31.01.2021 - 15:14 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Kremlin'e muhalif 44 yaşındaki Aleksey Navalny, sinir gazı Noviçok ile zehirlendiğinin belirlenmesinin ardından 22 Ağustos 2020'de Omsk'tan özel bir uçakla Berlin'deki Charite Hastanesi'ne nakledilmişti.
Burada uzun bir tedavi süreci geçiren Navalny, beş ay sonra Almanya'dan ülkesi Rusya'ya döner dönmez, 17 Ocak'ta Moskova'daki havaalanında gözaltına alındı, 18 Ocak’ta da tutuklandı.
Bunun üzerine Aleksey Navalny, YouTube hesabından yayınlanan videoda “Korkmayın, sokaklara çıkın. Benim için değil, kendiniz ve geleceğiniz için çıkın” çağrısında bulundu.
Navalny'nin bu çağrısı sonrasında destekçileri, 23 Ocak’ta ülke çapında protesto gösterileri düzenledi. Rusya'nın dört bir yanında halk, muhalif liderin serbest bırakılması için sokaklara döküldü.
Navalny'nin destekçileri, ülkenin 142 şehirde protesto çağrısında bulundu ve gösterilerin en büyüğünün, bugün tam öğlen saatinde Moskova'da başlaması planlandı.
Ve derken Rusya yine karıştı... Ülkede başkent Moskova ve St. Petersburg başta olmak üzere birçok kentte, Navalny'nin serbest bırakılmasına yönelik gösteriler öncesi polis sıkı tedbirler aldı.
Moskova'da gösterilerin yapılacağı bölgedeki sokaklar trafiğe kapatılırken, çok sayıda polis aracıyla barikatlar kuruldu.
Bölgede, araç park yerleri ile bazı metro istasyonları gün boyunca çalışmayacak. Ayrıca kafe, bar ve restoranların kapatıldığı bölgede, 09.00 ile 23.00 saatleri arasında alkol satışları yasaklandı.
Ülke çapındaki gösterilerde şimdiye kadar onlarca kişi de gözaltına alındı. Bugün de göstericiler toplanmaya başladı ve Rus polisi şimdiden 250'den fazla Putin karşıtı protestocuyu gözaltına aldı.
Yetkililer, bir önceki hafta sonu ülkenin yıllardır gördüğü en büyük ve en yaygın protesto gösterileri sırasında on binlerce insanın ülke çapında sokağa çıkması sonrasında, bu hafta benzer görüntülerin yaşanmaması için büyük bir çaba sarf etti.
İlk protestolar, polisin miting öncesinde kapatmasına rağmen şehrin merkez meydanında birkaç düzine protestocunun toplandığı liman şehri Vladivostok da dahil olmak üzere Doğu'da gerçekleşti.
Navalny'nin destekçileri, aktivistin 2 Şubat'ta başlayacak davası öncesinde ülke çapında yeni gösteriler yapılması çağrısında bulundu.
Bunun üzerine Moskova'da yetkililer, şehir merkezinde benzeri görülmemiş güvenlik önlemleri aldı. Kremlin yakınlarındaki çok sayıda metro istasyonu kapatıldı, otobüs trafiği azaltıldı. Ayrıca restoran ve dükkanların kapalı kalması emredildi.
Soyadını vermemeyi tercih eden 25 yaşındaki öğrenci Andrei, Fransa merkezli haber ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, "Özgür bir ülkede yaşama arzusu tutuklanma korkusundan daha güçlü" dedi.
Vladivostok'tan gelen şoke edici görüntülerde ise, Amur Körfezi'nin donmuş sularında polisten kaçan ve çember oluşturarak dans eden onlarca protestocuyu gözler önüne serdi.
Protestocular el ele tutuşup eksi 13 derecede polisten kaçarak şarkılar söylediler ve dans ederek 'Putin hırsızdır', 'Utanç, utanç, utanç' sloganları attılar.
Dünyanın en soğuk şehri Yakutsk'ta da hayrete düşüren görüntüler hakimdi. Orta yaşlı bir kadın polise eksi 41 derecedeki dondurucu soğukta, 'protestocuların üzerine su püskürtmesi' için bağırdı.
Böyle bir hareket, göstericileri dondurucu soğukta öldürebilirdi. Kadının bunu önemsemeden polise böyle bir çağrıda bulunması, Rusya'daki Navalny protestoları nedeniyle ülkedeki bölünmeyi gözler önüne serdi.
Krasnoyarsk'ta protestocular, ağır silahlı bir polis duvarıyla çevrelenmelerine rağmen, eksi 31 derece sıcaklıkta geleneksel halk dansını kullanacak gösteri yapmayı tercih etti.
Rusya'nın üçüncü büyük şehri ve Sibirya'nın resmi olmayan başkenti Novosibirsk'te yaklaşık 5 bin kişi 'Özgürlük, Özgürlük' sloganları atarak yürüdü.
Kar yığınları ve kesilmiş ağaçlar da yetkililer tarafından protestocuların önünü kapatmak için kullanıldı.
Navalny'nin destekçileri, ülkenin 11 saat dilimindeki 142 şehirde protesto çağrısında bulunmuştu ve en büyüğü öğlen saatinde Moskova'da başlayacaktı.
Rus yetkililer, izinsiz mitinglere katılmaya karşı çeşitli uyarılar yaptı ve protestoculara karşı suç duyurusunda bulundu.
İçişleri Bakanlığı, halka protestolara katılmamaları konusunda sert uyarılarda bulundu ve katılımcıların sekiz yıla kadar hapis cezası gerektiren kitlesel ayaklanmalara katılmakla suçlanabileceğini söyledi.
Polise şiddet uygulayanlar 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanabilir.