17.08.2021 - 08:44 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Afganistan'da Taliban'ın Kabil'e girişi sonrası, tüm dünyayı derinden sarsan olaylar yaşanıyor. Tüm bunların arasında Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'ye ilişkin Rus elçiliğinin yaptığı açıklama bomba etkisi yarattı. Kabil Havalimanı'nda meydana gelen olaylar ise uzun bir süre unutulamayacak.
Yalnızca dokuz günde Afganistan'ın başkenti Kabil'e giren Taliban örgütü gece yarısı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda uluslararası medyaya poz verirken, Al Jazeera yaşananları canlı yayınla ekrana getirdi.
Cumhurbaşkanı Eşref Gani Pazar günü Afganistan'dan Özbekistan'a kaçtı, Taliban sözcülerinden biri Kabil'e bu kadar kolay ulaşmalarını beklemediklerini itiraf etti. Afganistan'da savaşın sona erdiğini açıklayan Taliban, ülke içinde ve dışında tüm taraflarla diyaloğa açık olduğunu belirtti.
Yaklaşık 4,5 milyon nüfuslu Afganistan'ın başkenti Kabil'in sakinleri, dün sabah Taliban militanlarının ellerinde silahlarla sokaklarda gezdiği yepyeni bir dünyaya uyandılar.
Uluslararası haber ajansı Reuters, Kabil Havalimanı etrafında el koydukları polis araçlarıyla gezen veya ellerinde silahlarla bekleyen Taliban militanlarının fotoğraflarını geçti. Reuters ayrıca, Kabil'i kontrol eden Taliban militanlarının Pazartesi itibarıyla sivillerden silah toplamaya başladığını duyurdu. Taliban, sivillerin artık kendilerini korumasına ihtiyaç duymadığını savunuyor.
RIA haber ajansının bildirdiğine göre, Rusya'nın Kabil'deki büyükelçiliği Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani'nin dört araba ve bir helikopter dolusu nakit parayla ülkeden kaçtığını, tüm naktinin araçlara sığmadığı için geride bir miktar para bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Şu an nerede olduğu bilinmeyen Gani, Taliban'ın Kabil'e neredeyse rakipsiz girmesiyle Pazar günü Afganistan'dan ayrıldığını açıkladı ve Facebook gönderisinde, amacının kan dökülmesini önlemek olduğunu söyledi.
İlk haberler Gani'nin Tacikistan'a kaçtığını öne sürdü ancak daha sonra El Cezire, Gani'nin kişisel korumasına dayandırdığı haberinde Afganistan Cumhurbaşkanı'nın Özbekistan'a uçtuğunu iddia etti.
Rusya, Kabil'de diplomatik varlığını sürdüreceğini ve Taliban'ı ülkenin yöneticileri olarak tanımak için acele etmeyerek davranışlarını yakından izleyeceğini söylese de, onlarla bağları geliştirmeyi umduğunu söyledi.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General McKenzie'nin Doha'da Taliban liderleriyle pazar günü "ABD'nin tahliye operasyonuna karışmamaları" konusunda yüz yüze görüştüğü bildirildi. BM Güvenlik Konseyi de, Afganistan acil oturumu sonrası çatışmaların derhal durması ve müzakereler yoluyla yeni, birleşik ve kapsayıcı bir hükümet kurulması çağrısı yaptı.
Afganistan'dan kaçmak isteyenlerin Pazar gününden bu yana akın ettiği Kabil Havalimanı'ndan ise eşi benzeri olmayan görüntüler sosyal medyada paylaşılıyor. Al Jazeera'ya bilgi veren Afganistan savaşında görev alan Amerikan askeri Matt Zeller, halihazırda Kabil'in dışında 44 bin Afgan'ın tahliyeye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Kelimenin tam anlamıyla kaos yaşanan havalimanında uçaklara binmek isteyenler birbirini ezerken, BBC'ye konuşan bir görgü tanığı bir uçaktan diğerine koştuklarını söyledi. Reuters'ın paylaştığı bir videoda da görgü tanıklarına dayanılarak, havalanması beklenen bir Kam Air uçağının kalkamaması üzerine uçağın içinde bağırış çağırış yaşandığı kaydedildi.
Sabah olduğunda ise kaos daha da büyüdü, kendileri de Kabil'den ayrılmayı bekleyen uluslararası medya çalışanları silah seslerinin duyulduğu ve insanların panik halinde kaçıştığı görüntüleri yayınladı.
Uluslararası haber ajansları, havalimanını koruyan ABD askerlerinin ateş açtığını 'son dakika' koduyla duyurdu. Pazar gününden bu yana havalimanından sivil uçuşlar yapılamıyor. ABD askerlerinin ateş açtığı görüntüler yayınlandı. İlk gelen bilgilere göre, Kabil Havalimanı'nda en az beş kişi öldü ve çok sayıda sivil yaralandı. Yerel kaynaklar, silah seslerinin kesilmediğini ve ağır şekilde ateş açıldığını aktarıyor.
Kabil Havalimanı'ndan arka arkaya tahliye uçakları havalanırken, uçaklardan birine tutunan üç kişinin yüzlerce metre yükseklikten düştüğü görüntüler bütün dünyada şok etkisi yarattı.
Yerel kaynaklar, lastiklerin yanına ya da kanatlara saklanan Afganların Amerikan uçağının havalanmasından dakikalar sonra teker teker yere çakıldığını bildiriyor. Kurbanlardan biri Kabil'deki evlerden birinin çatısına düştü. Sosyal medyada ayrıca havalimanındaki uçaklardan birinin motoruna saklanan Afgan gençlerin görüntüleri paylaşıldı.
Pazartesi sabahı apronda bekleyen bir uçağa umutsuzca tırmanmaya ve binmeye çalışanların meydana getirdiği görüntü ise, uzun yıllar unutulmayacak cinsten. BBC'den Nicola Careem, söz konusu kayıt için belki de Afganistan'da gördüğü en üzücü görüntüler olabileceğini söyledi: "BM yok, hükümet yok, yardım örgütleri yok. Hiçbir şey."
Reuters haber ajansı, gün içinde Kabil Havalimanı'na duvarlara tırmanarak girmye çalışan sivillerin fotoğraflarını servis etti. Afganistan'dan canhıraş bir şekilde kaçmaya çalışanlar arasında çocuklar ve kadınlar da var.
Afganistan'daki tüm elçilik görevlilerini Kabil Havalimanı'na taşıyan ABD ise, havalimanının kontrolünü eline aldı, Pentagon Kabil'e ek 1000 asker daha gönderiyor. Bu rakamla Kabil'deki ABD askeri sayısı 6 bin olacak.
ABD Dışişleri Bakanı, Amerikan vatandaşları ve ABD için çalışan Afgan vatandaşları sivil ve askeri uçaklarla tahliye edildiğini belirtiyor. Özel bir vize almaya hak kazanan yaklaşık 2 bin Afgan son iki hafta içinde ABD'ye vardı.
Gece yarısı, Kabil'deki ABD Büyükelçiliği’nde asılı olan Amerikan bayrağı indirildi. Bu, büyükelçilik personelinin tahliyesinde son adımı işaret ediyor. Reuters’a konuşan bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, geç saatlerde neredeyse tüm büyükelçilik personelinin havaalanındaki bir tesise taşındığını ve Amerikan bayrağının elçilik binasından indirildiğini doğruladı.
Batılı ülkeler elçilik çalışanlarını ve vatandaşlarını ülkeden çıkarmak için acele ediyor. Fransa, Almanya ve Hollanda’nın da aralarında bulunduğu bazı AB ülkeleri ise kendileri için çalışan Afganları da aileleriyle birlikte tahliye etmeye çalışıyor.
Suudi Arabistan Kabil Büyükelçiliği'nin tahliyesini tamamlarken, Yeni Zelanda gibi ülkeler de Afganistan'a uçak gönderdi. Elçiliğini kapatan ülkeler arasında Güney Kore de var. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifakın "Tahliyelere imkan yaratmak ve koordinasyonu sağlamak için Kabil Havaalanı’nın açık tutulmasına yardımcı olmaya çalıştığını" kaydetti.
Rusya şimdilik Kabil Büyükelçiliği’ni tahliye etmek için bir gerekçe görmediğini kaydetti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, bu sabah yaptığı açıklamada ise Afganistan'daki duruma ilişkin ABD ile iletişim halinde olduklarını, Taliban yönetimini tanımak için ise acele etmeyeceklerini açıkladı.
Çin ise, Afganistan’da kontrolü ele geçiren Taliban ile 'dostça ilişkiler' geliştirmeyi hedefliyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, "Çin, Afgan halkının kendi kaderini bağımsız olarak belirleme hakkına saygı duymakla birlikte, Afganistan ile dostane ve işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmeyi amaçlamakta" dedi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Taliban'ın Kabil’e girmesinin ardından Afganistan gündemiyle Pazartesi günü New York’ta acil toplanacak. Çağrı Norveç ve Estonya'dan geldi.
AP haber ajansı, ABD'nin çekilmeden önce Afgan ordu birliklerinin eğitimi için 830 milyar dolardan fazla para harcadığını ve tüm çabaların bir hafta içinde çöktüğünü bildirdi. Peştunlar, Tacikler, Hazaralar, Aymaklar (Aimaq), Türkmenler, Özbekler, Kırgızlar ve Beluçilerin de aralarında bulunduğu birçok etnik grubun yaşadığı Afganistan'da, 20 ile 40 arası farklı dil ve lehçe konuşuluyor.
On yıllardır çalkantının dinmediği Afganistan'daki kırılmanın başladığı olay, 1979 yılının son günlerinde başlayan Sovyetler Birliği işgali oldu. ABD'nin direnişçilere destek verdiği 10 yıl süren işgal sırasında çok sayıda ülkeden 100 bini aşkın kişi Afganistan'a giderek Sovyetler Birliği'ne karşı savaştı.
Sovyetlerin 1989'da Afganistan'dan çekilmesinin ardından bu kez iç savaşa savrulan ülkede, Cumhurbaşkanı Muhammed Necibullah'ın 1992'de devrilmesiyle Afgan nüfusunun yarısını oluşturan Peştun grupların Kabil'deki hakimiyeti de sarsıldı.
İç savaş sürerken kurulan Taliban, farklı grupların desteğini aldı ve 27 Eylül 1996'da Kabil'e girerek iktidarı ele geçirdi. Böylece Afganistan'da, ABD liderliğindeki NATO birliklerinin 2001'deki saldırısına kadar devam edecek dönem başlamış oldu.
ABD, 11 Eylül 2001 saldırılarından Afganistan'da üslenmiş El Kaide ve lideri Usame Bin Ladin'i sorumlu tuttu. Afganistan'ı yöneten Taliban'dan El Kaide üslerini kapatmasını ve liderlerini ABD'ye teslim etmesini istedi. Taliban reddetti.
7 Ekim 2001'de Amerikan ve İngiliz uçaklarının Taliban ve El Kaide hedeflerine hava saldırısıyla Afganistan'da yeni bir savaş başladı. Afganistan'ı bu kez işgal eden ABD'ydi. Washington'ın 20 yıllık savaşı, Taliban'la masaya oturulması ve çekilme kararı alınmasıyla bitti.