29.05.2023 - 01:00 | Son Güncellenme:
Özer\Ürger Mimarlık çatısı altında nasıl bir tasarım anlayışıyla üretim yapıyorsunuz?
Her projede tespit edip ortaya çıkarmaya veya güçlendirmeye çalıştığımız potansiyeller ve dolayısı ile yaklaşımlarımız farklı olabiliyor. Ancak ana hedefimiz, mekanların çevresiyle iletişimini kurarak, farklı kamusallıklar tasarlamak ve insanların mekanla ve birbirleriyle iletişimini ve temasını arttırmak. Kullanıcının mekanda diğer kullanıcılarla özgün deneyimler yaşamasını desteklemeye çalıyoruz. Malzeme denemeleri ve mekansal verimlilik de uğraşmaktan keyif aldığımız konular.
Projelerin tasarım süreçlerinde nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
Açıkçası bu durum yatırımcının yaklaşımına göre ve zaman baskının olup olmamasına göre şekilleniyor. Yatırımcının süreçte olmak istemesi bizim istediğimiz, tercih ettiğimiz bir durum. Konsept aşamasından önce ihtiyaç listesinin ve mekanın genel niteliklerinin birlikte konuşulduğu toplantılar düzenliyoruz. Bu toplantılardan çıkan sonuçlara göre biz ofiste fikirler geliştiriyoruz. Olabildiğince tüm yaklaşımlara dair şemalar üretiyoruz. Bu şemalardan en iyi bulduklarımızı işverenle paylaşıp görüşlerini aldığımız bir toplantı daha düzenliyoruz. Sonuçları değerlendirip konsept projeyi tamamlıyoruz.
Proje portföyünüzdeki önemli işlerinizden söz eder misiniz?
ODTÜ Teknokent’teki Türk Telekom AR-GE binası bizim ilk önemli yapımız. Aynı alan için açılan davetli masterplan yarışmasında da birinci olduk. Umarız o da uygulanır. Bunun yanı sıra ulusal yarışmada birinci olarak tasarladığımız Konyaltı Sahili Kentsel Tasarım Projesi Türkiye’nin uygulanmış en büyük kentsel tasarım projelerinden birisi. Kocaeli Kongre Merkezi, İstiklal Caddesi/İstiklal Senin, Libya Ankara Büyükelçiliği, Atakent - Kocasinan - Bağcılar yurtları, büyük ölçekli konut projeleri gibi farklı nitelikte ölçeklerde uygulanmış projelerimiz var. Ayrıca açılmak üzere olan Fener Balat Evleri, Süleymaniye Cami altı sıra dükkanların restorasyon projesi ve inşaatı devam etmekte olan Kocaeli Fuar Alanı ve Milli İrade Meydanları projelerinin de sonuçlarını görmeyi heyecanla bekliyoruz.
Projelerinizde sürdürebilirlik ve deprem dayanımı noktasında nelere dikkat ediyorsunuz?
Sürdürülebilirlik bir malzeme veya makine meselesi olmaktan daha çok bir tasarım meselesidir. Mekansal kullanım, yönlenme, kullanıcıların mutlu ve konforlu olması gibi birçok faktör sürdürülebilirliğin öncelikli meseleleridir. Biz mimarlık yaklaşımımızı zaten bu temeller üzerine kurgulamış bir ofisiz. Deprem ise daha farklı bir mesele. Bu inşaat sektöründeki tüm aktörlerinin birlikte ele almaları gereken çok aktörlü bir süreç. Bizlerin şartnamelere uymak dışında sınırlı etki alanımız var. Ancak biz proje aşamasında koordinasyonu da sağladığımız için tüm projelerin süperpozesini yaparken mekanik ve elektrik aksamlarının yapısal elemanlara zarar vereceği hataların yapılmamasına ve yapının ilerideki dönüşümlerde rahat servis alabilecek rezervasyonlara sahip olmasına dikkat ediyoruz.
Güneydoğu Anadolu şehirlerimizde yaşanan büyük yıkımın ardından ülkemizdeki yapı üretim mekanizmaları hakkında neler söylersiniz?
Bugün Türkiye’deki yapı tasarımı ve üretimi mekanizmaları tek boyutludur. Apartman tipolojisinin varyasyonları ve betonarme inşaat sistemi ülkenin tüm kentlerinde tekil çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Bu “mutlak” çözümle üretilen yapılardan zemini sağlam olanlar, işçilik hatası az olanlar veya betonu daha kaliteli olanları ayakta kalmakta, diğerleri çökmektedir. Yapı malzemeleri kalitesi ve işçilik sorunlarını kenara bırakırsak daha sağlam yapılar için bir an önce yapım süreçlerini çok boyutlu olarak tekrar ele almalı, mimari, mühendislik ve malzeme alternatiflerini araştırılmalı, yönetmeliklerin, inşaat piyasasının ve inşaat firmalarının talepleri ile oluşan tek boyutlu yapım sistemlerini çeşitlendirmeliyiz. Bu açılımı yapının tüm parçaları için ayrı ayrı düşünmeli, farklı problemlere, daha geniş bir cevap kümesinden, çok boyutlu cevaplar vermeliyiz. Bu genişleme sadece depreme dayanıklı binalar üretmenin ötesinde insanların daha konforlu, mutlu, neşeli yaşayacağı mekanlar üretilmesini sağlayacaktır.
Son olarak masaüstünde devam eden işleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şu anda büyük bir konut ve okul projesi üzerinde çalışıyoruz. İstanbul da birçok okul için İBB ile yürüttüğümüz spor salonları projesi de var ayrıca. Bunun yanı sıra İstanbul’un farklı alanlarında sahil meydanları ve caddeler tasarlıyoruz.