'Siz Türkler yaz iyimserisiniz'

Bilindiği gibi piyasalar açısından derecelendirme kuruluşlarının notları önemli. Risk algılamalarını, dolayısıyla da dış krediler ve borçlanmalarda faiz oranlarını etkiliyor. Geçtiğimiz günlerde uluslararası derecelendirme kuruluşları Standart and Poor's ( S&P) ve Fitch, Türkiye'nin kredi notunu yükselttiler. S&P 'B eksi'den 'B'ye çekti. Fitch ise 'görünümü' değiştirerek, 'negatif'ten pozitife çevirdi. Bu gelişme son dönemdeki iyimser havayı pekiştirdi.
Ancak bu iki kuruluşa karşın Moody's'ten bir ses çıkmadı. Acaba Moody's bu olumlu havayı notuna neden yansıtmadı? Diğer iki kuruluşun yanıldığını, Türkiye'de işlerin sanılanın aksine kötüye mi gittiğini düşünüyor?.. Bu sorulara yanıt bulmak için Moody's'in Başkan Yardımcısı ve Türkiye Analisti Kristin Lindow'la görüştük.
Lindow 'bazı sorunlar'a dikkat çekmekle birlikte, not değiştirmemelerinin 'işlerin kötüye gittiği' gibi bir tespite dayanmadığını, notlarının diğer iki kuruluşa göre 'zaten iki puan' yüksek olduğunu belirtiyor. Peki neden 'iki puan yüksek?', Türkiye'ye torpil mi yapıyorlar?.. Bunu doğal olarak kabul etmiyor Lindow. 'Krizden sonra Türkiye'nin yeniden çok kötü bir noktaya gidebileceği riskini düşük gördükleri için' yüksek belirlediklerini anlatıyor.

'Yeni kriz olacak demedik'
Lindow, hükümetin çabalarını takdir ediyor. Ama hemen arkasından da sözü o 'bazı sorunlar' 'belirsizlikliklere' getiriyor. "Halk ABD'nin asker gönderme talebine sıcak bakmıyor. Bu konuda Meclis'te yeni gerilimler yaşanabilir" diyor. Birinci 'sorun' bu. İkincisi ise yüksek borç stoku.
Yakın bir zamanda not değişikliği olup olmayacağını soruyoruz. "Öncelikle size notunuzun ya da görünümünüzün ne zaman değişeceğini söylemem mümkün değil. Her zaman değişebilir" diyen Lindow, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizin üzerinden yaklaşık üç yıl geçmiş olmasına karşın hiç bir zaman açık bir biçimde Türkiye'nin yeni bir kriz yaşayacağı riski üzerinde durmadıklarını ve bunu dillendirmediklerini belirtiyor.

Eurobondlarda sorun beklemiyor
Türkiye'nin notunu düşürmek için hiç bir zaman acele etmediklerini ve sürekli Türkiye'nin stratejik önemine vurgu yaparak, temel ekonomik ve siyasi reform kararlarının alındığı konusunda bilgilendirme yaptıklarını anlatan Lindow, bu bilgilendirme sonrası not yükseltmeye çok fazla gerek kalmadığını anlatıyor.
Moody's'in B1 notunun gelecek yıl veya önümüzdeki iki yıl içerisinde eurobondlarda bir sorun beklenmediği anlamına geldiğini vurgulayan Lindow, bununla 'IMF'nin geri ödemelerdeki ertelemesini' kastettiğini belirtiyor. "Buna ek olarak orta ve uzun vade riskleri özellikle yüksek borç miktarı ve yeni finans gereksinimleri ise single - B notu aralığını haklı gösteriyor" diyor.
Türkiye'de her zaman geleneksel bir yaz iyimserliği yaşandığına dikkat çeken Lindow, bu aşırı iyimserliğe şüpheci yaklaşımda fayda buluyor. Lindow daha sonra şunları söylüyor:
"Hükümetin, IMF programının beşinci gözden geçirmesinde ertelenen kimi şartların yerine getirmek için gösterdiği çabayı takdirle karşılıyoruz. Politik reformlar konusundaki geçiş süreci de aynı takdiri hak ediyor. Kaydedilen bu ilerleme Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği için bir momentum yaratabilmesi açısından önemli. Bunlarla birlikte geçtiğimiz yıl Moody's tarafından saptanan negatif görünüm halen yerinde duruyor ve uzun dönem borç yapısının güçlenmesi ile birlikte o da kalkacaktır."



BUSINESS