Balkanlar'da mutlaka görülmesi gereken 10 rota

Dubrovnik'ten başlayıp ülkenin kuzeyine kadar tüm Hırvatistan sahili boyunca uzanan Dalmaçya kıyıları, sayısız adısı ve tarihi dokusunu korumuş kentleriyle turistlerin gözdesi. Bölgenin öne çıkan turistik bölgeleri Dubrovnik, Hvar, Rovinj, Split, Pula. Özellikle ülkenin bölümü yılın üç mevsimi denize girmeye müsait. Bosna-Hersek'in en turistik yerlerinden biri olan Mostar, Türkiye'den de çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor. Osmanlı'dan kalma başta köprü ve camileri olmak üzere dokusuyla da gelenleri kendisine hayran bırakan kent bu aylarda bir başka güzel. Üstelik Bosna-Hersek, Türk vatandaşlarından vize talep etmiyor. Ülkenin başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Belgrad yüzyıllar boyunca Osmanlı hakimiyetinde kalmış. O dönem günümüze ulaşmayı başaran Bayraklı Camii ve şehir kalesinin bazı bölümleri var. Şehirde gezerken birçok Türkçe isme rastlamanız mümkün. Örneğin Belgrad'ın İstiklal caddesi olan Terazija gibi. Yani bildiğimiz terazi. Kış ayları dışında kalan dönem, kenti gezmek için ideal. Sırbistan da tıpkı Bosna-Hersek gibi Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Balkanların bu en kuzey ülkesi, karakteristik olarak coğrafyanın diğer ülkelerinden ayrışsa da doğasıyla insanı büyülüyor. İsviçre, Avusturya ve İtalya boyunca uzanan Alplerin bir uzantısı da Slovenya. Dolayısıyla bölge özellikle kayak ve doğa sporu yapmak isteyenlerin favori güzergahlarından. Gidenleri kendisine hayran bırakan Bled Gölü de ülkenin en önemli turizm bölgelerinden biri. Makedonya'nın güneybatısında yer alan Ohri, aynı adla anılan göl kıyısında yer alıyor. Osmanlı mimarisine ait evlerin yanı sıra Roma'dan kalma amfitiyatroya da ev sahipliği yapan kentin kıyısında yer aldığı göl de görülmeye değer. Yaz aylarında binlerce insanın yüzdüğü gölün etrafıysa dağlarla çevrili. Bu dağlar aynı zamanda ülke için kutsal kabul edilen Aziz Naum Manastırı'na da ev sahipliği yapıyor. Makedonya da Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler arasında yer alıyor. Turizm konusunda atılım yapan Arnavutluk'un en önemli avantajı sahip olduğu doğası. Alplerin doğal uzantısı olan Arnavutluk Alpleri doğa yürüyüşü sevenlerin ve dağcıların yeni gözdesi. Türkiye ile olan yakın kültürel bağları nedeniyle kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz bir ülke olan Arnavutluk da Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Bu yılın bir diğer gözde tatil rotası olan Karadağ'a bir buçuk saatlik bir uçak yolculuğuyla ulaşmanız mümkün. Üstelik Karadağ da Türk vatandaşlarından vize istemiyor. Adriyatik kıyılarındaki koyları ve denizin hemen yanında uzanan sıradağlarıyla görsel şölen sunan Karadağ'ın en önemli turistik destinasyonu Kotor. Kendi adıyla anılan körfezde yer alan kent, tarihi dokusunu korumayı da başarmış. Avrupa'nın en genç ülkesi olan Kosova, kendinizi bu kıtada en az yabancı hissedeceğiniz yerlerden biri. Bozulmamış doğası ve misafirperver insanlarıyla dikkat çeken Kosova'nın en büyük ikinci kenti olan Prizren turistlerin gözdesi. Sokaklarında hemen hemen herkesin Türkçe konuştuğu bu kentte kendinizi yurt dışına çıkmış gibi hissetmeyeceksiniz. Türkçenin resmi dil olduğu Prizeren'de Osmanlı döneminde kalma çok sayıda tarihi eser bulunmakta. Bükreş, Tuna nehrinin bir kolu olan Dambovita'nin iki yakasındaki düzlüğe yayılmış bir kenttir. Özellikle merkezinde uygulanan planlı kentleşme politikaları nedeniyle Bükreş, Balkaların Parisi olarak anılmaktadır. Geniş bulvarın, görkemli yapıların ve parkların göze çarptığı Bükreş'teki Parlamento yerleşkesi dünyanın en büyük insan yapımı binalarından biri konumundadır. Çavuşesku döneminde saray olarak inşa edilen yapı günümüzde meclis binası olarak kullanılmakta. Yüzyıllar boyunca Osmanlı yönetiminde kalan Bükreş'te günümüzde o döneme ait izler malesef kalmamıştır. Vardar nehrinin ikiye ayırdığı Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp, hafta sonu tatili için ideal rotalardan birisi. Hem mesafe hem de kültürel açıdan Türkiye'ye olan yakınlığının yanında vizesiz seyahat imkanı da Üsküp'ü cazip kılıyor. Bir saatlik bir uçuşla haftanın her günü ulaşabileceğiniz Üsküp, Vardar nehri ile ikiye ayrılmakta. Nehrin bir yakasını oluşturan eski kent ağırlıklı olarak Türk ve Arnavutların yaşadığı bölgeyken, nehrin karşısında Makedon nüfus ağırlıkta. Hazırlayan: İhsan Dindar