09.12.2022 - 10:14 | Son Güncellenme:
İsmailağa Cemaati’nin Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’nin 6 yaşındayken, 29 yaşındaki Kadir İstekli ile “evlendirilerek” yıllarca cinsel istismara maruz kalmasıyla ilgili açılan davanın basına yansımasının ardından Türkiye’nin tüm kesimlerinden peş peşe tepkiler gelmeye devam ediyor.
H.K.G.’nin “Altı yaşında evlendirildim. Şikâyetçiyim” diyerek mahkemeye gittiği olay Türkiye’yi derinden etkiledi. Anne, baba ve kardeşlerin kabul etmediği skandal ‘evliliğe’ ilişkin iddianamede çarpıcı ses kaydı ve fotoğraflar da var.
BAKAN YANIK'TAN AÇIKLAMALAR
Türkiye'yi sarsan olayla ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık açıklamalarda bulundu.
A Haber canlı yayınında konuşan Bakan Yanık'ın açıklamaları şöyle: Açılan ceza davasına bakanlık olarak müdahiliz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da hassasiyetiyle 20 yıldır devam eden bir mücadele var. Şiddetle mücadele var, çocuklara ilişkin şiddetle mücale var. Bunu kimse inkar edemez. Bu ve benzeri vakaların Bakanlık olarak her zaman içinde oluruz. Mağdur bize gelmiştir, hemen kolluk güçlerimizi harekete geçiririz. Ya da mağdur kolluğa gitmiştir vaka bize gelir biz olaya dahil oluruz. Gerek sosyal hizmet ve barınmanın temini noktasında biz tüm mağdurun yanındayız.
"HANGİ GEREKÇEYLE OLURSA OLSUN KABUL EDİLEMEZ"
Mağdurun ihtiyacı olduğu takdirde, ekonomik, barınma gibi her türlü güvenliği sağlamak bakanlığımızın sorumluluğunda. Bundan sonra da mağdur talep ederse bu destekleri sağlarız. Meseleye müsaade ederseniz derin bir perspektiften bakmak istiyorum.
Çocuk istismarı konuşurken bile tüylerimizi diken diken eden bir şey. Hangi gerekçeyle olursa olsun, kabul edilemez. Bunun altını bir çizmek lazım. İstismar ile mücadeleyi görev edinen bir bakanlığız. Bizim varlık sebebimiz bu. Kim olursa olsun, hangi sebeple olursa olsun, çocukların cinsel istismarı ve bunun ihmali kabul edilemez.
Çocukların her türlü ihtiyacının karşılanması için her türlü imkanı sunma gayretindeyiz. Davaya müdahil olduk. Biz kamuoyuna yansısın, yansımasın bu davaların içinde oluruz. Milletimiz şundan müsterih olsun, kendilerinin bilmediği yüzlerce vakada da biz mağdurun hakkını savunmak için yanındayız. Bunun altını çizmek istiyorum. Gerekli araştırmalar, mağdurun korunması, küçüğün korunması gibi sorumlulukları yerine getireceğiz. Mağdur talep ederse psikolojik destek de veririz.
Çok açık ve net söyleyeceğim, kadına şiddet, cinsel istismar vakaları siyasetin konuları değildir. Bunlar siyaset üretilecek konular değildir. Bunu ortak, toplumsal bir mesele olarak kabul edip bununla nasıl mücadele ederizi konuşmamız lazım. Dünyada yapılan araştırmalar bize şunu söylüyor, istismar ve şiddet vakalarında bir sınıfı ayırarak burda istismar ve şiddet olmaz diyemiyorsunuz. Her zeminde ve sınıfta olabilir. Üzerinde salvo yapılmaması gereken bir alandan bahsediyoruz.
"BU KONU SİYASET KONUSU DEĞİLDİR"
Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her toplumda karşılaşılabilecek konular. Bunu toplumsal bir mesele olarak kabul edip nasıl üstesinden gelebiliriz buna bakmamız lazım. Gayet tabi siyasi partiler tartışırlar ama insan söz konusu olduğunda bunu bir siyaset malzemesi haline dönüştürdüğünüzde meselenin aslını konuşamıyorsunuz. Siyaset edelim, birbirimizle tartışalım ama bir çocuğun istismarı üzerinden oluşturacağımız kazanç, kazanç değildir.
"ORTADA BİR ÇOCUK İSTİSMARI VAR"
Basında yansıyan bazı yaşlar var. 6 yaş, 7-8 yaş ya da 13 yaşında nişanlanıp 14 yaşına evlediği iddiaları var. Hangisi olursa olsun ortada bir çocuk istismarı var. Bizim hukukumuza göre 17 yaşında ebeveyn rızasıyla 18 yaşında da kişi rızasıyla evlenebilir. 15 yaşın altı zten Türk Ceza Kanuna göre çocuğun cinsel istismarıdır. 15 yaşın altında herhangi bir rıza gözetmez. Meselenin hukuken bir evlilik birliği kurulamadığı açık. Daha sonra resmi nikah yapılmış ve taraflar boşanmış.
Erken yaşta zorla evliliklerle mücadelemiz aralıksız devam ediyor. Erken yaşta zorla evliliklerle niye bu kadar hassasiyetle uğraışiıyoruz? Beraberinde şiddeti, fiziksel şiddeti, duygusal şiddeti getiriyor. Maalesef bunlarda çoğunlukla kadınlar oluyor. Bizim böyle bir mücadelemiz var. Nitekim yaptığımız çalışmalar sonuç veriyor. Erken yaşta zorla evlilik mücadelemizin nihayetinde 18 yaş altı 16-17 yaş grubundaki evlilik oranları 7,3'tü yanılmıyorsam şuanda 2.7'lerde.