15.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
Henüz 10 yaşındayken, MÖ 1333'te tahta çıkan ve sadece 9 yıl ülkeyi yönetebilen Tutankhamun'un mezarı, içindeki muhteşem hazineyle birlikte 1922'te bulunmuştu.
KAN HASTALIĞINDAN ÖLDÜ
Almanya'daki Bernhardt-Nocht Tropikal Hastalıklar Enstitüsünden Alman bilim adamlarının yaptığı araştırma, şubatta Mısır Eski Eserler Kurumu Başkanı Zahi Havas ve ekibinin ortaya attığı, Tutankhamun'un doğuştan yarık dudaklı ve yumru ayaklı olduğu, sıtmanın azdırdığı kırık bacağında meydana gelen komplikasyonlardan öldüğü tezine gölge düşürdü.
Araştırmacılar Christian Timmann ve Christian Meyer, Havas ve ekibinin Tutankhamun'un ölüm nedeni konusundaki tezinin akla yatkın olmadığını, sıtmanın özellikle çocuklarda ölümcül olduğunu, öldüğü sırada Tutankhamun'un yetişkin bir genç olduğunu savundu.
Tutankhamun'un orak hücre kansızlığı (drepanositoz) denilen kalıtsal hastalıktan ölmüş olduğu tezini ileri süren araştırmacılar, anne ve babanın genlerinden bu kan bozukluğu hastalığını alarak doğan kişilerin son derece acı verici krizlerle boğuşabileceğini, hastalığın böbreklerde, akciğerlerde, kemiklerde ve merkezi sinir siteminde ağır tahribata neden olabileceğini vurguladı.
BÜYÜK BİR HAZİNEYLE GÖMÜLDÜ
Mısırlılar Carter’ın, resmi olarak açılmadan önce mezar odasına girip hazineleri çaldığından uzun süredir şüpheleniyordu. Ancak hiç bir zaman kanıt bulunamamıştı. MÖ 1332–1323 yılları arasında hüküm sürmüş Tutankhamun’un mezarının bulunmasından 100 yıl sonra, gerçek ortaya çıktı. Carter’ın 1934’te kazı ekibindeki Sir Alan Gardiner tarafından kendisine gönderilen bir mektupta, kendisine verdiği ve “mezarda bulunmadığına” dair güvence aldığı bir muskanın Tutankhamun’un hazinesinden çıkarıldığını öğrendiğini yazdı. Bu gerçeği öğrendiğinde “dehşete düştüğünü” belirten Gardiner, “Gösterdiğin muska Tutankhamun’un mezarından çalındı. Bu kadar garip bir konuma düştüğüm için çok üzgünüm. Tılsımı senden aldığımı söylemedim” ifadesini kullandı.