Son dakika haber: Bakan Koca açıkladı! Bu illerde kırmızı alarm...

Son dakika haberine göre, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Twitter adresinden yaptığı açıklama ile 100.000 nüfusa karşılık gelen koronavirüs vaka sayısındaki artışa dikkat çekerek vatandaşları uyardı. Bakan Koca, 100.000 nüfusa karşılık gelen haftalık vaka sayısı en çok artan illerimiz Düzce, Çanakkale, Zonguldak, Yozgat ve Yalova. Azalan illerimiz ise Kırklareli, Kilis, Samsun, Osmaniye ve Adıyaman. Vaka sayısı artış hızı azaldı. Vaka sayıları da tedbirlerle birlikte azalacak mesajını paylaştı. Öte yandan Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, covid19.saglik.gov.tr adresinden paylaşıldı. Buna göre, Türkiye'de son 24 saatte 318 bin 869 Kovid-19 testi yapıldı, 55 bin 149 kişinin testi pozitif çıktı, 341 kişi yaşamını yitirdi, hasta sayısı 2 bin 862 oldu. Son 24 saatte 48 bin 947 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 3 milyon 736 bin 537'ye yükseldi. Test sayısı 44 milyon 87 bin 628'e ulaştı, vaka sayısı 4 milyon 323 bin 596, vefat sayısı 36 bin 267, ağır hasta sayısı 3 bin 319 oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul'da yoğun bakım yataklarında doluluk oranının yüzde 71,4, Çanakkale'de 67,1, Tekirdağ'da 73,5, Kırklareli'nde 69, Yalova'da 55,4 olduğunu bildirdi. Sağlık Bakanlığının açıkladığı bir haftalık tabloya göre 100 binde görülen Kovid-19 vakaları 75 ilde arttı, 6 ilde ise düşüşe geçti. Bakanlık, Kovid-19'la mücadele kapsamında uygulanan birinci ve ikinci doz toplam aşı miktarının 20 milyonu aştığını duyurdu. Önlemlerin yetersiz kaldığına dikkat çeken AHEF 2. Başkanı Eryazğan, “Ya en az 28 gün tam kapanma yapılması ya da aşılamaya çok hız verilmesi gerekiyor. Okulları da aşılama için kullanalım” çağrısı yaptı Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı her 100 bin kişide kaç Kovid-19 vakası görüldüğüne ilişkin iller tablosu ve her gün açıklanan virüse bağlı ölüm sayıları, Türkiye’de salgının seyrindeki vahim tabloyu gözler önüne sererken, korona ile mücadelenin öncü neferlerinden aile hekimleri de tablodan nasibini aldı. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu 2. Başkanı Hacı Yusuf Eryazğan, vaka sayıların artmasıyla birlikte aile hekimlerinin takip ettikleri hasta sayının da arttığını belirterek, “İki ay önce 4-5 olan izlem 80-90’a çıktı. Bu da gelinen boyutun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. En az 28 gün tam kapanma yapılması ya da aşılamaya çok hız verilmesi gerekiyor” dedi. Eryazğan, artan vaka sayıları ve aşılama hızını Milliyet’e değerlendirdi. Aşılama hızının artırılması gerektiğini vurgulayan Eryazğan, toplumsal aşılama yapılması gerektiğinin altını çizerek, buna ilişkin tespit ve önerilerini şöyle dile getirdi: “Arabada, okullarda, bulunulan her ortamda vatandaşa aşılama yapılmalı. Tabi ki bu önlemler alınarak yapılmalı. ABD, İsrail ve İngiltere böyle yapıyor. 15 bine yakın okul kapalıyken oraları kullanalım ve o merkezlerde hızlıca tüm nüfus gruplarını 20-25 günde aşılayıp bitirelim. Vatandaşın bir kısmı aşı randevusu oluşturma konusunda bilgili değil. Bununla ilgili bir kamu spotu bile oluşturulmadı. Devlet büyüklerinin televizyonlar önünde aşı olması çok önemliydi. Ama ‘Aşı yüzde 90 yoğun bakıma yatışı engelliyor’ gibi bir kamu spotu da yapılmalıydı. Sağlık Bakanlığı’nın gece 24.00’e kadar olan aşı uygulamasını, 24 saat aşı uygulamasına dönüştürmesi gerek. İnsanlar sahurda da gidebilmeli. Aşılamada hafta sonu ve akşamları 100-150 binli rakamları görüyorken, 30 binli rakamlara düştük. Günlük bir aile hekimi 30-35 aşı yaparken şu anda ortalama 10’lu rakamlara düştü. Daha çok düşen yerler de var. Bu rakamların tekrar artırılması lazım. Çağrı merkezleri vatandaşı ikna etmek için kullanılsın. Kafalarındaki soru işaretleri neyse giderilsin. Randevu alamayanlara yardımcı olunması lazım. Sorun yaşayan varsa mutlaka yardımcı olunmalı. Aşıya karşı olan isteksizliğin düzeltilmesi gerekiyor.” Vaka sayılarının artmasıyla birlikte aile hekimlerine düşen izlem sayılarının da 4-5 katına çıktığını vurgulayan Eryazğan, şunları kaydetti: “Bazı illerde 80-90 izlemi olan aile hekimlerinin olduğunu görüyoruz. Bu da gelinen boyutun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. İki ay önce 4-5 olan izlem sayısı 80-90’a çıktı. Müthiş bir tırmanış var. İş yükümüz çok arttı. Buradaki sıkıntıların temel nedeni özellikle vatandaşın kısmi önlemleri çok anlayamamış olması ve içine sindirememesi. Ayrıca alınan önlemler de yetersiz. Aç kapa büyük sorun oldu. Bu durum vatandaşın üzerindeki ciddiyeti de kaldırıyor. Ülkemizin sosyo-ekonomik yapısı değerlendirildiğinde ya en az 28 gün tam kapama yapılması ya da aşılamaya çok hız verilmesi gerekiyor. 28 gün kapanma istiyoruz çünkü; insanların birbirine temasını bilmiyorsunuz, kapanma kararını aldıktan sonra pozitif insanlar mutlaka çıkacaktır.” Koronavirüs nedeniyle yaşamını yitiren eğitim çalışanlarının sayısı artıyor. Eğitim Sen’in üyelerinin olduğu 38 ilden topladığı verilere göre 2-18 Nisan haftasında, 7 eğitim çalışanı daha vefat etti. 2 Mart’tan bu yana tutulan kayıtlara göre, salgın nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 31’i buldu. Geçen hafta pozitif ve temaslı olan öğretmen sayısı 783 olurken, bu vakaların yüzde 3’ünü anaokulu, yüzde 40’ını ilkokul, yüzde 28’ini ortaokul ve yüzde 25’ini lise öğretmenleri oluşturdu. Pozitif ve temaslı olan öğrenci sayısı ise bin 367. Öğrenci vakalarının yüzde 2’sinin anaokulu, yüzde 30’unun ilkokul, yüzde 28’inin ortaokul, yüzde 38’inin lise öğrencileri arasında olduğu görüldü. Ayrıca 131 yardımcı-hizmetli ve personel de pozitif ya da temaslı grupta yer aldı. Okullarda 8 ve 12. sınıflar ile okul öncesi yani anaokulları haricinde tüm kademelerde uzaktan eğitime geçildi. Yüz yüze eğitimin devam etmesine tepki gösteren anaokulu öğretmenleri kendilerinin de uzaktan eğitim kapsamına alınmaları gerektiğini belirterek, “Bakıcı değil öğretmeniz” sloganıyla sosyal medya üzerinden gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Öne çıkan yorumlar şöyle: Ben bakıcı değil eğitimciyim. Ben virüs geçirmez bir organizma değil, insanım. Risk varsa, uzaktan eğitime geçiliyorsa tüm kademelerde böyle olmalı. Anaokulları da uzaktan eğitime geçmeli. Çalışan ebeveynler için başka bir alternatif düşünülmeli. Tek çözüm anaokullarının yüz yüze eğitim vermesi olmamalı. Madem sağlık her şeyden önemli, niye ötekileştiriliyoruz?