03.09.2020 - 21:56 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr/DHA
Türkiye'nin bu sabah ilan ettiği iki yeni NAVTEX ve Ankara'dan yapılan yeni açıklamalar, Yunan gazeteleri ve televizyonlarında ilk haber olarak veriliyor. Yunan medyası ayrıca, Fransa'nın gelecek hafta uçak gemisini Doğu Akdeniz'e göndereceğini yazıyor.
Yunan medyası, Türkiye'nin bugün Rusya için ilan ettiği yeni NAVTEX'in uluslararası baskılar, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun çağrıları ve AB'nin ültimatomlarına yanıt olduğunu bildiriyor.
'Akdeniz kaynıyor: Türkiye'nin tehditlerinde artış' başlığını kullanan To Vima gazetesi, 'Türklerin meydan okumaları gerilimi tırmandırıyor ve artık Akdeniz bölgesinin istikrarı tehlike altında' diyor.
Gazete, Türkiye'nin ilan ettiği iki ayrı yeni NAVTEX bölgesinde Rusya'nın gerçek mermilerle tatbikat yapacağını okuyucularına aktarıyor. 8 Eylül'de başlayacak ilk tatbikatın Kıbrıs adasının batısında 22 Eylül'e kadar süreceğini belirten gazete, ikincisinin ise 17 Eylül'den 25 Eylül'e kadar bu kez Kıbrıs'ın doğusunda devam edeceğini kaydetti.
Güney Kıbrıs ise, Türkiye'nin ilanına karşı NAVTEX duyurusu yaptı. Yunan basını, Türkiye'nin Rusya için NAVTEX ilanının ABD'nin Güney Kıbrıs'a 33 yıldır uygulanan silah ambargosunu kaldırmasının ardından geldiğini yazıyor.
Yunan basınından Kathimerini ve To Vima, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun müdahalesinin ardından Ankara'nın yeni açıklamalar yaptığını yazıyor.
To Vima, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Doğu Akdeniz'de yüzde yüz haklıyız ve geri adım atmayacağız. Herkesin kazandığı bir çözüm bulabiliriz ancak Yunanistan bunu kabul etmiyor" cümlesini öne çıkardı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın F-16 jetiyle uçup Doğu Akdeniz mesaj verdiğini dile getiren gazete, Akar'ın "Binlerce kilometreden gelip kabadayılık yapmaya, koruyucu melek rolü oynamaya kalkanlar var. Bunlar gelir ve geldikleri gibi gider" dediğini belirtiyor.
Yunanistan hükümet sözcüsü Stelios Petsas ise, AB ve ABD'den gelen destek açıklamalarının ardından Türkiye'yi tehdit etti. Petsas, Ankara'nın gerilimi düşürme veya yaptırım arasında bir seçim yapması gerektiğini ileri sürdü.
Kathimerini gazetesi ise, Alman Handelsblatt gazetesinde çıkan bir haberi sayfalarına taşıdı. Kathimerini, Fransız uçak gemisi Charles de Gaulle'ün gelecek hafta Yunanistan'la tatbikat yapmak üzere Doğu Akdeniz'e geleceğini ve Türkiye'ye mesaj vereceğini yazdı.
Ethnos gazetesi ise, Yunan ordusunun Dedeağaç'tan Meis'e kadar tüm Türkiye sınırı boyunca kırmızı alarma geçtiğini, Atina yönetiminin Fransa ile silah pazarlığını ise ilerlettiğini yazdı.
Yunanistan'ın 18 adet Rafale jetini Fransa'dan satın almaya hazırlandığını belirten Ethnos, Atina yönetiminin satın alınacak silahların mümkün olduğunca çabuk teslim edilmesini istediğini kaydediyor. Tarafların silah müzakerelerinde yalnızca Rafale jetleri değil fırkateynler, Mirage savaş uçakları ve deniz altılar da bulunuyor.
Yunan medyası, hafta içinde Yunanistan'ın orduyu silahlandırmak için harakete geçtiğini, Fransa ile de 10 Eylül'de bir savunma anlaşmasının beklendiğini de yazmıştı.
Reuters haber ajansı ise, Yunanistan'ın yalnızca Fransa ile değil başka ülkelerle de silah satın almak için görüşmeler yürüttüğünü dünyaya duyurmuştu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ise, yarın New York'u ziyaret ediyor. Medya, Yunanistan ve Mısır arasında imzalanan deniz yetki alanı anlaşması haritasının BM'de onaylanmasının beklendiğini kaydediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 12 Ağustos tarihinde Doğu Akdeniz'e asker göndereceğini ilan etmesinin üzerinden 24 saat geçmeden, Yunanistan ve müttefiki Fransa Girit açıklarında ortak tatbikata girişmişti.
Tatbikatta birçok Yunan fırkateyninin yanı sıra Fransız filosunda helikopterlerin havalanabildiği FS Tonnerre tipi bir savaş gemisi de vardı. Tatbikatta ayrıca Girit'teki Suda'ya inen iki Fransız Rafale jeti de yer aldı.
Yunan basını, Paris ve Atina arasındaki askeri pazarlıkları Temmuz ayında manşetten duyurmuştu. Haberlere göre, taraflar son model Belh@rra model iki fırkateynin Fransa'dan alınmasını masaya yatırmıştı.
İlk fırkateynin teslimatı için 2024 yılı konuşulurken, Yunan medyası Atina'nın yaklaşık 3 milyar dolarlık proje için ekonomik darboğaz nedeniyle 300 milyon euroluk bir ödeme yapacağını da aktarmıştı. Kathimerini, 24 Ağustos'ta Atina yönetiminin Paris'le 12 Rafale savaş uçağının temini için görüştüğünü, aynı zamanda İspanya ve İngiltere'nin de Yunanistan'a fırkateyn desteği vermeye hazırlandığını yazdı.
ABD Jeolojik Araştırma Merkezi'nin (USGS) 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Doğu Akdeniz'in Levant Havzası bölümünde tahmini 1,7 milyar varil geri kazanılabilir petrol ve 122 trilyon kübik fit gaz var."
Türkiye'nin Mayıs ayı sonunda Akdeniz'deki yeni ruhsat başvurularını Resmi Gazete'de yayımlaması ve Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından paylaşılan haritalar, Yunanistan'ı paniğe sürükledi. www.milliyet.com.tr Uluslararası destek arayışına giren Atina yönetimi, Girit ve Rodos açıklarındaki muhtemel faaliyetlerden korkarak Fransa ile askeri tatbikata girişeceği sinyalini vermişti.
Türk Dışişleri, bu hafta başında ise Ankara'nın Birleşmiş Milletlere (BM) bildirdiği Doğu Akdeniz'deki deniz sınırları içinde Oruç Reis sismik araştırma gemisinin faaliyet yürüttüğü bölgeyi gösteren haritayı paylaştı.
Twitter hesabında haritaya yer veren Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes, "Yunanistan ana karasına 580 kilometre uzaklıktaki Kastellorizo (Meis) adlı 10 kilometrekarelik Yunan adası nedeniyle Yunanistan, 40 bin kilometrekare deniz yetki alanı talep ederek, Oruç Reis'i durdurmaya ve Doğu Akdeniz'i Türkiye'ye kapatmaya çalışmaktadır" dedi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı resmi açıklamada ise, Yunanistan'ın diyalog şansını kendi elleriyle kenara ittiği belirtilerek "Bölgedeki askeri varlığımız, herhangi bir tırmanmaya yol açma hedefi taşımamakta olup, tamamen, gerekmesi halinde meşru savunma hakkını kullanmaya yöneliktir. Sivil bir gemimize askeri müdahalede bulunulmasına tabiatıyla izin verilmeyecektir" denildi.
Yunanistan'ın Mısır ile 6 Ağustos Perşembe günü imzaladığı deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşma, Türkiye ile Yunanistan arasındaki müzakerelerin yeniden askıya alınmasına neden oldu. Anlaşma, Girit ve Rodos adalarının kıtasahanlıklarının kısmen kullanılması şartıyla Mısır'ın kıtasahanlığı ile dikey bir koridor oluşturulmasını hedefliyor.
BBC Türkçe'nin haberine göre, Ankara'nın 'korsan' olarak tanımladığı anlaşmanın resmiyet kazanabilmesi için, iki ülke parlamentolarında onaylanması ve ilgili koordinatların Birleşmiş Milletler'e sunulması gerekiyor.
Türkiye ise, anlaşmanın ardından Oruç Reis araştırma gemisinin sismik çalışmalar için Akdeniz’e açılacağını, Pazartesi günü yayımladığı bir NAVTEX ile duyurdu. 10-23 Ağustos arası geçerli olacak NAVTEX kapsamında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait iki savaş gemisi de Oruç Reis’e eşlik ediyor. Yunanistan da aynı gün aynı bölge için NAVTEX ilan etti ve Türkiye'nin duyurusunun yasa dışı olduğunu kaydetti.
Almanya'nın başlatması beklenen arabuluculuk girişimi, Yunanistan’ın Mısır ile anlaşma yapması, Türkiye’nin de gemilerini yeniden ihtilaflı bölgeye göndermesi ile daha başlamadan son bulmuş oldu. Her iki tarafın denizde ve havada askeri varlıklarını artırıyor olmaları bölgedeki gerginliğin sıcak çatışmaya kadar varması riskini de beraberinde getiriyor.
Ege Denizi’nden kaynaklanan kıta sahanlığı, karasuları, adaların statüsü ve hava sahası hattı gibi konularda on yıllardır süren anlaşmazlıkların, özellikle son bir yılda Akdeniz’e de yayılması Ankara-Atina hattında çok daha sert bir sürecin başlamasına neden oldu.
Türkiye, 27 Kasım 2019’da Libya ile imzaladığı Deniz Yetki Alanlarını Sınırlandırma anlaşması ile Yunanistan’ın Girit, Karpathos ve Rodos adalarının güneyinde kalan bölgeyi kıta sahanlığı kapsamında gördüğünü ilan etmiş ve bu anlaşmayı BM’ye kaydettirmişti. Anlaşmanın uluslararası hukuka göre bir geçerliliği olmadığını savunan Atina, 1982 tarihli Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre adaların kıta sahanlığı hakları olduğunu, Türkiye’nin ortaya koyduğu haritanın Yunanistan’ın egemenlik haklarını çiğnediğini ilan etmişti.
Avrupa Birliği (AB) de Yunanistan’ın açıklamalarını desteklemiş, Türkiye’nin 'yasa dışı' olarak tanımladığı hidrokarbon çalışmalarını durdurmasını talep etmişti. Siyasi alanda yaşanan bu gerilime rağmen, 2019’un ikinci yarısından itibaren Ankara ile yeni kurulan Atina hükümeti arasında diyalog kanalları açık tutuldu. Ancak Yunanistan’ın Fransa ile Türkiye arasında son dönemde giderek gerilen ilişkileri kendi lehine kullanma çabası ve başta AB olmak üzere uluslararası platformlarda köşeye sıkıştırmaya çalışması Ankara’nın tepkisini çekti.
Türkiye, Yunanistan’ın Kıbrıs Rum tarafı ile Akdeniz’deki diğer kıyıdaş ülkeler Mısır ve İsrail ile hidrokarbon faaliyetlerini devam ettirmesi, bunu yaparken de Türkiye ve Kıbrıs Türkleri’nin çıkarlarını göz ardı etmesine tepki duyarak pozisyonunu sertleştirdi.
Türkiye, 13 Temmuz’da Fransa’nın girişimiyle toplanan AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısından bir hafta sonra 21 Temmuz’da 'denizcilere duyuru' anlamına gelen ilk NAVTEX’ini yayınladı ve Oruç Reis araştırma gemisinin Türkiye’nin BM’ye bildirdiği kıta sahanlığı sınırları ve 2012 yılında TPAO’ya verilen ruhsat sahaları içinde kalan bölgede sismik araştırmalar yapacağını ilan etti.
Yunanistan ise Türkiye’nin araştırma yapacağı alanların kendi kıta sahanlığı içerisinde olduğunu açıklayarak, sert tepki vermişti. Egemenlik haklarını koruma konusunda geri adım atmayacağını bildiren Yunanistan’ın teyakkuza geçerek bölgeye savaş gemilerini göndermesi, bunun üzerine Türk Deniz Kuvvetleri’nin Oruç Reis’e sağlanan güvenliği artırması bir anda sıcak çatışma tehlikesinin doğmasına yol açmıştı.
Taraflar arasındaki gerginlik, AB Dönem Başkanı sıfatıyla devreye giren Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 22 Temmuz’da Erdoğan ve Miçotakis ile telefonda görüşmesi üzerine yatışmıştı. Ancak Ankara ve Atina arasında yeni bir diyalog sürecinin ilan edilmesinden bir gün sonra Yunanistan ile Mısır arasındaki deniz yetki sınırlandırma anlaşması imzalandı. Anlaşmanın 6 Ağustos’ta ilan edilmesinin hemen ardından Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Yunanistan-Mısır anlaşmasının 'yok hükmünde' olduğu çünkü iki ülkenin deniz sınırı olmadığı kayda geçirildi.
Yunanistan-Mısır anlaşmasına siyasi tepkinin ardından Türkiye'nin ilk somut tepkisi, 10 Ağustos sabah saatlerinde yayınlanan NAVTEX ile verildi. Duyuru, Oruç Reis gemisi ile ona eşlik edecek Ataman ve Cengiz Han gemilerinin 23 Ağustos’a kadar çalışacakları alanların koordinatlarını kayda geçirdi. Türkiye’nin NAVTEX’inden sadece saatler sonra Yunanistan da bir deniz duyurusu yayımladı ve Türkiye’nin ilan ettiği alanların Yunanistan kıta sahanlığı içinde olduğunu, dolayısıyla Türkiye’nin NAVTEX’inin yasa dışı olduğunu savundu.
Fransa, Doğu Akdenizde gerilimi tırmandıracak adımlar atmaya devam ediyor. Fransız ordusunun, donanmadaki en güçlü silahı olarak bilinen Charles de Gaulleün Doğu Akdeniz'e doğru yola çıktığı belirtildi.
Fransa, Doğu Akdenizde provokatör rolünü oynamayı sürdürüyor. Yunan basınına konuşan Fransız kaynaklar, adını eski Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulleden alan 216 metrelik, 45 bin 500 tonluk savaş gemisinin Doğu Akdenize doğru yola çıktığını belirtti. Gemide çok sayıda silah ve mühimmatın olduğu öne sürüldü.
Fransa Savunma Bakanlığından edinilen bilgilere göre Charles de Gaulle gemisi, ikmal yapmadan sınırsız yol alabiliyor.
Geminin daha önce 9 ay boyunca deniz görevlerinde bulunduğu ifade ediliyor. Geminin personel kapasitesi hakkında net bir bilgi verilmese de gemiye 40 savaş uçağı ve birçok helikopterin alınabildiği belirtiliyor.