03.11.2020 - 16:56 | Son Güncellenme:
Türkiye'de deprem yoğunluğu açısından Marmara ve Ege bölgesi büyük risk teşkil ediyor. Yüzyıllardır İstanbul'da yaşanan depremlerde şehir, yerle bir olup adeta yeniden kurulmuş, camiler, köprüler yıkılmış ve büyük çapta ölümler meydana gelmiş.
1999 Gölcük depreminde 18 bin kişi hayatını kaybetti ve 113 bin bina yıkıldı. Günümüzde de depremler büyük ölçüde korku salmaya ve insanların canını almaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde merkez üssü Seferihisar olan 6,9 büyüklüğündeki İzmir depremi ile bu acı gerçeği bir kez daha hatırladık. Türkiye'de Marmara ve Ege bölgesi yer hareketliliği konusunda endişeye sebep olurken, Mardin, Batman ve Sinop neredeyse depremin hiç olmadığı yerler arasında bulunuyor.
Japonya'da 2000'den fazla aktif fay bulunuyor.Dünya üzerindeki 6 ve 6'dan büyük depremlerin yüzde 20'si ise burada gerçekleşiyor.
Bu büyük afetlerin önlenmesi için kapsamlı çalışmalar, analizler, eğitimler ve araştırmalar gerekiyor. Depremler kadar ölümcül ve tehlikeli olan diğer bir doğa olayı ise tsunamilerdir. Sismik deniz dalgaları olarak bilinen tsunami, deprem sonrası denizin çekilip, çok güçlü bir şekilde geri gelmesi sonucu meydana gelmektedir.
Japonya, Malezya, Filipinler ve ABD, dünyada en fazla depremin olduğu yerler olarak biliniyorlar. Bunun yanında Sibirya, Kanada, Britanya, Almanya, Polonya, Brezilya'da ise neredeyse hiç deprem meydana gelmiyor. Avusturalya ve Doğu Avrupa ise riskin en az olduğu yerlerden kabul ediliyor.