09.06.2021 - 07:40 | Son Güncellenme:
Cihat Aslan / İstanbul
Kıyı şeridindeki restoran ve kafe işleten esnaf işlerin düştüğünden dert yanarken, turizmciler iptallerden ve pandemiyle düşen işlere ek olarak bu sezonu da kaybetmekten korkuyorlar. Kiralık ve satılık konutlarla ilgili taleplerin de ertelenmeye başladığı bölgede işletmeler tedirgin...
Müsilaj takibini sürdüren Milliyet ekibi olarak Mudanya’nın ardından yolumuzu 36 mavi bayraklı sahile sahip Balıkesir’e çevirdik. Bandırma’ya varmadan önce Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, sabah Bandırma Limanı çevresinde müsilaj olduğunu söyledi. Tam 1 saat sonra bölgeye gittiğimizde limanın iç kesimine sanki hiç müsilajın uğramadığını gördük. Sebebi ise 1-2 saat içerisinde deniz salyasının rüzgarla açıklara sürüklendiğini gördük.
Bandırma’dan sonra içerisinde Marmara’nın incisi olan 5’ten fazla mavi bayrağa sahip Erdek’e hareket ettik. Sahil yolundan giderken müsilajın Erdek’i nasıl esir aldığını çarpıcı şekilde gördük. Bandırma ve Erdek arasındaki 15 kilometrelik sahil hattı neredeyse müsilajla kaplanmış. Bazen sahilde, bazen de sahilin açıklarında müsilajın sarı ve beyaz katmanları mevcut. Müsilaj, belirgin bir şekilde en çok Erdek’tin Aşağıyapıcı ve Tatlısu sahillerinde yoğunlaştı. Karadan çekilen fotoğraflarda müsilaj katmanından kıyı görünmez hale gelmiş.
Erdek Sahili’nde kumsalına vuran salyadan şikayetçi olan bir otel sahibi, “30 senedir bu işi yapıyorum. Normal dönemde nisan-mayıs aylarında salya biterdi. Aslında tüm suç bizim. Bu denizi bu hale biz getirdik. Daha otelimizi açmadık, sahili temizliyoruz. Erdek, yerli turistlerin bölgesi. Burada deniz bu halde olursa, turist nasıl gelecek. Deniz yoksa ne yapacağız, otellerimizi kapatalım gitsin. Şurada 2-3 ay kaldı turizm dönemi, bunun çözümü olmazsa bu sene pandemiden değil, salyadan çekeceğimiz var” ifadelerini kullandı.
Erdek Sahili’nde denize sıfır aile çay bahçesi sahibi Yalçın Uçar, “Erdek’te herkesin dilinde müsilaj. Vatandaş çay içiyor, sahili izleyecek karşısında sadece müsilaj. Ne yapacak ki? Denizdeki balığı yemekten çekinenler var” şeklinde konuştu.
Öte yandan Marmara Denizi, geçtiğimiz yıl kasım ayından bu yana su yüzeyini ve derinlerini saran deniz salyasıyla (müsilaj) boğuşuyor. İstanbul, Adalar, Tekirdağ, Çınarcık, Bursa, Erdek, körfezler, kıyılar ve denizin derinleri de dahil olmak üzere tüm Marmara, yoğun müsilajın etkisi altında. Denize dökülen atıklar ve kirlilik nedeniyle oluşarak önce bölgedeki balıkçılığı tehlikeye sokan salya sorunu şimdi de turizmi tehdit ediyor.
Posta'nın haberine göre; Erdek Körfezi’yle birlikte Bandırma ve Marmara Denizi’ne kıyısı olan birçok ilde görülen müsilajın turizmi etkilediğini belirten Erdek’te bir otel işletmecisi, “Bundan 10 gün önce salya sahillerimize ulaştı.
Bizler de böyle bir şeyle ilk kez karşılaştığımız için ne yapacağımızı bilemedik. Haliyle müşterilerimiz de tedirgin oluyor. Sırf salya sorunu yüzünden denize girişler geçen yıla göre yüzde 40-50’ye yakın düştü” dedi.
Müsilaj görüldükten sonra belediyenin hemen temizlik çalışmalarına başladığını söyleyen işletmeci, “Son 10 gündür denizimiz temiz ama insanlar yine de müsilajın kendilerine zarar vermesinden korkuyor.
Arayıp rezervasyon yaptırmak isteyenlerin ilk sorusu bu oluyor. Biz de gerek sosyal medyadan yaptığımız güncel paylaşımlarla gerek de müşterileri görüntülü arayarak denizde bir sorun olmadığını anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Tekirdağ’ın en çok sevilen yazlık yerlerinden biri olan Kumbağ’daki bir otel çalışanı da “Aslında şu anda çok yoğun bir salya sorunu var.
Denize direkt bakıldığında görünmese de yukardan bakıldığında çok net anlaşılıyor. Bizi arayan insanların ilk sorusu ‘deniz kirli mi?’ oluyor. Biz de doğruyu söylemek zorundayız tabii ki. Denize girme niyetinde olanlar vazgeçiyor ama dinlenmek isteyenler yine de geliyor” dedi.
Erdek’te 10 yıldır restoran işleten bir esnaf da salya sorununun herkesi etkilediğini belirterek, şunları söyledi: “Normalde bu dönemde Erdek kalabalık olurdu. Hatta kısıtlamaların da kalkmasıyla biz daha fazla yoğunluk bekliyorduk.
Ama tam tersi oldu. Yakınlarımızdaki oteller boş kaldı. Bizim de anlaşmalı olduğumuz oteller vardı, onlar boş olduğu için bu durum bizim gelirimize de yansıdı. Çünkü otele rezervasyon yaptıran insanlar, haberleri gördükten sonra iptal etmeye başladı.”
Marmara Denizi kıyılarını kaplayan, halk arasında deniz salyası olarak da bilinen müsilaj, gayrimenkul piyasasını da etkilemeye başladı.
Salyanın kıyıya vurmadığı sahil beldelerinde bir duraksama olmadı ancak kirliliğin görüldüğü yerlerde tedirginlik başladı. Müsilajın görüldüğü kıyılarda yazlık veya yatırım için ev almak ya da kiralamak isteyenler beklemeye geçti. Kaparo verip son aşamaya gelenlerden kararlarını iptal edenler de oldu.
Salyanın yoğun görüldüğü yerlerin başında Balıkesir sahilleri geliyor. Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Balıkesir Temsilciliği Başkanı Raşit Özen, müsilajın bölgedeki gayrimenkul piyasasına etkisini şöyle anlattı: “Yakın dönemde vazgeçen birkaç müşterimiz oldu.
Kapora veren müşteriler şu an önünü göremediği için beklemeyi tercih ediyor. Telefon ve ziyaretçi trafiğimizde de azalma var. Günde 50 müşteri ile konuşurken şimdi 10-15 müşteri arıyor.”
Arayanların da evin fiyatı, metrekaresinden önce sahilin ne durumda olduğunu sorduğunu anlatan Özen, “Şu anda yalnızca evlenme, tayin gibi mecburi sebeplerle, ihtiyacı olanlar gayrimenkul bakıyor.
Yatırım ve yazlık amaçlı son bir haftadır işlem gerçekleşmedi” dedi. Özen, fiyatların henüz etkilenmediğini ancak sorun çözülemezse ilerleyen dönemde etkisinin olabileceğini de ekledi.
Marmara Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Adnan Yeşiltaş, salya nedeniyle şu an için olumsuz bir yansıma yaşamadıklarını söyledi.
Bursa, Yalova, Tekirdağ bölgelerinde konuştuğumuz emlak danışmanları ise çoğunluğun bu kirliliğin geçici olduğunu, kısa süre içinde temizleneceğini düşündüğü için piyasayı etkilemediğini ancak uzun dönemli bir kirlilik görülürse deniz kenarlarındaki satış ve kiralamaların olumsuz etkileneceğini ifade ediyor.