25.02.2020 - 12:25 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Avrupa'da kapatılan şehirler, tatil edilen okullar, giriş yasağı ilan edilen ülkeler... Arka arkaya gelen son dakika haberleri. Dünyayı yerinden oynatan koronavirüs salgınında yalnızca dün geceden beri olanlar şöyle:
Ortadoğu'nun en küçük ülkesi Kuveyt Güney Kore, Tayland ve İtalya'dan gelen bütün uçuşları askıya aldığını gece yarısı duyurdu.
Hindistan'da bulunan ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinde koronavirüs salgınının kontrol altında olduğunu söyledi.
Kuveyt'in ardından Bahreyn ise Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai ve Şarika havalimanlarından kalkan tüm uçakları 24 saat boyunca kabul etmeyeceğini açıkladı.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, Güney Kore ile yapılacak askeri tatbikatın Covid-19 nedeniyle kapsamını daraltmayı düşündüğünü bildirdi.
Buna karşılık Güney Kore tarafından dakikalar sonra bir açıklama yapıldı, Kore Yarımadası'ndaki tatbikatlarda herhangi bir değişiklik olmayacağı belirtildi.
Çin gece yarısı 508 yeni koronavirüs vakası tespit etti, 71 kişinin daha öldüğü resmen duyuruldu.
Çin'in hemen ardından Güney Kore'den yeni rakamlar geldi, 60 yeni vaka bulunduğu kayıtlara girdi.
ABD'li sağlık yetkilileri, Amerikalılara gerekli olmadıkça Güney Kore'ye seyahat etmemeleri yönünde uyarıda bulundu.
Japonya televizyonu NHK, lüks yolcu gemisi Diamond Princess'te dördüncü ölümün gerçekleştiğini izleyicilerine aktardı.
Güney Asya ülkesi Tayland'da iki kişiye daha koronavirüs bulaştı, resmi yetkililer vaka sayısının 37'ye çıktığı bilgisini verdi. Yeni tespit edilen vakaların ikisi de Tayland vatandaşı.
Vietnam Sağlık Bakanlığı, 16 Covid-19 hastasının tedavi edildiğini, 13 Şubat tarihinden bu yana yeni vakaya rastlanmadığını duyurdu.
Çin'e bağlı özerk şehir Hong Kong'da okullar 20 Nisan tarihine kadar tatil edildi. Hong Kong'da şimdiye kadar 81 vaka belirlenmiş durumda.
İran bu sabah can kaybının önce 14'e, ardından da 16'ya çıktığını dünyaya duyurdu. Gelen son dakika haberi ise soğuk duş etkisi yarattı.
İngiltere Sağlık Bakanlığı, İtalya'nın kuzeyinden ülkeye dönüp grip belirtileri hissedenlerin kendilerini karantinaya almasını önerdi.
Kuveyt yeni belirlenen üç vakayla birlikte toplam sayının 8'e çıktığını, hastaların tümünün İran'dan gelenler olduğunu açıkladı.
Dün ilk kez virüse rastlanan Irak bugün Çin, İran, Tayland, Güney Kore, Japonya, İtalya ve Singapur'dan gelen yolcuları ülkeye kabul etmeme kararı aldı.
Bağdat yönetimi ayrıca virüsün görüldüğü Necef kentinde okulları ve üniversiteleri 10 gün boyunca tatil etti, seyahat uyarısı yaptı.
Irak'taki Şii lider Mukteda es Sadr, koronavirüs salgını nedeniyle 1 Ekim'den bu yana süren protestoların sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Güney Kore sabah saatlerinde ise 84 yeni vakayla birlikte toplam hasta sayısının 977'ye ulaştığını açıkladı.
Arap Yarımadası'nın en ucundaki ülke Umman, İran'dan gelen gemileri Çarşamba gününden itibaren Kasab Limanı'na kabul etmeyecek.
Irak, öğle saatlerinde kuzeydeki Kerkük kentinde dört hastada koronavirüs tespit edildiğini duyurdu.
İspanya Kanarya Adaları'nda bir otelde kalan tüm turistler koronavirüs testinden geçiriliyor. Hırvatistan'da ise ilk koronavirüs vakası tespit edildi. Erkek hastanın yakın zamanda İtalya'ya seyahat ettiği bildirildi.
Yerel medya, otelde kalan bir İtalyan doktorda koronavirüs çıkmasının ardından oteldeki yüzlerce tatilcinin karantinaya alındığını bildiriyor.
İran Sağlık Bakanlığı'ndan öğle saatlerinde yeni bir duyuru yapıldı, vaka sayısının 34 arttığını ve 100'e yaklaştığı belirtildi.
Asıl ürkütücü uyarı ise, tüm İranlılardan evlerinden dışarı çıkmamalarının istenmesi oldu.
Vatandaşlarının İran'a seyahat etmesini yasaklayan Körfez ülkesi Bahreyn, dokuz kişide daha koronavirüs tespit edilmesiyle vaka sayısının 17 olduğunu duyurdu.
İran'ın yarı resmi haber ajansı İLNA'ya göre, İran Sağlık Bakanı Yardımcısı'na yapılan virüs testi pozitif çıktı.
Dünya, bakan yardımcısının dünkü basın toplantısında terlediği görüntüleri konuşuyor.
Bakan Yardımcısı İraj Harirçi birkaç gün önce çektiği bir başka videoda ise, "Koronavirüsü yeneceğiz" diyor.
Sağlık Bakanı yardımcısının ardından İranlı milletvekili Mahmud Sadıki de koronavirüse yakalandığını açıkladı. Milletvekili Sadıki, "Koronavirüs testim pozitif çıktı. Bu mesajı, bu dünyada yaşama umudumun az olduğu bir durumdayken iletiyorum" dedi.
Avrupa ülkesi Avusturya'da ilk koronavirüs vakalarına rastlandı, Viyana yönetimi hastaların İtalyan vatandaşları olduğunu duyurdu.
Koronavirüs ilk kez Balkanlara da sıçradı, Hırvatistan'da bir gençte virüs çıktı. Zagreb'de bir hastaneye yatırılan gencin geçen hafta İtalya'nın Milano kentine seyahat ettiği ortaya çıktı.
Bir başka Avrupa ülkesi İsviçre ise, akşam saatlerinde ilk koronavirüs vakasını dünyaya açıkladı.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), salgının son durumuyla ilgili korkutucu bir açıklamaya imza attı: "Ülkeler koronavirüs için hazırlanmalılar, gerçekten kapıyı çalıyor..."
"DSÖ ekibi İtalya'nın başkenti Roma'da İtalyan yetkililerle Covid-19 salgınını görüşmek üzere buluşuyor. Bölgesel hükümetlerin aldığı önlemler daha da güçlendi.
Birçok ülke şimdiden pandemi planları hazır, bazıları halihazırdaki durum için harekete geçebilir ancak WHO'nun henüz büyük bir duyuru planı yok."
Dünya genelinde hasta sayısı şu anda 80 bini aşmış durumda. An itibariyle Çin ve özerk yönetimlerinde 77 bin 751, Güney Kore'de 977, yolcu gemilerinde 691, İtalya'da 283, Japonya'da 160, Singapur'da 90, İran'da 61, ABD'de 53, Tayland'da 35, Tayvan'da 31, Avustralya'da 22, Malezya'da 22, Almanya'da 16, Vietnam'da 16, Birleşik Arap Emirlikleri'nde 13, Birleşik Krallık'ta 14, Fransa'da 12, Kanada'da 11, Kuveyt'te 8, İspanya'da 3, Filipinler'de 3, Hindistan'da 3, Bahreyn'de 2, Rusya'da 2, Umman'da 2, Avusturya'da 2, Afganistan, Nepal, Kamboçya, İsrail, Belçika, Lübnan, Finlandiya, İsveç, Irak, Mısır, Hırvatistan ve Sri Lanka'da 1'er hasta var.
Toplam 2 bin 703 can kaybının 2 bin 665'i Çin ve özerk yönetimlerinde gerçekleşti. İran'da 16, Güney Kore'de 8, İtalya'da 7, yolcu gemilerinde 3, Fransa'da 1, Japonya'da 1, Filipinler'de 1 ve Tayvan'da 1 hasta öldü.
Reuters haber ajansı, Henan eyaletine bağlı Luoyang'da koronavirüse karşı dezenfekte çalışmasında kullanılan bir robotun merdivenleri tırmanan fotoğrafını dünyaya geçti.
Avrupa'da virüsün merkezi İtalya'da ise kuzeydeki bazı kentlerin dünya ile bağlantısı kesildi, şehirlere giriş-çıkışa izin verilmiyor.
Birçok İtalya şehrinde insanlar süpermarketlere hücum etmiş durumda, marketlerde raflar tamamen boşaldı.
Güney Kore medyası, başkent Seul'deki parlamentonun dezenfekte edildiği fotoğrafları paylaşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) henüz keşfedilmemiş ama varsayımsal bir tehdit olan 'Hastalık X' konusunda açıklama yaptığında tüm dünyaya korku salmıştı.
2018 yılında yapılan açıklamada, DSÖ gizemli 'Hastalık X'i gelecekte küresel bir salgın oluşturabilecek hastalık ve patojenler listesine eklediğini bildirmişti.
Rotterdam'daki Erasmus Üniversitesi Tıp Merkezi'nde Virobilim Başkanı olan Profesör Marion Koopmans, koronavirüsün neden olduğu Covid-19'un "Hastalık X kategorisine uyan ilk gerçek pandemik haline geldiğini" söyledi.
Çin'de ortaya çıkan koronavirüs şu ana kadar 35 ülkede görülürken, bu virüs kaynaklı hastalığın pandemiye dönüşmesinden endişe ediliyor.
Koronavirüsten kaynaklanan ve Covid-19 adı verilen rahatsızlık, henüz pandemik hastalık kategorisine alınmış değil. Ancak uzmanlar, virüsün mevcut hızıyla yayılması halinde, kısa bir süre içinde pandemi ilan edilebileceğini söylüyor.
Pandemi ne demek?En basit tanımıyla dünyada eşzamanlı olarak çok yaygın bir şekilde çok fazla sayıda insanı tehdit eden bulaşıcı hastalıklara verilen isim.
2009 yılında domuz gribi, pandemik hastalık ilan edilmişti. Uzmanlar, domuz gribi nedeniyle yüz binlerce kişinin hayatını kaybetmiş olabileceğini söylüyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tanımlamasına göre, bir hastalığın pandemi olabilmesi için kabaca üç kriter aranıyor:yeni bir virüs olmasıinsanlara kolayca geçebilmesiinsandan insana kolay ve sürekli bir şekilde bulaşması
Bazı sağlık uzmanları, koronavirüsün tüm bu kriterleri karşılamaya başladığı görüşünde.
Bir hastalığın pandemi ilan edilmesi WHO tarafından yapılıyor. Koronavirüs, WHO'nun pandemi tanımındaki aşamalardan sonuncusuna henüz geçmiş değil.
İnsanlar arasında yayılan koronavirüs, Çin'in komşularının büyük bir bölümünde görülüyor. Ancak pandemi olabilmesi için istikrarlı bir şekilde, dünyanın farklı noktalarında, kitleler üzerinde görülmeye başlaması gerekiyor.
WHO Genel Direktörü Dr Tedros Adhanom Ghebreyesus, virüsün Çin dışındaki yayılma hızının halen 'az ve yavaş' olduğunu söylüyor. Çin'de 77 bin kişide görülen koronavirüs nedeniyle yaklaşık 2 bin 600 kişi yaşamını yitirdi.
Dünyada da 30'da fazla ülkede binlerce koronavirüs vakası tespit edildi ve can kaybı da 20'yi aştı. WHO, gelişmeleri yakından izlediğini ancak şu aşamada uluslararası ticaret ve seyahat üzerinde kısıtlayıcı etkiler yapacak önlemler almaktan kaçınmak istediğini söylüyor.
Peki binlerce kişinin ölümüne neden olan Covid-19 salgınının kaynağı ne? BBC'den Helen Briggs, bilim insanlarının salgının kaynağını tespit etmek için zamanla yarıştığını bildiriyor.
Çin'in bir bölgesinde bir yarasa gökyüzünde süzülüyor ve geçtiği ormanlardan birine dışkısıyla koronavirüsün izini bırakıyor. Ormandaki yaban hayvanlarından biri, muhtemelen yaprakların arasında böcek arayan bir pangolin (karıncayiyen), bu dışkıya ulaşıyor ve enfeksiyonu kapıyor.
Yeni virüs de vahşi yaşam döngüsüne girmiş oluyor. Enfeksiyonu kapan hayvanlardan biri, bir kişi tarafından avlanınca da, hastalık bu kişiye bulaşıyor. Ve virüs yaban hayvanlarının satıldığı pazardaki işçilere bulaşıyor. Küresel boyutlara ulaşacak salgın da böylece doğmuş oluyor.
Bilim insanları, bu senaryoyu doğrulayacak kanıtlara ulaşmaya çalışırken, bir yandan da virüsün bulaştığı yaban hayvanlarını bulmak için çabalıyor. Londra Hayvanbilimleri Topluluğu'ndan Prof. Andrew Cunningham, olaylar dizisini keşfetmeye çalışmanın "detektiflik hikâyesi gibi" olduğunu söylüyor.
Virüsün ana kaynağının birçok farklı yaban hayvanı olabileceğini belirten Cunningham'ın özellikle üstünde durduğu hayvan ise, koronavirüslerin çeşitlerini bedenlerinde barından yarasalar.
Bilim insanları, hasta bir kişiden aldıkları yeni virüsün genetik kodunu incelediklerinde sonuçlar Çin'deki yarasalara işaret etmişti. Büyük koloniler halinde hareket eden bu memeliler uzun mesafeler arası uçuyor ve hemen hemen her kıtada bulunuyor. Nadir olarak hastalanan yarasalar, taşıdıkları mikropları uzaklara ve geniş kitlelere yayabiliyor.
Londra UCL üniversitesinden Prof. Kate Jones'a göre uçmanın gerektirdiği enerjiye uyum sağlayan yarasalar, zarar gören DNA'ları da iyileştirme özelliğine sahip. Jones, "Bu da, yarasaların hastalığa yakalanmadan virüslerle mücadele edebilmelerini sağlıyor, ama bu şimdilik sadece bir fikir" diyor.
Virüsün yayılmasında yarasaların davranış tarzlarının etkili olduğu şüphesiz. Nottingham Üniversitesi'nden Prof. Jonathan Ball bunu şöyle açıklıyor: "Yarasaların yaşam tarzlarını göz önünde bulundurduğunuzda birçok farklı virüse sahip olduklarını düşünebilirsiniz. Memeli oldukları için bazılarında, doğrudan veya başka bir canlı aracılığıyla insanlara bulaştırma ihtimali var."
Bu bilinmezin ikinci kısmı da, virüsün Vuhan'daki pazara gidene kadar geçen sürede, hangi hayvanın içinde kuluçka sürecinde olduğunun tespit edilmesi. Şüphelilerden biri pangolin (karıncayiyici).
Karınca yiyen bu hayvan, dünyada kaçakçılığı en çok yapılan memeli olarak biliniyor. Soyları da tükenme tehlikesi altında. Pangolinler, özellikle Asya'da revaçta. Geleneksel Çin ilaçlarının yapımında kullanılıyorlar. Ayrıca etlerini lezzetli bulup gıda olarak tüketen de birçok kesim var.
Pangolinlerde de koronavirüsler bulunuyor. Bazılarının yapısının da insanlara bulaşan bu yeni koronavirüsle çok büyük benzerlikler gösterdiği iddia ediliyor. Dolayısıyla yarasalar ile pangolinler arasında virüs geçişi yaşanmış olabilir mi? Uzmanlar henüz nihai bir sonuca varmaktan kaçınıyor zira pangolinlerle ilgili yürütülen araştırmaların verileri henüz açıklanmadı. Bu da bilgilerin teyit edilmesini şimdilik imkânsız kılıyor.
Prof. Cunningham araştırmada kullanılan pangolinlerin sayısının ve kökenlerinin önemli olduğunu söylüyor: "Örneğin, vahşi doğadan doğrudan alınan birkaç farklı hayvan mı (ki öyle bir durumda araştırma sonuçları daha anlamlı olur), yoksa sınırları belirli koruma altındaki bir bölgeden alınan hayvanlar mı ya da bir pazardan alınan hayvanlar mı (öyle bir durumda da virüsün kaynağı doğrudan tespit edilmiş olmaz mı)? "
Pangolinler ve yarasa türlerinin de aralarında olduğu birçok hayvan pazarlarda satılıyor. Prof. Cunningham'a göre bu da virüslerin bir türden diğerine rahatlıkla geçmesini sağlıyor: "Dolayısıyla pazar yerleri mikropların bir yerden diğerine, insanlar dahil geçebilmesi için ideal ortamı yaratıyor."
Vuhan'da salgından sonra kapatılan pazarda yaban hayvanları bölümü de vardı. Bu bölümde, deve, koala ve kuş parçaları dâhil avlanan hayvanlar satılıyordu. Guardian gazetesi pazardaki bir dükkânın envanterinde yavru kurtlar, ağustosböcekleri, akrepler, bambu sıçanları, sincaplar, tilkiler, misk kedileri, kirpiler, semenderler, kaplumbağalar ve timsahlar bulunduğunu yazmıştı.
Yarasalar veya pangolinlerin listelerde bulunup bulunmadığını henüz bilmiyoruz. Ama Çinli yetkililer pazarda hangi hayvanların satıldığını tespit etmek için istihbarat topluyor. Prof. Ball "Böyle bir şeyin tekrar yaşanmaması için hangi hayvanda bulunduğunun tespit edilmesi gerekiyor, bu kadar yayılmasına neden olan risklerin de belirlenmesi gerekiyor" diyor.
Son yıllarda ortaya çıkan virüslerin birçoğu vahşi hayvanlardan geçti. Ebola, HIV, SARS ve şimdi de yeni koronavirüste de durum aynı. Prof. Jones enfeksiyona bağlı salgın hastalıklardaki artışın, insanların da bu tip virüsleri tespit edebilme yeteneklerinin de gelişmesine ve vahşi yaşamla olan ilişkinin güçlenmesine bağlıyor.
Prof Cunningham, risk faktörlerinin anlaşılması durumunda yaban hayvanlarına da zarar vermeden virüsün önlenmesi için adımlar atılabileceğini söylüyor. Doğal yaşamı koruma aktivistleri, her ne kadar virüsün kaynağı olarak gösterilseler de yarasaların ekosistemin işleyişinde önemli bir rol oynadıklarını ifade ediyor.
Prof Cunningham "Böcek yarasaları, sinek ve tarıma zarar veren canlılar dahil birçok böceği devasa boyutlarda yiyor. Meyve yarasaları da ağaçlara polen yayıyor ve tohumlarının çevreye yayılmasını sağlıyor. Yarasaların 'salgın önleme' adı altında yanıltıcı bir şekilde ıskartaya çıkarılmamaları lazım" uyarısında bulunuyor.
2002-2003 yıllarında görülen SARS salgınında da benzer bir koronavirüs görülmüştü. Yaban hayvanlarının satışına geçici süreyle yasak getirilmişti ama pazarlar yine kısa sürede Çin genelinde, Vietnam'da Güneydoğu Asya'da ortaya çıkmıştı.
Çin yine genelde gıda, kürk ve geleneksel ilaç üretiminde kullanılan yaban hayvanları ve ürünlerinin alım satımını askıya aldı. Bu yasağın kalıcı olabileceğine dair haberler de geliyor.
Binlerce kişinin ölümüne neden olan hastalığın asıl sorumlusunun ne olduğu ve nasıl yayıldığı henüz kesin olarak bilinmese de East Anglia Üniversitesi'nden Prof. Diana Bell şu uyarıda bulunuyor: "Farklı ülkelerden farklı habitatlardan ve farklı yaşam tarzlarından, sudan ağaçlardan birçok hayvanı bir araya getiriyoruz, hepsini birbirileriyle karıştırıp bir potada eritiyoruz. Artık buna bir son vermeliyiz."