27.04.2021 - 11:47 | Son Güncellenme:
Gelen son dakika haberine göre; İstanbul için hazırlanan Deprem Eylem Planı çerçevesinde tatbikatlar düzenleniyor. Tüm senaryo gerçek gibi planlandı. Amaç, görevli personeli en iyi şekilde afete hazırlamak. Planın ana çözüm ortağı olan İl Jandarma Komutanlığı, gönüllüler, belediye ve kaymakamlık yetkilileri ile diğer paydaş kurumlarla sık sık tatbikatlar yapıyor.
Kağıthane Muhsin Yazıcıoğlu Parkı'ndaki tatbikatlardan birine katıldı. Olası deprem sonrası, acil toplanma alanlarında kimlerin görevli olarak yer alacağı belli. Öğretmenlerden muhtarlara, imamlardan kaymakamlık görevlilerine kadar pek çok kamu personelinin kendine ait bir görevi var. Engelliler, yaşlılar, yardıma muhtaç olanlar da dahil tüm vatandaşlar için ne yapılacağı, hangi gruplarla kimlerin ilgileneceği de tespit edildi.
Afet ve Acil Durum Eylem Planı'na göre, ilk 6 saat çok önemli. Bu nedenle karmaşa yaşanmadan planın işlemesi gerekiyor. Vatandaşların ilk yapacaklarından biri, toplanma alanlarına gelmek. Yığılma olmaması için her vatandaşın, e-Devlet üzerinden adına tanımlı toplanma alanını öğrenmesi gerekiyor.
“Afet ve acil durum toplanma alanları belirlenirken asgari 100 metrekare olacak şekilde alanın büyüklüğü, fiziksel, jeolojik ve coğrafi olarak afetlerden etkilenme riski asgari düzeyde olan, temel insani ihtiyaçları karşılayabilecek, kolayca erişilebilir ve panik anında bulunabilir alanlardan seçilmektedir.
İstanbul genelinde afet ve acil durum karar destek sistemine tanımlı 5 bin 600 adet toplanma alanı bulunuyor. 6 ay önce bu sayı yalnızca 2 bin 900’du. Plana göre, vatandaşlar toplanma alanında en fazla 6 saat bekleyecek. Ardından öncelik sırası gözetilerek barınma alanlarına sevk edilecek.
Afet toplanma alanlarının hemen yanı başında da ayrıca acil durum konteyneri bulunuyor. Bu alan kolay ulaşılabilir olduğu için, enkaz ve arama kurtarmada kullanılacak olan malzemeler de burada tutuluyor. Aynı zamanda bu alanlarda, tuvalet ve Türk Kızılay aracı bulunuyor.
İnternet gibi altyapılar da büyük oranda tamamlanmış durumda. Planda detaylı bir biçimde ele alınan bir diğer unsur ise, iletişim hatlarının çökme olasılığı. Deprem anında en sık yaşanan problemlerden biri de iletişim ağının tamamen aksamaya uğraması. Bunun için de jandarma envanterinde Jemus Mobil İletişim Aracı bulunuyor. Bu araç sayesinde Türkiye’nin herhangi bir ilindeki erişim ağına bağlanılarak İstanbul’dan kesintisiz iletişim sağlanabilecek.
Mobil İletişim aracı, kriz ve koordinasyon merkezlerinde hazır bulunacak. Diğer yandan uydu telefonlarıyla da iletişim sağlanabilecek. Bu yolla daha önceki depremlerde yaşanan iletişim sorunları ortadan kaldırılacak.
Onlarca gemi kimi limanda, kimiyse açıkta. Hepsi hazır halde bekliyor. Tek bir görevleri var, olası bir depremde yüz binlerce İstanbulluyu tahliye etmek. Tahliye planı, deprem eylem planının önemli bir parçası. 16 milyonluk mega şehir için tüm hazırlıklar 7,5 büyüklüğünde bir depreme göre yapıldı.
İçişleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda İstanbul Valiliği, İl Jandarma Komutanlığı, AFAD ve diğer kamu kurumları ile birlikte, çok detaylı bir deprem eylem planı hazırlandı. Bu planda çarpıcı ayrıntılar var.
Şehirden ayrılmak isteyen depremzedelerin tahliyesi planlanıyor. Bunun için de tüm hazırlıklar tamam.
TRT Haber'den Merve Güneş'in haberine göre; hazırlanan plana ilişkin konuşan, Jandarma Albay Metin Günal, "Destek illeri veya memleketlerine gitmek isteyen afetzedeler görevlendirilen ring araçlarıyla deniz, hava, kara ve demiryolu vasıtalarıyla tahliye edilmek üzere belirlenen tahliye alanlarına sevk edilecektir." dedi.
İstanbul’da toplam 23 adet tahliye alanı bulunuyor. Deniz yoluyla yapılacak tahliyeler için gemiler hazır bekliyor. Şehir hatları vapurları, deniz otobüsleri, kıyı emniyetine ait botlar ve gemiler ile sahil güvenlik komutanlığına bağlı deniz araçları da depremzedeleri tahliye etmek için kullanılacak.
Tahliye sürecinde karayolları da önemli bir rol oynayacak. Esenler, Alibeyköy, Samandıra ve Harem Otogarları deprem sonrası için acil çıkış terminalleri olacak.
Tüm ayrıntıların düşünüldüğü deprem eylem planında, hava yolu da tahliye için kullanılacak. Bunlar, İstanbul Havalimanı, Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı olacak.
Denizden yapılacak tahliyeler için 6 nokta belirlendi. Vatandaşlar araçlarla bu noktalara taşınacak, ardından gemilerle İstanbul dışına çıkarılacak. Adalar için de iskele ve 5 kapak atma alanı belirlendi. Bunlar, Sirkeci Feribot İskelesi, Yenikapı Deniz Otobüs Terminali, Pendik Hızlı Feribot İskelesi, İstinye İskelesi, Harem Feribot İskelesi ve Zeytinburnu Zeyport Liman İşletmeleri.
Tahliyede öncelik sıralamasının başında ise engelli vatandaşlar bulunuyor. Onları çocuklar, yaşlılar ve kadınlar takip ediyor.
Ancak tahliye sadece denizden olmayacak. İstanbulluları kent dışına demiryoluyla çıkarmak için de 3 tahliye noktası belirlendi. Bunlar, Yeşilköy, Halkalı ve Tuzla Tren İstasyonları.
Destek iller iki grup olarak belirlendi. İlk etapta depremzedeler, Balıkesir, Eskişehir, Ankara, Manisa, İzmir, Afyonkarahisar, Konya, Antalya, Denizli, Samsun ve Kayseri’ye tahliye edilecek. İsteyenler de memleketlerine gönderilecek.
İhtiyaca bağlı ikinci grup destek il olarak belirlenen Adana, Gaziantep, Malatya, Trabzon, Diyarbakır, Erzurum ve Erzincan’a da depremzedeler sevk edilebilecek.
İstanbul'un yaklaşık 20 milyon nüfusu ve 7'nin üzerindeki deprem gerçeği var. İstanbul için tüm hazırlıklar 7,5 büyüklüğünde bir depreme göre yapıldı. Plana göre, depremzedeleri şehir dışına çıkarmak için İstanbul açıklarında tahliye gemileri bekleyecek. Hava, kara ve demir yolunun da kullanılması planlanıyor. Depremin yakın bir tarihte olacağını vurgulayan Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. DR. Şükrü Ersoy, hazırlıkların önemini CNN TÜRK'e anlatı.
Olası bir depremde İstanbul’un tahliye planlında, hava, kara ve demir yolunun kullanılması var. İstanbul’da toplam 23 adet tahliye alanı bulunuyor. Depremzedeler, Balıkesir, Eskişehir, Ankara'nın da aralarında bulunduğu toplam 11 ile gönderilecek. İsteyenler de memleketlerine tahliye edilecek.
Depreme karşı seferberlik çağrısı yapan da Prof. DR. Şükrü Ersoy, bu eylem planının İstanbul’u tamamen boşaltmak gibi bir plan olmadığının da altını çiziyor ve hazırlık olmamız konusunda uyarıyor: “Eninde sonunda gelecek"