1 günde hayatı değişen Can İncir: 'Kurye olduğum için piyano çalamayacağımı düşündüler'
Can İncir’in sanata olan ilgisi 12 yaşında başladı. Bu yönünü keşfetmesinde telefonuna indirdiği bir piyano uygulaması etkili oldu. 100 liraya aldığı org ile kendini geliştiren Can daha sonra ailesinin aldığı piyanoyu çalmaya başladı. Sabahları kuryelik yapıp akşamları üniversitede okuyan Can'ın hayatını bir günde değiştiren gelişme ise geçtiğimiz günlerde yaşandı. İşte tüm Türkiye'nin merak ettiği o hayat hikâyesi.
Aslen Sivaslı olan Can İncir (19), 2004 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Bir ablası olan Can’ın annesi ev hanımı, babası ise elektrik teknisyeni. Başarılı eğitim hayatıyla ailesini gururlandıran Can’ın, müzik aletlerine olan ilgisi 12 yaşında başladı. Bu yönünü keşfetmesinde telefonuna indirdiği bir piyano uygulaması etkili oldu. Hiçbir müzik eğitimi almadan ve nota bilgisi olmadan dinleyerek öğrendiği parçaların tuşlarını ezberledi ve indirdiği uygulamada çalmaya başladı. Çok sevdiği piyano onu son günlerde tüm Türkiye'nin en merak ettiği kişi haline getirecekti. Can İncir hayat hikâyesini milliyet.com.tr'ye anlattı.
'100 LİRAM VARDI, BANA 'ORG AL' DEDİLER'
Can, piyano çalmak kadar bilgisayar oyunları da oynamayı seviyordu. İyi bir 'oyun'cu olduğunu söyleyen Can, çok sevdiği piyanoya kavuşma hikâyesini şöyle anlattı:
"Oyun oynarken arkadaşlarıma '100 lira param var, ne alayım?' diye soruyordum. Onlar da bana 'Org al' dediler. Ben de onların dediğini yaptım ve bir org satın aldım. Sürekli org çalarak kendimi geliştirmeye çalıştım. Gösterdiğim gelişim beni piyano almaya teşvik etti. Orgumu satıp yerine piyano almak istedim. Ancak piyano satın alacak param yoktu. Annem, babam ve ablam piyano almam konusunda bana çok destek oldu. Kısa süre içinde istediğim dijital piyanoyu satın aldılar. Piyano sahibi olmam her geçen gün kendimi daha da geliştirmemi sağladı."
'OKUL HARÇLIĞINI ÇIKARMAK İÇİN KURYELİK YAPIYORDUM'
İstanbul Topkapı Üniversitesi Tasarım ve Modelleme Bölümü ikinci sınıfta okuyan 19 yaşındaki Can, okul harçlığını çıkarmak için aynı zamanda Getir şirketinde kurye elemanı olarak çalışıyordu. Tek isteği okulunu bitirmekti ancak hayatın onun için çok daha büyük sürprizleri vardı. Can, hayatını bir günde değiştiren olayı şöyle anlattı:
"Sabahları kuryelik yapıp akşamları okula gidiyordum. Geçtiğimiz salı günü Taksim’de bir otele paket götürdüm. Otelde piyanoyu gördüm. 'Çalabilir miyim?' diye sordum. İzin verdiler. Kurye olduğum için çalamayacağımı düşündüler. Çalmaya başladıktan sonra çok beğenip alkışlamaya başladılar. Pek çok kişi o anları kaydetti. Piyano çalarken çekilen videomı sosyal medyada 30 bin kişi izledi. Perşembe günü otele tekrar paket götürmek için gittiğimde beni tanıdılar. Otel sahibiyle görüştürdüler. Tekrar piyano çalmamı istediler. Ben de Mozart'ın 'Türk Marşı'nı çaldım. O anlar otel müşterileri tarafından kayıt altına alındı. Sosyal medyaya düşen görüntüler milyonlarca kişi tarafından izlendi."
ÜNLÜLERDEN TEBRİK VE DESTEK MESAJI YAĞDI
Can İncir’in performansını izleyen ünlü isimlerden tebrik ve destek mesajı yağdı. Ünlü piyanist Fazıl Say, kendi sosyal medya hesabından genç kuryenin performansını paylaştı ve o paylaşımda büyük harflerle "Bravo" yazarak genç yeteneğe destek çıktı. Bir başka ünlü piyanist Gülsin Onay ise İncir’e öğrencisi olması için teklifte bulundu.
'HİÇBİR BAŞARI KOLAY DEĞİL'
Okuduğu üniversitede akustik piyano olduğunu belirten Can, “Öğretmenlerim ve arkadaşlarımın hepsi benim piyano çaldığımı biliyordu” diyerek piyano çalmaya başladığında olumlu tepkiler aldığını dile getirdi. “Hiçbir başarı kolay değil” diyen Can, “Söz konusu başarıyı elde etmek için sıkı bir şekilde her gün çalışmak, hayal edilen yaşamın peşinde koşmak gerekiyor” diye konuştu.
‘PİYANİST OLMAK İSTİYORUM’
Piyanist olmak istediğini söyleyen Can, “Getir, eğitim hayatımda bana destek olacak. Eğitim masraflarımı karşılayıp akademik başarılarımı takip edecekler. Hedefim, sanat okulundan mezun olup piyanist olmak. Bundan sonra kuryelik yapmayacağım. Part time olarak Getir’in yazılım biriminde çalışacağım” açıklamalarında bulundu.
'Benim de bir hikâyem var’ diyorsan, en önemli konuğumuz olarak seni de bekliyoruz: milliyetplus@milliyet.com.tr
