, Deniz Sarı da yaklaşık 10 yıl yerel ve ulusal gazetelerde çalıştı. Ancak 2020 yılının ekim ayında Kaz Dağları’nın büyüsüne kapılarak tüm kurumsal hayatlarını geride bırakan Sarı ailesi, 1+1 evini ve otomobilini satıp İstanbul’dan Balıkesir'in Edremit ilçesine göç etti. Yola çıkarken sadece 70 bin lira birikimleri olduğunu söyleyen çift, köyleri gezerken de bir köy evi kiraladı. Şimdi zamanlarının bir kısmını Akçay’daki evlerinde, bir kısmını da Edremit’teki köy evinde geçiriyorlar. "İstanbul'u çok seviyorduk ama artık çekilmez hale gelmişti" diyen Sarı ailesi, “Trafikli, gürültülü ve kalabalık bir ortamdan uzaklaşıp sakin bir yerde yaşamak, çocuğumuzu daha sakin bir yerde büyütmek istedik. Her gün betonların arasında çalışmaktansa daha temiz, yeşilliğin olduğu yere göç etmeye karar verdik” diyerek şunları söyledi:
"Hayatın gerçekten çok kısa olması bizim emekliliği beklemeden bu kararı almamıza vesile oldu. 'Ne istiyoruz?' sorusuna cevap ararken kendimizi Kaz Dağları'nda bulduk. Hayatı ertelemeden neyi istiyorsak onu yapmaya karar verdik."
‘GEÇİMİMİZİ YOTUBE GELİRİYLE SAĞLIYORUZ’
Akçay'a ilk geldiklerinde ellerindeki hazır parayı kullanmaya başladıklarına değinen Sarı çifti, göç etmeden önce açtıkları YouTube kanallarını aktif şekilde kullanmaya başladı. Deniz Sarı, "Çevredeki köyleri gezerken videolar çekip yüklemeye başladım ve kısa bir süre içinde olumlu geri dönüşler oldu. Şu an geçimimizi sadece Youtube'dan elde ettiğimiz gelirlerle sağlıyoruz" bilgisini verdi.
Severek ve isteyerek yaptıkları bu iş sayesinde özgür olduklarını ve çalışma saatlerini kendilerinin belirlediğini söyleyen Deniz Sarı, sinema filmi ve belgesel çekme hayalinin de olduğuna değindi. Köy videolarında elinden geldiğince oranın tarihi ve kültürel dokusuna da değinmeye çalıştığına dikkat çeken Deniz Sarı, “Videoları belgesel videolar şeklinde yapmaya özen gösteriyorum. Sadece gezi videosu çekmiyorum, tarım ve hayvancılık yapan üreticilerin sorunlarını da duyurmaya çalışıyorum. Tarihe bir not düşmüş olduğumuz için çok mutluyum" dedi.
'KÖYDE KENDİ İŞİNİZİN PATRONU OLABİLİRSİNİZ'
Köydeki iş imkanlarının kısıtlı olduğunu ancak mantıklı bir şekilde üretim yapılıp bunun pazarlanabileceğinin altını çizen Deniz Sarı, "Şehirdeki işinizden daha iyi para kazanacağınızdan emin olabilirsiniz" diyerek ekledi:
"Tarım ve hayvancılık ülkesi olmamıza rağmen köylerde üretim gittikçe azalıyor. Çünkü köylerde gençler durmuyor. Türkiye'de alternatif üretim yapan birçok kooperatif ve bireysel üretim yapan örnekler var. Bunları daha da geliştirip örneklerin çoğalmasını sağlamalıyız. Köyde üretim yaparak kendi işimizin patronu olmak mümkün. İstemek ve buna zaman ayırmak gerekiyor."
'2 SENE ÖNCE 150 BİN LİRA OLAN EV ŞİMDİ 1 MİLYON LİRA'
Sarı ailesi, Akçay’a ilk taşındıklarında kiraların uygun olduğunu dile getiriyor. Köyleri gezerken çok beğenen Sibel-Deniz Sarı çifti hayallerini ertelemek istemeyip 1.5 yıl önce 600 liraya bir köy evi kiraladı. Şimdilerde de aynı köy evinde yaşayan aile, günümüzde kira fiyatlarının çok yükseldiğine vurgu yaptı. Özellikle dar gelirli aileler için ev satın almanın neredeyse imkansız hale geldiğine değinen Deniz Sarı, “İki yıl önce 150 bin TL'lik bir gayrimenkul, şimdi 1 milyon lira. Kiralar aldı başını gitti. Yine de köye göç etmek isteyenler umudunu yitirmesin, köyleri gezerlerse mutlaka bütçelerine göre yerler bulurlar. Köydeki kahveye oturup bir selam verdiğinizde insanlar gerçekten yardımcı oluyorlar. Ayrıca günümüzde köye göç etmek isteyenlerin minimum 10 bin lira aylık kazancının da olması gerekiyor" açıklamasında bulundu.
'SIKILIRSAK BAŞKA YERE GÖÇ EDERİZ'
Kaz Dağları, Sarı çiftinin doğası, havası, mitolojide de birçok hikayeye konu olması dolayısıyla hep ilgilerini çekti. "Dünyadaki önemli oksijen depolarından biri olması, sanayileşmeden uzak kalıp temiz olması bizim ilgimizi buraya çevirdi" diyen Deniz Sarı, “Şu an burada yaşamak istiyoruz, yarın sıkılırsak ve başka bir yere gitmek istersek tekrar göç ederiz. Göç etmekten korkmuyoruz" diye konuştu. Komşularının genel olarak kendilerini hoş karşıladığını söyleyen aile, köyde herhangi bir olumsuzluk yaşamadıklarını da belirtti. "Köydeki ilişkiler şehirdeki komşuluk ilişkilerinden daha iyi ve daha samimi" diyen Sarı ailesi, “Köy meydanında çocuğumuz biz olmadan rahatça oyun oynayabiliyor. Çocuğumuzun burada güzel vakit geçirdiğini görmek bize mutluluk veriyor" ifadelerini kullandı.
'HERKESİN TATİL YAPTIĞI YERDE YIL BOYU YAŞIYORUZ'
Şehirde olsalar daha zor geçineceklerini, çocuklarına ve kendilerine ayırdıkları zamanın da aynı doğrultuda az olacağını söyleyen Sarı çifti, köyde yaşamaktan mutlu olduklarını vurguladı. Ayrıca köyde kendi bahçenizi ekip, kışlık konserve yapabileceğinizi ve mutfak ihtiyaçlarınızın bir kısmını bu şekilde bahçenizden elde edebileceğinizi de söyleyen Sarı ailesi, pazar fiyatlarının da köyde daha uygun olduğunu aktardı. İstedikten sonra herkesin köyde yaşayabileceğini söyleyen Sarı ailesi, "Yeter ki istesinler, herkes köyde yaşayabilir. Yer değiştiren oluyor ama şehre geri dönen görmedik. Burada düzeninizi bir kere kurdunuz mu bir daha geri dönmek istemezsiniz. Herkesin para harcayarak gelip tatil yaptığı yerde yıl boyu yaşıyoruz" dedi.