21.01.2019 - 17:06 | Son Güncellenme:
Brugge, Belçika'nın en renkli kentlerinden biri konumundadır. 15. yüzyıldan itibaren inşa edilmeye başlanan kanallar, kenti bugün dünyanın en bilinen ve ziyaret etmek istenilen şehirlerinden biri haline getirdi. Teknelerle kanal turu yapıp şehri tanıyabileceğiniz gibi bu Ortaçağ kentinde atlarla da düzenlenen turlara katılabilirsiniz.
Danimarka'nın başkenti olan Kopenhag, pahalılığıyla ünlü bir şehir. Yüksek yaşam standartlarına sahip olan kentte fiyatlar da bir o kadar pahalı. Ancak Kopenhag'ı ünlü yapan bir şey daha var, o da kanalları. Nyhavn bölgesinde bulunan kanallar boyunca inşa edilen renkli evler, onlarca yıldır kentin silüetinin en önemli parçası konumunda.
Muhtemelen listenin en az bilinen kentlerinden biri Empuriabrava. İspanya'daki bu tatil bölgesi aslında tarihi çok eskilere giden bir yer. Katalunya Özerk Bölgesi'nde Fransa sınırına yakın bir konumda yer alan Empuriabrava'daki kanalların mazisi çok da eski değil. Ancak yine de görmeye değer. Bölgede ayrıca Ortaçağ'dan kalma çok sayıda yapı mevcut.
"Fransız Alpleri'nin İncisi" olarak anılan Annecy, aynı zamanda ülkenin en turistik yerlerinden biridir. Eski kentte artık genişleyecek alanı kalmayan Annecy'de hemen hemen her şeyin küçük olması dikkat çeker. Evler, kafeler ve dükkanlar genellikle alışılmışın ötesinde küçük ebatlardadır. Yine de bu Ortaçağ kentini kanallarında ya da sokaklarında turlamak güzel bir deneyim olacaktır.
Rotamızı Hollanda'ya çeviriyoruz. Hollanda, dünyada denizi kurutarak toprak kazanma konusunda en ünlü ve başarılı ülkelerinden biri. Küçük bir yüzölçümüne sahip olan ülke, bu sayede çok sayıda tarım ve yerleşim alanı kazandı. Şimdi bahsedeceğimiz Utrecht tabii ki böyle yerlerden biri değil. Geçmişi çok eskilere dayanan ve Ortaçağ'dan yapıların dahi günümüze ulaştığı Utrecht'de kenti tanımak için yapacağınız en doğru şey gondol turuna katılmak olacaktır.
Venedik'ten bahsetmesek de Amsterdam'ı anmadan geçmek olmaz. Hollanda'nın en büyük kenti olan Amsterdam bir arı kovanını andırırcasına kanallarla örülmüş vaziyettedir. Özgürlüğün, sanatın ve eğlencenin ön planda olduğu Amsterdam'ı tanımak için ve tabii "Amsterdam'a geldim" diyebilmek için mutlaka bir kanal turuna katılıp pek çoğu 16 ve 17. yüzyılda Hollanda Altın Çağı olarak nitelendirilen yıllarda inşa edilmiş yapıları görebilirsiniz
Coğrafi olarak incelediğimizde kıtanın kuzeyinin kanallar bakımında çok daha zengin olduğunu görmekteyiz. İsveç'in başkenti Stockholm de kuzeye bu zenginliği katan kentlerden biri. Ülkenin en büyük kenti olan Stockholm pek çok ada ve bu adaları ayıran kanalların üzerine kurulmuştur. Düz ve yeşil bir arazide yer alan Stockholm en iyi gezerek ve tekne gezileriyle tanıyabilirsiniz.
Batı'da büyük bizdeyse deli olarak anılan Çar Petro tarafından ülkenin denize ve Avrupa'ya açılan yüzü olması için inşa edilen St. Petersburg, bugün de Rusya'nın en estetik kentlerinden biridir. Yaz aylarında beyaz gecelerin yaşandığı, güneşin neredeyse hiç batmadığı bu sanat açısından dünyanın en zengin koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan kentini kanalları boyuınca yürüyerek keşfedebilirisiniz.Hazırlayan: İhsan Dindar