09.01.2020 - 14:37 | Son Güncellenme:
İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesinin ardından ABD’ye karşı “beklenen” adımını dün sabah saatlerinde attı. Tüm dünyanın gözü önünde Üçüncü Dünya Savaşı'nın ayak sesleri duyulmaya başlanırken, İran, ABD'nin Irak'ta Anbar eyaletindeki Ayn el Esad hava üssüne ve Erbil'de Amerikan askerlerinin bulunduğu noktalara en az 22 füze attı.
Dün, günün ilk saatlerinde gerçekleştirilen saldırıların Kasım Süleymani’nin intikamını almak üzere yapıldığı açıklandı. Saldırılar, Süleymani’nin vurulduğu saatle aynı vakitte gerçekleştirilirken, Süleymani’nin naaşı da saldırıların ardından toprağa verildi.
İran devlet televizyonu “General Kasım Süleymani ve arkadaşlarının intikamı için ilk misilleme gerçekleştirildi” derken, saldırıda 80 ABD askerinin öldüğünü öne sürdü.
Haberde, İran Devrim Muhafızları’ndan bir komutanın füze saldırılarının “sadece ilk adım” olduğunu, İran’ın bölgedeki Amerikan askerlerini hedef almayı sürdüreceğini söylediğini duyuruldu.
Bununla birlikte ABD’ye ait 104 noktanın da İran’ın hedefinde olduğu ve Washington’ın yeni bir adım atması durumunda buralara saldırı düzenleneceği kaydedildi.
Devrim Muhafızları, saldırıya ABD’nin yanıt vermesi halinde, “çok daha sert ve ezici” karşılık verileceğini açıkladı. İran Savunma Bakanı Emir Hatemi, Tahran yönetiminin bir sonraki adımının ABD’nin izleyeceği tutuma bağlı olduğunu söyledi.
İran’ın açıklamalarına karşın, ABD’den gelen haberler, saldırılarda herhangi bir Amerikan askerinin hayatını kaybetmediği yönündeydi.
CNN televizyon kanalına konuşan bir ABD askeri yetkilisi, ordunun saldırılardan önce uyarılmak için yeteri kadar vakti olduğunu söyledi.
CNN International, İran'ın ABD üslerine saldıracağı haberini önceden aldıklarını belirten Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi'nin ABD güçlerine konuyla ilgili bilgi verdiği ve uyarıyı alan ABD güçlerinin üsleri boşalttığını aktardı.
Yetkili, askerlerin sığınaklara geçtiğini ifade etti. Pentagon ise ABD güçlerinden ölü ya da yaralıların bulunup bulunmadığı konusunda bilgi vermedi.
New York Times gazetesi de, 22 füze atıldığını yazarken, bunlardan 17’sinin Ayn el Esad üssüne düştüğünü, iki tanesinin patlamadığını, 5’inin ise Erbil’deki bir başka üsse isabet ettiğini belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump ise Twitter’da “Her şey yolunda! İran’dan Irak’taki iki üsse füze atıldı. Can kaybı ve zarar tespit çalışmaları sürüyor. Şu ana kadar her şey iyi. Dünyanın, açık ara en güçlü ve en donanımlı ordusuna sahibiz...” yazdı.
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, saldırılar sonrasında yaptığı konuşmada “Gece bunlara bir tokat atıldı ama bu yeterli değildir. ABD’nin bu bölgedeki varlığı son bulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bağdat’ta öldürülen General Süleymani’den övgüyle söz eden Hamaney, “Halkın görevi düşmanı doğru tanımaktır. ABD, Siyonistler ve dünya emperyalizmi İran’ın düşmanlarıdırlar. Irak Meclisi’nin ABD’yi ülkeden çıkartma kararını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney, resmi internet sitesinde dünyayı şaşkınlığa uğratan bir fotoğraf yayımladı. Yüzünde kanlı parmak izleri görülen Trump'ı gösteren karenin başlığı, 'Sadece bir tokat'tı.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ise “Onlar, Süleymani’nin elini kestiler. Bunun intikamı, onların ayaklarını bölgeden kesmemiz olacaktır” ifadelerini kullandı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif de “İran, vatandaşlarımıza ve üst düzey yetkililerimize düzenlenen silahlı saldırının ardından Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 51. maddesine göre meşru müdafaa adına orantılı adımlarını atmış ve tamamlamıştır. Gerilimi tırmandırmak ve savaş istemiyoruz, ancak kendimizi herhangi bir saldırıya karşı koruyacağız” mesajı paylaştı.
Öte yandan dün gece Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’ne füzeli saldırı düzenlendi. Yeşil Bölge’deki ABD Büyükelçiliği yakınlarına 2 adet katyuşa füzesi atıldığı bildirildi.
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra dünya, dün ortaya atılan yeni bir iddiaya kilitlendi. İran dini lideri her ne kadar "ABD'ye tokatı patlattık ama bu yeterli değil" dese de ABD ve Avrupa'daki istihbarat yetkilileri, aksini iddia ediyor.
İran'ın 22 füze atmasına rağmen, komşusu Irak'da bulunan ABD üslerinden sadece ikisinde hasar oluşturduğu, fırlatılan füzelerin hedefleri "kasıtlı olarak" vurmadığı ileri sürülüyor.
Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, CNN International'a yaptığı açıklamada, İran'ın vermek istediği mesajın "İstesek sizi vurabilirdik ama vurmadık" olduğunu belirtti.
Bir başka ABD yetkilisi ise, İran'ın ABD'ye misilleme yapmak istediğini ancak iki ülke arasındaki tansiyonu daha da yukarıya taşımak istemediğini söyledi.
Yayınlanan uydu görüntüleri de, İran'ın ateşldiği 22 füzeden çok azının hedefi vurduğunu gözler önüne serdi.
Pentagon'dan bir yetkili ise, İran'ın popülasyonun az olduğu bölgelere füze attığını, amacının kimseyi öldürmeden mesaj vermek olduğunu düşündüklerini aktardı.
Gelen son dakika haberine göre ise İranlı general, Irak'taki ABD üslerine düzenlenen füze saldırılarının askerleri öldürme amacı taşımadığını, ana hedefin üslere zarar vermek olduğunu söyledi. İran, daha önce 80 ABD'li askerin öldüğünü açıklamıştı.
Öte yandan İran Genelkurmay Başkanlığı Güvenlik Dairesi Başkanı Abdullah Iraki, Irak'ta Ayn el-Esed'deki ABD üslerine dün düzenledikleri füze saldırısına atıfta bulunarak, "yakın gelecekte (ABD'den) daha sert bir intikam" alacaklarını söyledi.
Tasnim Haber Ajansı'na göre, İsfahan'ın Erdistan ilçesinde konuşan Iraki, "Devrim Muhafızları Ordusu, lider Ayetullah Ali Hamaney'in pazılarından biridir ve yakın gelecekte düşmandan (ABD) daha sert bir intikam alacaktır." dedi.
Hamaney'in Yüksek Askeri Danışmanı Yahya Rahim Safevi de, Kasım Süleymani'ye düzenlenen saldırının "CIA ve Mossad iş birliğiyle" gerçekleştiğini belirtti.
Tebriz'deki Aşura Devrim Muhafızları Kışlası'ndaki konuşmasında Safevi, "Uluslararası terör istihbarat şebekeleri CIA ve Mossad, yanlış bir hesap yaparak bu cinayeti gerçekleştirdiler." ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Trump, İran'ın Çarşamba sabaha karşı yaptığı balistik füze saldırılarının ardından, dün gün içinde Beyaz Saray'da yaptığı basın toplantısında "İran savaşı tetikledikçe Orta Doğu'ya barış ve istikrar gelmeyecek. Ancak daha ileri gitmesine izin verilmeyecek. NATO'dan da bu sürece daha fazla müdahil olmasını isteyeceğim." demişti.
2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan 2018’de çekilen Trump, Tahran’dan Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrası gelen “nükleer anlaşmanın taahhütlerine uymayacağız” açıklamasına yanıt vererek konuşmasına başlamıştı.
“Ben ABD Başkanı olduğum sürece İran nükleer silah sahibi olmayacak” diyen Trump, ardından Çarşamba gecesi İran’ın Irak’taki iki Amerikan üssüne düzenlediği saldırılarda hiçbir Amerikalının zarar görmediğini, erken uyarı sisteminin gayet iyi çalıştığını söyledi.
“2015’te nükleer anlaşmayı imzalamıştık İran’la ama onlar ABD’ye teşekkür etmek yerine ölümle tehdit etti. Bu anlaşma imzalandığı gün ölümle tehdit etti. Yemen, Suriye, Lübnan, Afganistan ve Irak’ta adeta bir cehennem yarattı.”
Trump, nükleer anlaşmanın tarafı olan Avrupa ülkelerini de anlaşmadan çekilemeye çağırdı:
“İran nükleer hedeflerini terörist amaçlar için kullanacak. Avrupa ülkelerinin de, Çin’in, Almanya’nın, Fransa’nın da bu gerçeği fark etmesinin zamanı geldi. İran nükleer hedeflerini ve teröre verdiği desteği bırakmalı. Hepimiz birlikte çalışarak İran’la dünyayı daha güvenli bir yer haline getirecek bir anlaşma yapmalıyız."
"“İran harika bir ülke olabilir. Ancak İran savaşı tetikledikçe Orta Doğu’ya barış ve istikrar gelmeyecek. Ancak daha ileri gitmesine izin verilmeyecek. NATO’dan da bu sürece daha fazla müdahil olmasını isteyeceğim.”
ABD ekonomisinin kendi yönetiminde güçlendiğini ve bu sayede ordunun imkanlarını ve silahları da geliştirdiklerini söyleyen Trump, ordunun elindeki füzeleri ve silahları anlatarak “Amerikan Silahlı Kuvvetleri hiç olmadığı kadar güçlü” dedi, ancak bu gücü kullanmak istemediğini belirtti:
“Böyle bir ordumuzun olması, onu kullanmak zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor. Kullanmak istemiyoruz. ABD, barışı kucaklamaya hazır.”