Palas Kampüs
26.06.2023 - 04:05 | Son Güncellenme:
Yazgan Tasarım Mimarlık tarafından tasarlanan, 86.500 m² inşaat alanı ve 54.000 m²’si ofis ve 6.000 m²’si ticari olmak üzere 60.000 m²’lik kiralanabilir alanı ile Romanya’nın en büyük ofis binası olan Palas Kampüs kullanıma açıldı.
Yazgan Tasarım Mimarlık'ın 100. yapısı olan Palas Kampüs zemin kat ve ilk üç katı bağlantılı, maksimum 6 kata varan 6 bloktan oluşuyor. Kampüs, zemin katta restoranlar, kafeler, süpermarket, fitness salonu, tıp merkezi ve servis alanı içeren entegre bir karma proje olarak tasarlanmış. Palas Kampüs, yeşil binalar için geçerli olan en yüksek sürdürülebilirlik standartları ilkelerine uygun olarak inşa edilmiş ve Romanya’da EDGE ve LEED Platinyum olmak üzere iki yeşil sertifika sürecinde olan tek proje. Dördüncü katında yeşil terasların yer aldığı Palas Kampüs ayrıca çatıya monte edilmiş 500 kWp kurulu güce sahip 1.200’ün üzerinde fotovoltaik panelden yararlanıyor. 4.500 metrekareden fazla yeşil alan, 200’den fazla dikilmiş ağaç ve 7.000’den fazla çalı, yaklaşık 650 metrelik bisiklet parkurları, 500 bisiklet park alanı ve elektrikli otomobiller için 16 şarj istasyonu Palas Kampüs’teki sürdürülebilirliği destekleyen diğer yeşil unsurlar olarak sıralanıyor. Yaş kentinde 2.000’den fazla çalışanı bulunan e-ticaret firması Amazon, Microsoft, Visma Software ve AMD Romania Palas Kampüs’ün kiracısı olan 13 çok uluslu firmadan bazıları.
2023 Serpentine Gallery Pavilyonu
Fransız-Lübnan asıllı mimar Lina Ghotmeh tarafından tasarlanan 22. Serpentine Pavilyonu ziyarete açıldı. Ghotmeh’in Akdeniz mimari mirasından ilhamla tasarladığı 300 metrekarelik yapı, minimum karbon ayak izi sağlamak için hafif ve tamamen demonte olacak şekilde inşa edildi. Dışarıdan doğal çevreyle harmanlanmış ahşap bir yapı gibi görünen pavilyon, ziyaretçileri dairesel iç mekana girmeye, masanın etrafında oturmaya ve sohbete katılmaya davet ediyor. 25 masa ve 57 tabure “Burada yemek yiyebilir, çalışabilir, oynayabilir, buluşabilir, konuşabilir, yeniden düşünebilir ve karar verebiliriz” diyen Ghothmeh’in kültür ve deneyim alışverişini tamamlıyor.
Güncel olaylar, siyaset, kişisel yaşamlar ve hayaller üzerine masa etrafında yapılan canlı tartışmalardan ilham alan bu seneki Serpentine Pavilyonu’nun adı, Fransızların “bir yemeği paylaşmak ve diyaloğa girmek için masada birlikte oturmak” geleneği olan “À Table”den ilham alıyor. Pavilyon'un iç kısmı, çevre boyunca bizi yeni ilişkilerin oluşmasını sağlayan değiş tokuşları bir araya getirmeye ve kutlamaya davet eden dairesel bir masaya sahip. Yemeği bir ilgi ifadesi olarak gören ve bir masa etrafında keyifli anlar sunan Ghotmeh, bizi bir araya getiren fikirleri, kaygıları, sevinçleri, memnuniyetsizlikleri, sorumlulukları, gelenekleri, kültürel hatıraları ve tarihi paylaşmaya davet ediyor.
Mütevazı alçak çatı, Batı Afrika’daki güncel konuların tartışıldığı ve karara bağlandığı topluluk toplantıları için kullanılan yerel binalara da bir selam niteliğinde. Çatı aynı zamanda alanın merkezini işaretleyen bir ışık kuyusu yaratırken, bitki benzeri kesik desenlere sahip oymalı paneller doğal ışık ve havalandırma sağlıyor.
Pavyondaki deneyim, sanatçı ve besteci Tarek Atoui tarafından, Lina Ghotmeh’in eskizlerine ve Atoui’nin klasik ve kırsal Arap müziği üzerine devam eden araştırmasına dayanan bir ses ortamıyla zenginleştiriliyor. Serpentine Pavyonu, Ekim 2023’e kadar her gün ücretsiz olarak ziyarete açık olacak.
