09.03.2021 - 11:02 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
28 Şubat'ta Birleşik Krallık ve Kuzey Avrupa'da gökyüzünü aydınlatan bir ateş topunun, son derece nadir görülen bir göktaşı türü olduğu ortaya çıktı. Sakin kasabadaki yolda keşfedilen parçalar, Güneş Sistemi'nin erken tarihi ve Dünya'daki yaşam hakkındaki sorulara cevaplar sağlayabilir.
Bir hafta önce güney İngiltere'nin tepesinde gökyüzünü aydınlatan ateş topundan birkaç kaya parçası bulundu. Geçen ay güneybatı İngiltere'nin yukarısındaki göklerde muazzam bir ateş topuna neden olan göktaşı parçaları bilim adamları tarafından ele geçirildi.
Bunlardan en büyüğü, Cotswolds'daki sakin Winchcombe köyündeki özel bir araba yolunda bulunan 300 gramlık bir parça. Bölgeden daha küçük parçalar da çıkarıldı. Kaya parçası, daha önce amino asitler ve yaşam için diğer bileşenleri içerdiği bilinen son derece nadir bir göktaşı olan karbonlu bir kondrit.
İngiltere'de göktaşı parçaları örnekleri bulunmasının üzerinden 30 yıl geçti. Araştırmacılar, kaya türünün nadir olması nedeniyle özellikle heyecanlanıyor. Karbonlu kondrit, 4.6 milyar yıl önce Güneş Sistemi'mizin oluşumundan kalan değişmemiş kimyayı koruyan bir malzeme.
Bu madde, Güneş Sistemi'ndeki en ilkel ve bozulmamış maddelerden biri ve yaşamın bileşenleri olan organik madde ve amino asitleri içerdiği biliniyor.
Gökbilimciler, göktaşının belirgin bir şekilde yanmadan önce Dünya'nın yörüngesine yaklaşık ses hızının 40 katına eşdeğer olan 31 bin mil hızla daldığını söylüyor. Ancak çoğu kayan yıldızdan farklı olarak, bu göktaşı 28 Şubat saat 21.54'te Gloucestershire'dan geçerken atmosfere girişte "hayatta kalacak" kadar büyüktü.
Araştırmacılar, gökbilimcilerin Güneş Sistemi'nin kökenleri ve hatta Dünya'daki yaşam hakkında daha fazla şey öğrenmesine yardımcı olabildikleri için dört milyar yıllık kayaları olabildiğince çabuk bulmak için çabaladı.
Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi, parçaların çok iyi durumda ve göktaşının düşüşünden hemen sonra, hem nitelik hem de miktar olarak uzay görevlerinden dönen kaya örnekleriyle karşılaştırılabilecek kadar hızlı bir şekilde ele geçirildiğini söyledi.
Açık Üniversite'de gezegen bilimleri alanında araştırma görevlisi olan Richard Greenwood, müzeden yaptığı açıklamada, "Onu gördüğümde şoktaydım ve bunun nadir bir göktaşı ve tamamen benzersiz bir olay olduğunu hemen anladım." dedi. Greenwood, göktaşını tanımlayan ilk bilim adamıydı.
Müze, Dünya'da yaklaşık 65 bin bilinen göktaşı olduğunu söyledi. Ayrıca açıklamaya göre, bunlardan yalnızca bin 206'sının düştüğüne tanık olunmuş ve bunlardan sadece 51'i karbonlu kondrit.
Ateş topu 28 Şubat'ta İngiltere ve Kuzey Avrupa'daki binlerce görgü tanığı tarafından görüldü ve saat 21:54'te Dünya'ya düştüğünde kameralara da yakalandı. Uzaydan gelen kaya parçası, Dünya atmosferine çarpmadan ve nihayetinde Winchcombe'daki yola düşmeden önce saniyede yaklaşık 14 kilometre hızla hareket ediyordu.
Bölgede göktaşının diğer parçaları da bulundu. Müze, halk ve İngiltere Fireball Alliance kamera ağları tarafından çekilen ateş topunun görüntülerinin göktaşının bulunmasına ve güneş sisteminde tam olarak nereden geldiğinin belirlenmesine yardımcı olduğunu söyledi.
Müze'deki yer bilimleri bölümünden Ashley King, "Neredeyse tüm göktaşları, bize Dünya gibi gezegenlerin nasıl oluştuğunu söyleyebilen, güneş sisteminin kalıntı yapı taşları olan asteroitlerden geliyor." dedi.
Meteorların, Dünya'daki herhangi bir kayadan çok daha yaşlı oldukları biliniyor. Genellikle Güneş, bazen de Dünya tarafından yakalanmadan önce genellikle binlerce yıl uzayda seyahat ediyorlar.
Bu kozmik nesneler atmosferde dolaşırken, bazen bu göktaşı gibi Dünya'ya inmeden önce parlak bir ateş topuna dönüşüyorlar. Müze, bu parçaların yakın zamanda Japon Hayabusa2 misyonu tarafından uzaydan Dünya'ya getirilen örneğe benzediğini belirtti.