Marmara Denizi'nde şubat aylarında görülmeye başlayan deniz salyası, etkisini sürdürüyor. Kıyıları saran salyalar, Tekirdağ'da poyraz ve dalgaların etkisiyle kayboldu. Denizin maviye dönmesiyle bölgede yaşayan küçük balıkçılar rahat bir nefes aldı. Ancak bugün deniz salyası yeniden ortaya çıktı. Sabah saatlerinden itibaren Süleymanpaşa ilçesindeki balıkçı barınağı yeniden salyalarla kaplandı. Salya nedeniyle küçük tekneler, barınaktan çıkamadı. Balıkçı İsa Erdem, deniz salyalarının 4-5 yılda bir görüldüğünü belirterek, Bu sene sular soğuk gittiği için terk etmedi. Soğuk suda yaşıyor. Sular ısındığı zaman ölüyor. Bu sene sular soğuk gittiği için biz bu salya sıkıntısını sürekli çekiyoruz. Ege ve Karadeniz'de bu sıkıntı yok. Saroz Körfezi'nden akıntıyla girdi. Marmara Denizi'nde sıkıntıyı halen yaşıyoruz. Ama inşallah bir 10 sene daha görmeyeceğiz. Lakin bir önlem alınması lazım, sıkıntılı haldeyiz. Bu bir hastalık, 1997 senesinden bu yana bu sıkıntıyı yaşıyoruz dedi. Tekirdağ sahilinde gezen Hamdi Mutalip, denizdeki kirliliğin temizlenmesi gerektiğini belirterek, Tabiatın kirlenmesinden kaynaklanıyor. Fabrikaların atıkları ve kanalizasyonların denize salınmasının da etkisi var bence. Yetkililerin fabrikaların arıtma tesislerini sürekli kontrol etmeleri gerekiyor diye konuştu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, son günlerde Marmara Denizi'nde görülen müsilajın (deniz salyası) balık popülasyonunu tehdit ettiğini söyledi. Sarı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, müsilajın ortaya çıkmasında denizin yeterli düzeyde soğuyamaması, azot ve fosfor yoğunluğunun çok yüksek olması ve denizin dibiyle yüzeyi arasında karışımların azlığının etkili olduğunu anlattı. Yüzeyde birkaç gün öncesine nazaran daha az görülse de denizin içinde müsilaj tehdidinin devam ettiğini vurgulayan Sarı, deniz salyasının kümeleşip ağırlaşarak dibe çöktüğünü aktardı. Denizin dibindeki oksijenin tükenmesiyle bu bölgelerde yaşayan organizmaların çoğunluğunun öldüğünü bildiren Sarı, Kıyıya gelen müsilaj alt kısımda oksijenin bitmesine neden oluyor ve canlı organizmaların ölümlerine neden oluyor. Son 5 gündür liman, balıkçı barınağı gibi alanlarda sıkışıp kalmış olan müsilajın altında balık ölümleri görülüyor. Gümüş balığı sürüler halinde buralarda dolaşıyor ama müsilajın etkisiyle bir kısmı ölmeye başladı. diye konuştu. Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'nin azot ve fosfor yükünün azaltılması için harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.