Mimarlıkİtalya’da Bien Rüzgarı Esti

İtalya’da Bien Rüzgarı Esti

31.10.2022 - 01:00 | Son Güncellenme:

Tasarımdaki öncü kimliği ve çevreci yaklaşımıyla adından söz ettiren Bien, 26- 30 Eylül tarihleri arasında İtalya Bologna’da düzenlenen dünyanın en büyük seramik fuarı Cersaie’de global sektör profesyonelleri ile buluştu.

İtalya’da Bien Rüzgarı Esti

Bien, global vizyonu ve fuar anlayışına yeni bir soluk getirme hedefi doğrultusunda 28 Eylül Çarşamba gecesi Bologna’nın önemli tarihi mekanı Palazzo Re Enzo’da geçekleştiği “2gether” etkinliğinde 300’ü aşkın seçkin misafiri ağırladı. İtalya’da büyük ses getiren organizasyon ile Bien, gücünü ve yenilikçi global vizyonunu da global arenada kanıtladı. Fuarda iç ve dış mekan olmak üzere geliştirdiği geniş ürün yelpazesini uluslararası arenada görücüye çıkaran, ürün teknolojilerini ve gelecek hedeflerini katılımcılarla paylaşan Bien, “2gether” gecesi ile dünya çapında onlarca ülkeden birçok iş ortağını bir araya getirdi. Adını İmparator Friedrich Enzo'nun oğlu ünlü Sardunya Kralı’ndan alan ve 1244-1246 yılları arasında inşa edilen Saray Palazzo Re Enzo’nun büyüleyici ortamında misafirler; Fashion Butterflies ve Crystal Grup dans gösterileriyle büyülendi. Bien, ayrıca 7 milimetre inceliğindeki yeni karolarını ilk kez, dünyanın dört bir yanından mimarların, yapı firmalarının ve satın alımcıların oldukça geniş bir katılım gösterdiği Cersaie Fuarı’nda sergiledi. Dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçileri standında ağırlayan Bien, seramik sektöründeki öncülüğünü de bir kez daha gözler önüne serdi.

Haberin Devamı

İtalya’da Bien Rüzgarı Esti

Roca, Mimarlık ve Tasarım Vizyonunu Zamanın Ötesine Taşıyor

100 yıl öncesinden bugüne uzanan köklü geçmişiyle Roca, 4 kıtada 22 ülkedeki 86 üretim tesisiyle bulunduğu her ülkede mimarlık ve tasarım kültürüne katkı sağlıyor. Kuruluşundan bu yana mimarlık sektörünü destekleyen Roca, her ay rocagallery.com platformunda alanına ışık tutan yazıları, Roca Galerileri’nde gerçekleşen mimarlık söyleşileri ve sergileriyle sektör profesyonellerini buluşturarak alanında öncü bir anlayışı sahipleniyor. Mimarlık ve tasarım kültürüne katkı sağlamayı yönetim vizyonunun ayrılmaz bir parçası olarak gören Roca, bu kapsamda tasarım yarışmaları ve mimarlık söyleşileri düzenliyor ve her fırsatta sektör profesyonelleriyle bir araya geliyor. Rocagallery.com platformuyla her ay mimarlık, tasarım, sürdürülebilirlik kentsel tasarım gibi konularda fikir önderlerinden yazılara yer veriyor. Çevrimiçi platformda farklı konu ve konuklara ev sahipliği yapıyor. 160'tan fazla uluslararası profesyonelin iş birliği ile rocagallery.com mimarlık, tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik hakkında bilgi edinmek, fikir oluşturmak ve bilgi paylaşmak için bir alan olmaya odaklanıyor. Roca, toplum ve şirketi inşaat sektöründeki merakı, ilgiyi ve banyo alanındaki yeniliği sektör profesyonelleriyle buluşturduğu Roca Galeri projesini 2010 yılında yarattı. Yapı şirketleri ve sektör profesyonelleri arasında sürekli diyaloğu teşvik eden bir buluşma noktası olma hedefiyle ilerliyor. Londra, Şanghay, Pekin, Barselona, Madrid, Lizbon ve São Paulo gibi şehirlerdeki seçkin binalarda Roca’nın en son yeniliklerinin sergilenmesinin yanı sıra sergilere, söyleşilere, sunumlara ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Son 10 yılda Londra Galeri’de mimarlık ve tasarım tutkunlarının haritalarında bir dönüm noktası haline gelen Roca, Zaha Hadid tarafından 15 yılda geliştirilen önemli nesnelerin sergilendiği büyük bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 24 Mayıs 2022'de başlayan sergi, Zaha Hadid’in 2011'de Roca için tasarladığı binada on yıllık çalışmayı kutlamak için sahneleniyor. Sergi, yıl sonuna kadar Roca Londra Galeri'de ziyaretçilere açık olacak.

Haberin Devamı

İtalya’da Bien Rüzgarı Esti

AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması Sonuçlandı

Haberin Devamı

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Bu yıl yine, UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunan Efes antik kentinde sektörümüze değer katan mimar, tasarımcı ve ihracatçılarımızla buluşmanın gururunu yaşıyoruz. Tüm dünyanın akın akın ziyaret ettiği, hayran kaldığı antik kentlerimiz, Türk doğal taşının her çeşidini, sanatın, mimarinin, tasarımın en üst noktasını simgeleyen gurur kaynaklarımız. AMORF Tasarım Yarışması, Türk doğal taşlarımızın yapılarda daha yoğun kullanılması için doğal taş sektörümüzle mimarlar ve tasarımcılar arasında köprü görevi görmek amacıyla 3 yıl önce başladı. Yarışmamız, doğal taşa gönül vermiş herkese kapısını açmış konumda” dedi. Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Ticaret Bakanlığı desteğiyle "Taşa Sanat Kat" mottosuyla düzenlediği 3. AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması ödül gecesi 14 Ekim’de Efes Antik Kenti’nde yapıldı. AMORF Doğal Taş Proje ve Tasarım Yarışması profesyonel kategoride 237, öğrenci kategorisinde 168 ve sınırsız kategorisinde 15 başvuru olmak üzere bu yıl toplamda 420 başvuru aldı. Yarışmada profesyonel ve öğrenci kategorilerinde toplam 6 proje ödül sahibi olurken sınırsız kategorisinde ödüle layık tasarım bulunamadı. Profesyonel kategoride birincilik ödülü Muhammed Saner Öztürkler’e, ikincilik ödülü Kemal Şaylı’ya, üçüncülük ödülü ise Şevin Özoğuz ve Yahya Yusıflı’ya verildi. Öğrenci kategorisinde ise Efe Yıldırım, Egemen Şendur ve Ekin Yüksel sırasında birincilik, ikincilik ve üçüncülük ödüllerine layık görüldü.

Haberin Devamı

İtalya’da Bien Rüzgarı Esti

Kentte Mimarlığa Merhaba Buluşması

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) ev sahipliği ve iş birliğinde Binat Mimarlık Medya Grubu tarafından organize edilen “Kentte Mimarlığa Merhaba” Buluşması, 30 Ekim 2022 Pazar günü İPA Kampüs Florya’da gerçekleşecek. 2017 yılından bu yana üniversitelerin mimarlık ve iç mimarlık bölümlerine yönelik düzenlenen, birinci sınıf öğrencilerini mimarlığın farklı şekilleri ile buluşturarak bir öğrenme platformuna dönüşen Mimarlığa Merhaba, “Kentte Mimarlığa Merhaba” diyerek bu kez kentlileri mimarlık ve tasarım ile buluşturacak. 30 Ekim Pazar tüm güne yayılan gezi, atölye, söyleşi, imza günü, film gösterimi gibi etkinlikleri kapsayacak olan “Kentte Mimarlığa Merhaba” buluşması, şu tür soruları tartışmaya açacak: İstanbul’da yaşayanlar olarak kentimizi ne kadar tanıyoruz? Kentin şekillenmesinde önemli bir rol oynayan mimarlığın ne kadar farkındayız? Mimarlığı ne kadar bilmeli, mimarlıktan ne kadar anlamalıyız? Herkes için mimarlık, kentliyi, kente gelenleri, sokak hayvanlarını, doğayı, tarihi kapsayabilir mi? İyi mimarlık ve kent nasıl bir araya gelir?

Haberin Devamı

BAB Architects’ten Yeni Nesil Ofis Tasarımları

Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş liderliğindeki İstanbul merkezli mimarlık ve iç mimarlık ofisi BAB Architects, ulusal ve uluslararası ölçekte imza attıkları yeni nesil ofis tasarımlarında pandemiden sonra farklılaşan ihtiyaçlara ve alışkanlıklara uygun, yenilikçi çözümler üretiyor. Pandemi sonrası değişen çalışma alışkanlıklarının ofis tasarımları üzerindeki etkilerini aktaran BAB Architects ortakları, ofislerde kullanıcı taleplerinin yön değiştirdiğini, mekan içerisinde oluşturulmuş mekanlardan uzaklaşıldığını, sınırları tanımlı oda duvarlarının ortadan kalktığını ve kolektif kullanım imkanlarına olanak sağlayan yeni nesil, esnek, açık ofis tasarımlarına hızlı bir geçiş yapıldığını dile getiriyor. Pandemi sürecinde dünya genelinde verilen sağlık mücadelesi, ofis yapıları gibi çoklu kullanım alanları başta olmak üzere yaşadığımız tüm mekanlarda uygulanan mimari yaklaşımların, kullanıcıların sağlığı ve esenliği için ne denli önemli olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Pandemi öncesi düzende en köklü, en büyük ofislerde dahi mekansal kalite ve konfor düzeyinin optimum seviyelerin altında kaldığını ve pandemik koşullar karşısında işlerliğini yitirdiğini dile getiren mimarlar, pandeminin ilk yarısında uzaktan çalışmak şirketlere belirli açılardan cazip gelmiş olsa da buna rağmen bir çok sektör için sürdürülebilir olmadığını vurguluyor. BAB Architects kurucu ortakları Mimar İrem Arıbaş ve İç Mimar Hüseyin Beş geleneksel çalışma alanlarının artık rağbet görmediğinin altını çizerken ofislerdeki yeni eğilimleri şu sözlerle özetliyorlar: “Giderek sanal ofislere ve hazır ofislere olan ilgi artıyor, büyük ve pahalı şehirlerden küçük ve güvenli şehirlere dönüş başlıyor, sürdürülebilir ofisler trend oluyor ve ofis kültüründen önce kurum kültürü ön planda tutuluyor.”