23.10.2021 - 23:40 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Bir film setinde gerçek bir trajedi yaşandı ve görüntü yönetmeni hayatını kaybetti. Usta oyuncu Alec Baldwin'in yanlışlıkla ateşlediği silah, görüntü yönetmeni ve yönetmen yardımcısını vurdu.
Rust adlı kovboy filminin New Mexico'daki çekimlerinde Alec Baldwin kurusıkı silahı yanlışlıkla ateşledi. Santa Fe'deki popüler film konumu Bonanza Creek Ranch'te kurulan sette bir anda çığlıklar yükseldi.
Yapımın görüntü yönetmeni Halyna Hutchins göğsünden, hemen arkasında duran yönetmen Joel Souza ise omzundan vuruldu. Helikopterle hastaneye kaldırılan Hutchins doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Los Angeles Times gazetesinin haberine göre, 16 Ekim’de yaşanan olaydan sonra bir set çalışanının üretim müdürüne gönderdiği mesajda “Üçüncü kez kazara silah ateşlendi. Ortam güvenli değil.” yazdığı ifade edildi. Olaydan sonra soruşturma başlatılıp başlatılmadığı öğrenilemezken, filmin yapımcıları setteki güvenlik sorunlarından haberdar olmadıklarını açıkladı.
“Rust” filminin çekimleri sırasında yaşanan ölümcül kazadan 5 gün önce, Baldwin’in dublörüne güvenli olduğu söylenen silah iki el ateşlendikten sonra içinde gerçek mermi olduğu anlaşıldı.
Olayın ardından polis merkezi önünde gözyaşı dökerken görüntülenen ünlü oyuncu Baldwin, Twitter hesabından arka arkaya mesajlar paylaşarak büyük bir şok yaşadığını söyledi:
"Bir anne, eş ve çok sevdiğimiz bir meslektaşımız olan Halyna Hutchins'in hayatına mal olan kaza nedeniyle yaşadığım şoku ve üzüntüyü anlatacak kelime bulamıyorum. Bu trajedinin nasıl yaşandığını anlamak için yapılan polis soruşturmasına tüm desteğimi veriyorum.
Eşi ile de konuştum. Ona ve aileye desteğimin yanlarında olduğunu söyledim. Eşi, oğulları ve Halyna'yı tanıyan ve seven herkes için büyük üzüntü yaşıyorum."
Mahkemeye çıkarılan 63 yaşındaki Baldwin, kendisine silahı yönetmen yardımcısı Dave Halls'ın uzattığını, film ekibinden Hannah Gutierrez-Reed'in ise silahları getirdiğini söyledi.
Aynı zamanda filmin yapımcısı da olan Baldwin'in ifadesine göre, 24 yaşındaki Gutierrez-Reed üç silah seçeneği sundu ve yönetmen yardımcısı Halls eski bir tabanca olan Colt'u seçti.
Daha önce Fargo ve The Matrix Reloaded gibi filmlerde de yönetmen yardımcılığı yapan Halls'ın uzattığı silahı alan Baldwin, tetiği çekince Colt ateş aldı. Mahkeme kayıtlarına göre, Halls, silahın boş olduğu anlamına gelecek şekilde 'Soğuk silah' diye bağırarak silahı aktöre teslim etti.
Şimdiye kadar polis tarafından gözaltına alınan kimse yok ve kimseye resmi bir suçlama yöneltilmiş değil. Sette yaşamını yitiren Halyna Hutchins'in sıra dışı yaşamı ise, dünya medyasının gündeminde.
Hollywood'un yeni gözdelerinden biri olan Halyna Hutchings, 2020 yılında bağımsız süper kahraman filmi Archenemy'de de çalışmış ve Amerikan Görüntü Yönetmenleri Derneği'nin çıkardığı dergi, 2019 yılında 'yükselen bir yıldız' diye tanıtmıştı.
Halyna Hutchings 1979 yılında Ukrayna'da doğdu ve Kuzey Kutbu'ndaki bir Sovyet askeri üssünde büyüdü. İnternet sayfasında, "çevresinde Ren geyikleri ve nükleer denizaltılarla büyüdüğü" yazıyor.
Verdiği bir mülakatta "Dışarda yapılacak fazla bir şey olmadığı için" daha o yıllarda sinemaya büyük merakı olduğunu söylemişti. Kiev Devlet Üniversitesi'nde uluslararası gazetecilik okuyan Hutchins, okuldan sonra film sektöründe çalışmaya başladı.
İngiltere'de bazı belgesellerde çalıştıktan sonra Los Angeles'e taşındı ve 2015 yılında Amerikan Film Enstitüsü Konservatuarı'ndan mezun oldu. Mike Nell'in yazıp yönettiği "Blindfire" dahil çeşitli filmlerde çalıştı ve dikkat çekmeye başladı.
Pollyanna McIntosh'un, 2019 yılında SXSW film festivalinde gösterilen "Darlin" adlı korku filminde de görev aldı. Salı günkü son Instagram paylaşımında, sette ata binerken görüldüğü bir fotoğrafı var.
Geçen yıl birlikte çalıştığı Archenemy filminin yönetmeni Adam Egypt Mortimer, BBC'ye Hutchins'in sette ölmesinin 'gerçekten inanılmaz' olduğunu söyledi: "Hangi boyutta olursa olsun bir prodüksiyonda silahların kullanımı söz konusu olduğunda genel olarak uygulanan güvenlik protokolleri düşünülünce, bir silahın kazara ateş alıp Halyna'yı öldürmesi hem sektör açısından şok edici hem de böylesine müthiş bir sanatçının artık bizimle olmaması bakımından kesinlikle çok trajik bir olay."
Mortimer, Hutchins'in sinemaya ne kadar tutkulu olduğundan bahsederken, filminin çekimi sırasında baş oyuncunun hasta olduğu için çalışamadığı bir gün yaşadıklarını hatırladı: "O gün tamamen yeni bir şey icat etmemiz gerekiyordu. Yeni bir şey yazacaktık.
Halyna çok heyecanlandı. 'Ah, Avrupa tarzı çekim yapacağız' diye sevindi. Bu zorlukları aşma kararlılığı, eldekiyle engelleri aşıp onu sanata çevirmekti işte. Onda işte bunu çok seviyordum, bir sanatçının yetişmesini izlemekti bu. Öyle biriyle birlikte çalışmak harikaydı."
Amerikan Film Enstitüsü Konservatuarı da Hutchins'in ölümü üzerine bir açıklama paylaştı ve "AFI topluluğu için bu kadar kıymetli bir kişinin kaybını anlatabilmek için kelimeler yetersiz kalıyor" dedi.
Amerikan Görüntü Yönetmenleri Derneği'nin yayımladığı American Cinematographer dergisinde 2019 yılında Hutchins ile yapılmış bir mülakat vardı. Hutchins niçin gazetecilikten sinematografiye geçtiğini anlatıyor ve "Gazetecilikten sinematografiye geçişim Doğu Avrupa'da Britanya film prodüksiyonlarında çalıştığım sırada başladı. Ekiple birlikte ücra yerlere seyahat ediyor sinematografların nasıl çalıştığını izleyebiliyordum. Gerçek karakterlere dayalı öykü anlatımı beni büyülemişti" diyordu.
Dergi, ölümünden sonra Hutchins'in ardından bir açıklama yaptı ve "Santa Fe'den gelen sinematograf Halyna Hutchins'in ölüm haberi bizi derinden üzdü. Set güvenliği, özellikle de ateşli silahların kullanıldığı durumlarda herkes için daima en önemli öncelik olmalıdır" dedi.
BBC Ukraynaca Servisi, Halyna Hutchings'in vatandaşı olduğu Ukrayna'nın ABD Konsolosluğu'nun da Hutchins ailesiyle temas kurduğunu, gereken yasal ve bürokratik desteği sağlayacağını bildirdi.
Benzer kazalar film sektöründe çok nadir yaşanıyor. Ateşli silahların film setlerinde nasıl kullanılacağı konusunda sıkı güvenlik kuralları var. Avustralyalı aktör Rhys Muldoon, "Yakınlarda oynadığım filmde, plastik silahı bile her gün imzayla teslim ediyor, imzayla teslim alıyordum. Bu olay bu yüzden çok inanılmaz" diye konuştu. Taklit ya da kurusıkı silahlar zararsız gibi görünseler de tehlikeli olabiliyor.
Film sektöründe normal mermi yerine kurusıkı mermiler kullanılıyor. Çok inandırıcı görünmelerinin sebebi de aslında değiştirilmiş gerçek mermiler olmalarından kaynaklanıyor. Normal olarak mermilerde bir kovan kısmı oluyor. Bu ona hız veren patlayıcı tozun (barut) içine konduğu kısım. Silah ateşlendiğinde bu barutu tutuşturuyor o da kovanın ucundaki asıl tehlikeli kısım olan mermi çekirdeğini fırlatıyor.
Kurusıkı mermilerde ise, sadece ucunda mermi çekirdeği olmayan bir kovan atılıyor. Kurusıkı silah dediğimiz şey de aslında bir çok farklı tür şeyi ifade etmek için kullanılıyor. Bunlar replika ya da işlevsiz yani ateş almayan silahlar da olabilir.
Ama çoğunlukla kurusıkı mermi atan gerçek silahlar kullanılıyor. Böylece gerçeğe yakın bir sonuç elde edilmiş oluyor. Kurusıkı mermi de tıpkı gerçek silah sesi gibi ses, kıvılcım çıkarıyor ve kovan fırlatıyor.
Evet. Dünyaca ünlü dövüş sporu filmleri efsanesi Bruce Lee'nin oğlu Brandon Lee, 1993 yılında "The Crow" adlı filmin çekimi sırasında kullanılan kurusıkı silahın içinde yanlışlıkla bir boş mermi kaldığı için 28 yaşında hayatını kaybetti.
Boş mermilerde, kurusıkı mermilerden farklı olarak, mermi çekirdeği vardır ama kovanda ateşleyici yoktur ve tetik çekildiğinde ateşleme olmadığı için hiçbir şey olmuyor. Bunlar, sadece yakın çekimlerde, mermi görüntüsü efekti için kullanılıyor.
Lee'nin vurulduğu olayda, bu sahne için, silah aslında olması gerektiği gibi kurusıkı mermilerle doldurulmuştu. Ama daha önceki sahnede kullanılan bir boş merminin namluya sıkıştığı fark edilmemişti. Silah ateşlenince patlayan kurusıkı, namluda kalan çekirdekli boş mermiyi Lee'ye atarak ölümüne neden oldu.
Lee vurulduktan sonra kameralar çekime devam etti ve ancak sahnenin sonunda yerden kalkmadığında bir şeylerin yolunda olmadığı anlaşılmıştı. Bir başka benzer hadise de 1984 yılında yaşandı. Amerikalı oyuncu Jon-Erik Hexum filmin çekimindeki gecikmelere sinirlenip bir televizyon şovunun yapıldığı sette tehlikeli bir şaka yapmaya kalktı.
İçinde kurusıkı bir mermi bulunan toplu tabancayı şakağına dayayıp tetiği çekiverdi. Hexum, merminin hızıyla ölmediyse de patlamanın şiddeti kafatasını çatlattı ve bir kaç gün sonra hastanede hayatını kaybetti.
Hexum'un ölümü kurusıkı mermi ve silahların tehlikelerini gündeme taşıdı. Ucunda mermisi olmasa bile kurusıkı kovanın patlaması çok güçlüydü. Riski artıran bir faktör de film setlerinde görsel etkiyi artırmak için daha çok toz barut tozu kullanılması.
Film setleri genellikle kurusıkı silahların kullanılması konusunda çok sıkı kurallar uyguluyor. Bu işler için kullanılan silahları sağlayan uzman firmalar var ve kullanımı konusunda film ekibini bilgilendiriyorlar. Alec Baldwin ile daha önce silah danışmanı olarak çalışmış böyle bir uzman olan Mike Tristano, "Her film setinde temel güvenlik önlemleri vardır" diyor ve ekliyor: "Hiç bir zaman, ateş almayan bir silah bile olsa hiç bir silahı bir kişiye doğrultmazsınız. Bu olayın nasıl olduğunu ve nasıl bu kadar büyük kayba yol açtığını hiç anlayamıyorum."
Filmlerde sık sık çekilen bir sahne aktörün doğrudan kameraya doğru ateş etmesi. "Fury", "Imitation Game" gibi filmlerde çalışmış olan Steven Hall, bunun yalnızca bütün önlemler alındıktan sonra çekildiğini anlatıyor: "Ateş edilen yönde çalışıyorsanız, yüzünüzde bir maske, gözlerinizi koruyacak aletler takarsınız, Perspex (bir tür sert plastik) bir perdenin arkasından çalışırsınız ve o yöndeki insan sayısını da minimuma indirirsiniz. Burada anlamadığım iki kişinin birden aynı trajik olayda nasıl vurulabildiği."
Silah efektleri bilgisayarlarla gayet ucuza sonradan eklenebildiği halde neden hala silahlarda kurusıkı mermi kullanıldığını merak ettiklerini söyleyen sektör çalışanları da var. "Westworld" ve "Mare of Easttown" gibi yapımlarda çalışan oyuncu ve yönetmen Craig Zobel Twitter'daki mesajında "Artık setlerde kurusıkı mermiyle ya da herhangi bir şekilde doldurulmuş silahlar kullanmak için hiçbir sebep yok. Tamamen yasaklanmalı" dedi.