29.08.2022 - 00:05 | Son Güncellenme:
Yenilikçi malzemeler ve en yeni teknolojilerle geliştirilen kompakt mobilya ve klozetler ile küçük alanları olduğundan daha işlevsel ve kullanışlı hale getiriyor. Küçük banyolarda klozetin yerini doğru belirlemek verimli alan kullanımı için temel unsurlardan birini oluşturuyor. Asma klozetler küçük boyutları sayesinde alandan tasarruf sağlıyor ve ferah bir banyo görünümü için sıklıkla tercih ediliyor. Roca’nın kompakt ürünlerinden biri olan Meridian klozet, klasik ve sofistike tasarım çizgisiyle öne çıkıyor. Kanalsız tasarıma sahip Inspira klozetler ise yuvarlak, yumuşak açılı ve kare seçenekleriyle her tarz banyoya uyum sağlıyor. Küçük banyolarda yerden kazanmak için kullanışlı saklama çözümleri geliştirmek gerekiyor. Roca koleksiyonlarında yer alan banyo mobilyaları depolama kapasiteleri ve ölçü alternatifleri ile öne çıkıyor. 4 farklı renkte, çift kapaklı veya iki çekmeceli çözüm alternatifleri sunan Debba Compact, 360 mm derinliği ile geniş depolama alanı sağlıyor. Daha dar banyolara özel geliştirilen Mini koleksiyonu ise 250 mm derinliği ile kişisel ürünlerinizi rahatlıkla saklamanızı sağlarken aynalı dolap seçeneği ile de banyoları modern bir görünümle buluşturuyor. Banyoları olduğundan büyük göstermek ve ferah alanlar yaratmak için aydınlatma çözümlerinden yardım almak son derece pratik bir çözüm oluyor. Eidos ve Iridia aynalar, entegre LED aydınlatmaları ile küçük banyo alanları için gerekli ortam aydınlatmasını kusursuz şekilde sağlıyor. Banyolarına küçük dokunuşlarla işlev kazandırmak isteyenler için Roca’nın tadilat gerektirmeyen ve matkap kullanmadan montajı gerçekleştirilebilen ürünleri de bulunuyor.
Yerebatan Sarnıcı Tepta ile Aydınlandı
TEPTA Aydınlatma, İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından 2017 yılında başlanan ve restorasyonu tamamlanarak 23 Temmuz tarihinde yeniden ziyarete açılan, 1500 yıllık tarihi ile dünyanın en önemli kültürel miraslarından biri olan Yerebatan Sarnıcı'nı aydınlattı. Yerebatan sarnıcı'nın restorasyon projesi Atelye 70 Tasarım ve Planlama’dan Doğu Kaptan'ın müellifliğinde yürütüldü. Romalı aydınlatma tasarım stüdyosu Studio Illumina’dan aydınlatma tasarımcısı Adriano Caputo'nun danışmanlığı ve Hera Yapı'nın müteahhitliği ile yürütülen restorasyon sürecinde, TEPTA Aydınlatma kendisine verilen açıklamalar ve projeler doğrultusunda hayalleri gerçeğe dönüştüren marka oldu. Ağustos 2021’de proje ekiplerinin çağrısı ile iş birliğine başlayan TEPTA, ilk demosunu 8 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirdi. TEPTA, belediye yetkililerinin, mimari ekibin ve aydınlatma tasarımcısı Caputo'nun katılımıyla gerçekleşen bu ilk demoda, dörder metrelik yürüyüş platformu altında ve her biri dokuz metre yüksekliğindeki 20 adet sütunda talep edilen ışık etkisini %95 oranında sağlayan değerlerdeki ürün tipleri ile özellikle sütun aydınlatmalarında ziyaretçilerin bugün gördükleri aydınlık seviyelerine en yakın değerleri sağladı. Ve böylece ürün tipleri, geliştirmesi ve montaj detayları ile ilgili onayları ilk demoda alarak sunumunu başarıyla tamamladı. TEPTA, Caputo'nun Anadolu cevheri olarak tanımladığı saltanit taşının doğal ışığa maruz kaldığında turkuaz, bir meşalenin ışığında ise amber titreşimlere dönüşmesinden ilham alarak tasarladığı ışık renklerine uygun şekilde geliştirdiği yürüyüş platformu altında kullanılan mavi renkten turkuaz renge dönen ürünler ve özel renkte hazırladığı tavana yönlendirilerek kullanılan siyah amber renginde ışık yayan ürünler ile ikinci demoyu gerçekleştirdi. Bu demo ile bugün sarnıçta kullanılan nihai ürün kararları alınmış oldu.
Bang & Olufsen “Beoplay A9” 10. Yılını Kutluyor
Güçlü sesi ve ikonik tasarımı bir arada sunan Beoplay A9, 10. yılına özel 5. nesil modeli ile Eylül ayında Bang & Olufsen mağazalarında markanın tutkunları ile buluşuyor. Tasarımcı Øivind Alexander Slaatto, Beoplay A9’u tasarlarken ses ve müzikten ilham aldı. Tasarım çizgisi olarak bir daire seçmesinin nedeni, sesin daire içinde hareket etmesi. Sanatın ve teknolojinin harmanlanmasıyla oluşan Beoplay A9, çağdaş çizgilere sahip göz alıcı bir tasarımı kusursuz ses ile birlikte sunuyor. Yerleşik Chromecast, Airplay ve Bluetooth desteği ile yaşam alanlarınızda zengin sesi, kusursuz bir şekilde iletiyor. Eşsiz, özelleştirilebilir ve zamansız tasarımı ile birinci sınıf malzemelerden üretilen Beoplay A9, dünyaca ünlü tekstil firması Kvadrat tarafından ses akustiğine uygun olarak dokunan yün karışımlı kılıfları ile lükslüğünden ödün vermeyenlere hitap ediyor.
“Broadcast Design”ın Türkiye Öncüsü: BAB Architects
Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş liderliğindeki İstanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi BAB Architects, televizyon ve radyo stüdyoları, film yapım stüdyoları ve internet yayıncılığı için set, dekor ve sahne tasarımlarının yanı sıra kurumsal marka imajı tasarımını da kapsayan “Broadcast Design” (Yayın Tasarımı) alanında global projelere imza atıyor. Broadcast Design alanında Türkiye’de tasarım ve uygulama yapan öncü ofislerden biri niteliğindeki BAB Architects, TRT'nin yurtiçi ve yurtdışı stüdyoları, DW (Deutsche Welle) Stüdyoları, QMC/ Katar Radyo Stüdyoları, Anadolu Ajansı Merkez Binası Çok Amaçlı Yayın Stüdyosu / AAtölye gibi ulusal ve uluslararası birçok TV ve radyo stüdyosunun tasarım ve uygulama çalışmalarını yürütüyor. Broadcast Design’ın mekanın bütünsel bir kurgusu olduğunu dile getiren BAB Architects Kurucu Ortağı İç Mimar Hüseyin Beş, bir yayın stüdyosunun mimari tasarımının, ışık tasarımının, akustik tasarımının ve grafik tasarımının belirli bir iş akışı içerisinde birlikte harmanlanarak yayın yapılabilecek görsel öğelerin tasarlandığını ve mimarlığın yanısıra teknoloji, sinema, mekanik ve mekatronik gibi birçok farklı disiplinin bir arada kurgulandığını dile getiriyor. Televizyon ekranının dünyadaki en güçlü iletişim araçlarından biri olduğunu dile getiren İç Mimar Hüseyin Beş ekrandan yansıyan stüdyo tasarımının bir yayın kuruluşunun gücünü temsil ettiğini şu sözlerle vurguluyor: “Bir TV stüdyosu çok sayıda teknik ekibin, haber merkezinin, onlarca insanın kamera arkasında harıl harıl çalıştığı, ancak sizin sakince evinizin konforunda anlatılanları dinlediğiniz bir pencereden iletişim kurduğunuz yerdir, yerlerin tümüdür. Dünyadaki en güçlü şeydir ekran ve arkada kurguladığınız yer sizin gücünüzü, sizi, izleyenlere verdiğiniz değeri temsil eder. Kimi zaman o kadar güçlü mesajlar verirsiniz ki milyonlarca insanı ilgilendirir. Marka kimliğine de bağlı olarak, TV yayını stüdyo tasarımı, izleyicileri uyandıracak ve onların ilgisini çekecek, ekrana toplayacak güçte, nitelikte olmalıdır. Bazen bu işin bir şov olduğunu unutsak da aslında yaptığımız iş bir şovun parçasıdır. Bu sebeple Broadcast Design çok önemli bir alandır. Ve çok disiplinli bir organizmadır. Bu organizma grafik, ışık ve mimari öğeleri içinde barındırır ve bu öğelerle oluşturulan konsept çerçevesinde doğru mesajı vermeyi hedefler.”
REDA Tasarımı TAGG Galataport
Mimar Çağıl Akçurin liderliğindeki REDA tarafından tasarlanan Galataport’taki TAGG, herhangi bir pop-up mağazasında karşılaşılabilecek, genel tasarım yaklaşımlarının tam aksine, markanın niş duruşu ile uyumlu, heykelsi kütleler ile gizemli bir iç dünya oluşturuyor. Girişteki ana kütlenin soyunma kabini fonksiyonu, yarıaçıklık kurgusuna dahil alanlarda simetrinin korunmasına da etki ediyor. Başka bir “statement” mobilya olarak kabul edilebilecek üçlü koltuk ile de bu simetrik kurguyu tamamlanıyor. Proje genelinde kullanılan puflar, askı üniteleri ve dev ayna benzer tasarım öğelerini taşımaya devam ediyor. REDA’nın tipolojik mimari stili olan yalınlık ve fonksiyonellikten, yalınlık kendini görsel olarak anlatırken, fonksiyonellik TAGG’ın marka vizyonu doğrultusunda kendini hissettiriyor.
"Sürdürülebilirlik, standartları değiştiriyor"
Konut, ofis ve endüstri yapıları gibi farklı fonksiyonlardaki mimari ve iç mimari projelerin yanı sıra, restorasyon ve rekonstrüksiyon alanlarındaki tasarımları ile de öne çıkan Beysun Mert Mimarlık Hizmetleri’nden Beysun Mert, çevreci tasarım ve yeşil mimaride yol alınabilmesi için öncelikle kural koyucu konumdaki merkezi yönetimlerin bu konudaki yaklaşımlarını değiştirmeleri ve sürdürülebilirlik standartlarını bu doğrultuda koymaları gerektiğini belirtti. İklim krizinin son yıllarda çok şiddetlenerek kendini göstermesiyle dünyanın buna karşı alması gereken önlemler konusunda uluslararası iklim sözleşmelerinde olumlu gelişmeler yaşandığını dile getiren Mimar Beysun Mert, son Glasgow toplantısında ülkelerin iklim değişikliğine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren bir anlaşma imzaladıklarını da aktararak kömürün aşamalı olarak azaltılması, emisyon azaltma planlarının düzenli olarak gözden geçirilmesi ve gelişmekte olan ülkelere daha fazla finansal destek gibi önemli kararlar alındığını vurguladı.Dünyada kendi politikaları bunu gerektirdiği için yeşil yenilemeye yönelen kamu kurum ve kuruluşlarının büyük bir dilim oluşturduğunun altını çizen Mimar Beysun Mert nüfusunun neredeyse %80’i kentlerde yaşayan Avrupa’da 2010 yılından beri “yeşil kentler” çabasını teşvik etmek üzere konan Avrupa Yeşil Başkenti Ödülü ile belediyelerin strateji ve eylem planlarını tanımladıklarını dile getirdi. Sürdürülebilir ve yeşil mimaride ikinci büyük dilimi ise Fortuna 500 içerisindeki kurumsal sürdürülebilirlik raporları olan çok uluslu kurumların oluşturduğunu aktaran mimar, bu kurumların etaplar halinde Yeşil Yenileme Uygulaması’na geçtiklerini sözlerine ekledi. Binalarda uygulanan Yeşil Bina Sertifikası uygulamasının son yıllarda önem kazanmaya başladığını aktaran Mimar Beysun Mert, yeşil bina sertifikasyon sürecinde projenin, sürdürülebilir arazi, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, iç mekan yaşam kalitesi gibi başlıklar altında değerlendirilerek sertifikalandırıldığını dile getiriyor.