29.05.2023 - 01:00 | Son Güncellenme:
Suha Özkan Hon. F AIA/ suhaozkan@yahoo.com - Pritzker Ödülü’nü Şili’den Alejandro Aravena’nın (2016), Burkina Faso’dan Diebelo Francis Keré’nin (2022) ve Hindistan’dan Balkrisna Doshi’nin (2018) hem de Britanya Kraliyet Ödülü (RIBA) (2022) ile birlikte alması, mimarların büyük kapitallere anıtlar yaratmalarının ya da varlıklı kesimin yaşam özlemlerini biçimlendirmenin ötesinde, barınak sorunlarına toplumsal ve doğal ortam çerçevesinde çözümler üretmelerinin de ödüllendirilmesi mesleğin daha yaygın bir saygınlık kazanmasını sağlamaktadır. 2023 RIBA Altın Madalyası tam 41 yıllık dostum ve başarılarını hayranlıkla izlediğim Yasmeen Lari’ye verildi. Bu yıl 83 yaşında olan Lari 15 yaşında gittiği İngiltere’de şimdi Oxford Brookes Üniversitesi olan Oxford Politeknik’de mimarlık okudu ve 1964 yılında Pakistan’a dönüp eşi ünlü tarihçi ve yazar Suhail Zaheer Lari’nin (1936-2020) desteği ile serbest mimarlık bürosunu kurdu. Böylelikle Pakistan’ın “ilk kadın mimarı” olarak mesleğimizin tarihine mal oldu. Mimarlık alanında üstün yeteneğinin ötesinde sağlam ve saygın kişiliği ile mimarlık mesleğinin meşalesini hem tasarım hem de meslek örgütlenmesi alanında büyük bir dirayetle önderlikle taşıdı. Mesleki uygulamaların ilk 15 yıllık bölümünde nitelikli yapı tasarımları üreten dünyada yaygın ve mimarlardan beklenen tasarım hizmeti olarak 1960-1970 model brutalist nitelikli yapılar üretti. Bunların arasında Karaçi’de Ulusal Petrol Şirketi, Taj Mahal Oteli ve Lari Evi yapıları sayılabilir. Lari’nin mesleğinin dönüm noktası Angoori Bagh projesidir, zaten bizim de arkadaşlığımız bu uygulama bağlamında 1982’de başlamıştı. Bu uygulama Lahor’da 787 düşük maliyetli konutun 14 adada yapılandığı, genellikle her biri iki odalı, tamamı iki katı geçmeyen türdeş bir doku oluşturan konut grubudur ve tamamı düşük gelir grubu için gerçekleştirilmiştir. Veranda evin dış ortamla ilişkisini sağlayan bölümdür. Yemek pişirme işleri de açık alanda, banyo ve tuvalet de avluda yer alır. Bu yoğun ucuz maliyetli konut grubu Lari’nın plan, kesit ve yerleşim çözümü çok basit olsa da yoğun bir mimari tasarım becerisi ve tutkunluğu taşır. Artık O büyük yapıları gerçekleştirmekten yorulmuş kendini toplum için mimarlık konusuna adamıştır. Ama yine de Angoori Bağh’da tasarım, yapı gereçleri ve niteliği onun için önemlidir. Lari, RIBA Altın Madalyası öncesi Pakistan Cumhurbaşkanı ödülü olan, bizdeki Devlet Sanatçılığı gibi Sitara-i-Imtiaz (2006) ve Hilal-e-Imtiaz (2014) ödüllerini hak etmiştir. Ayrıca 2016 yılında Japon Fukuoka Ödülü’ne “Sanat ve Kültür” alanında bir mimar, Mimarlık Tarihçisi. Çevre Korumacı, İnsani Yardım Katkıcısı yönleri anılarak ödüllendirilmiştir. Bu ödüllere gerekçe 1980’de eşi ile birlikte kurdukları Miras Vakfı’nda gerçekleştirdikleri yoğun çalışmalar içindir. Lari, kendisini büyük şirket sahiplerini mutlu etmek çabasından emekli etmiş ve Miras Vakfı (Heritage Foundation) ile tarihi çevre belgelemesi ve sonra BASA (Barefoot Social Architecture) “Çıplak Ayaklı Toplumsal Mimarlık” aracılığı ile sadece insani yardım mimarisi yapmaya adamıştır. Bu tutum 2005 yılında Kuzey Pakistan’da 7,6 şiddetindeki depremin yerinden ettiği 400 bin kişi ve benzeri durumlarda “Bir mimar olarak ne yapabilirim?” kaygısından kaynaklanan asil ve özverili bir yaklaşımdır. Kendisi; “Herhangi bir afet projesi yapmamıştım. Hele dağ başlarında hiç çalışmadım. Destek olarak kullanacağım bir emek kaynağı da yoktu. Büromu kapatmıştım. Ama anladım ki karar verip yola çıktığınızda daima size yardım edenler çıkar. Çıktı da.” Lari kurduğu BASA eylem grubuna geniş destek sağladı. Lari afet sonrasında güvenilir tasarımla bir araya getirilmiş tek odalı bir barınağın hayat kurtarıcı olabileceğine inanmakta ve sadece 110 dolara mal olan bambu barınaklarda on binlercesini gönüllülerin katılımı ile riskli alanlarda inşa etmiştir. Doğal olarak birkaç saatte inşa edilip gerektiğinde sökülüp gereksinilen başka yerlere taşınabilecek bu barınakların sıfır karbon ayak izi olduğunu da anımsatalım. RIBA Ödülü sonrası Observer Gazetesi’ne Rowan Moore’la yaptığı söyleşinin başlığı: “Uluslararası sömürgeci sadaka yöntemi hiçbir zaman yürümeyecektir,” derken, Guardian’da Oliver Wainwright’a “36 Yıl Boyunca “Yıldız Mimar”dım şimdi “kefaret” zamanı” demiştir. Kısacası son yıllarda yaptığı yoğun toplumsal mimarlık hizmetinin önce yaptıklarının karşılığında bir bedel ödemesi olduğunu içtenlikle söylemiştir. Kefaretin ne olduğunu yeni nesil için anımsatalım. Kefaret: “Kişilerin işlediği günahların affedilmesi umuduyla vermiş olduğu sadaka veya tutmuş olduğu oruçtur.”