04.09.2018 - 15:55 | Son Güncellenme:
İşine değer katmak isteyen her çalışan gibi yeteneklerini ve deneyimlerini ortaya koyan herkes takdir ve teşekkür bekler. Zamanla en iyi işleri yapmaya başladığında da terfi almaya umut eder. Fakat üstleri tarafından geri plana atılan, bir adım ileri gitmesi engellenen herkesin morali bozulacak ve hevesi kırılacaktır.
Yapılan hatayı dinleyip kabul eden bir patronla herkesin içinde sizi suçlayan bir patron arasında fark vardır. Herkesin içinde suçlamayı tercih eden patron, çalışanları arasında korku ve endişe kültürü yaratır. Bir şeyler ters gittiğinde kendini namlunun ucunda hisseden bir çalışan verilmi olamaz.
Bazı yöneticiler taktik olarak sizden daha çok verim almak için 'kovma' tehdidini kullanır. İnsanları motive etmek için kullanılan ilkel ve dar görüşlü bir yoldur.
Haftalık çalışma saatleri 50 saati aştığında verimliliğin azaldığı Stanford Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar sonucunda kanıtlanan bir gerçek. Terfi alma, promosyon ve unvan gibi kazanımlar için iş yükünün artmasını göze alan çalışanların olması moral bozan bir detay.
İnsanlar yeteneklerini ve üretkenliklerini tam sergileyebilmek için işlerine tutkularını da katarlar. Tutkulu oldukları alanları iş tatminleri için kullanan bu insanlar bazen üstleri tarafından küçük bir kutuya sıkıştırılırlar. Çünkü çalışanlarının tutkulu oldukları şeyleri yapmalarına müsade ederlerse onların işlerini savsaklayacağını düşünürler. Fakat asıl problem iş verimliliğine katkı sağlayan bu tutkuları engelleyerek çalışanlarının moral ve motivasyonlarını düşürüyor olmalarıdır.
Yaptığı işten emin olan ve başarılı olduğunu düşünen bir çalışan övgü almak ister. Bir yönetici de çalışanının motivasyonunu sağlamakla yükümlü olduğu için hak ettiğinde onu övmelidir. Fakat en iyi performansını sergileyen çalışan buna rağmen övülmüyorsa ya da herkese kurulan klişe ve değersiz cümlelerle övülüyorsa bu da mutsuzluk sebebidir.