19.02.2024 - 15:34 | Son Güncellenme:
İlk 3 yaşta sosyalleşme becerisi kazanan çocuk, bu döneme kadar anneye bağımlı bir halde hayatına devam eder. Temel ihtiyaçlarını gidermeye başlayan çocuk ise yavaş yavaş bu yaştan sonra dışarıya dönmek ister. Çocuk yaşının getirdiği beceri ve yetileri kazandıkça bu bağımlılık hali azalır. Kısacası bağımlılık halini bağlılık alır. Eğer çocuk bağımlı olmaya devam ederse, psikososyal gelişimleri ilerlemez ve birey olduğunu kabul edemez hale gelir. Bu da çocukta çok ciddi özgüven problemleri oluşturur.
Çocuğun anneye bağımlı olmasında pek çok etken rol oynamaktadır. Özellikle pandemi sürecinde eve kapanan ailelerde çocuklar, ebeveynlerinin yaşadıkları kaygıyı hisseder. Ebeveynlerin bu kaygıları doğrultusunda kısıtlayıcı ve koruyucu olduğunu düşündüğü tutum ise çocukta "Annemsiz / babamsız bir şey yapamam" algısı oluşturur. Bağımlılığın devamını önleyecek olan en etkili kurallar ise çocuğun gelişen yetileri doğrultusunda yapabileceklerine izin vermek, onu onaylamak ve güven duymasını sağlamaktır.
Anne bağımlılığı olan çocukta öz güven eksikliği ve beraberinde okul fobisi ortaya çıkar. Okulda uyum zorlanması, arkadaş ilişkilerinde problemler, çekingenlik, utangaçlık, hırçınlık gibi kendini gösterirken, annenin okulu sevdirmesi ve artık tek başına hayatına devam edebileceğinin algını oluşturması gerekiyor. Bunu yaparken de hiç bir zaman tek kalmadığını, sürekli yanında olduğunuzu ama bazen sizin olmamanız gereken yerler olduğunu idrak ettirmeniz gerekiyor.
Çocuğa ne anlatırsanız anlatın, doğru ve net olmaya gayret gösterin. Çocuğunuz sizin netliğinizi anladığında davranışlarına ona göre şekil verecek ve olması gerektiğinin farkına varacaktır. Alternatif seçeneklerden ziyade herkesin yapmak zorunda olduğunu ama sizin yanınızda olduğunuzu tekrar tekrar vurgulamaktan kaçınmayın.
Çocuğun anne bağımlılığına karşı kullanabileceğiniz en büyük silahınız ona kendi başına bir şeyler yaptırmaktır. Öz güveni yüksek olan çocuk bağımlı olmaz. Bu doğrultuda onun sevdiği şevk veren, eğlendiren işleri kendi başına yapmasına izin verin. Sokağın başındaki bakkaldan ekmek alması gerektiğini söylerken, onu onun görmeyeceği şekilde izleyebilirsiniz. Böylece onu tek başına yapmış olmasının verdiği mutluluktan da mahrum etmemiş olursunuz.
Çocuk ne yaparsa yapsın, şu anda bunu yapmak zorunda olduğunu bilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla çocuğun ağlama krizlerine ve bağırmalarında iletişim kurmaya çalışırken oldukça soğukkanlılığınızı koruyun. Sabırlı olmanız, bu ayrışma sürecinde geri adım atmamanız çok önemli. Eğer işin içinden çıkamadığınızı düşünürseniz de bir uzmandan yardım almaya çalışın.
"Aman sana bir şey olur", "Dur sen korkarsın ben bakayım" ya da "Sen onu yapamazsın ver ben yapayım" gibi sözlerden uzak durmaya çalışın. Bunu artık hayatınızın her alanında bırakmaya çalışın. Anne içgüdüsü "Aman çocuğuma zarar vermesin, kendine zarar verir" düşüncesiyle hareket etse de en büyük zararı bu şekilde veriyor olabilirsiniz. Çocuğun yardım istemeyi öğrenmesi için ilk önce sizin bırakmanız gerekiyor. Kendi denedikten sonra eğer işin içinden çıkamıyor veya yapamıyorsa o yardım istedikten sonra müdahalede bulunmaya çalışın. Ciddi bir zarar vereceği durum ortada yoksa sessizce bir köşeden izlemek çocuğun el becerilerinin gelişmesini sağlarken, öz güvenini de dengelemesine olanak sağlar.