MimarlıkBeylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi

Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi

01.03.2021 - 09:34 | Son Güncellenme:

9016 Mimarlık’ın Alevi inancının “bir araya getirici” değerlerini göz önüne alarak tasarladığı Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi’nde, dinin sembolik bir temsilden uzak olan mütevazı yanı, sosyal bir program eşliğinde başarıyla vurgulanmış.

Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi

Bir yarışma sonucu olarak tasarlanan Beylikdüzü Fatma Ana Cemevi ve Kültür Merkezi, 2020 yılında tamamlandı. Bir cemevi yapısının yarışmaya açılması ve kazanan projenin ilk öneriye çok yakın bir gerçeklikte tamamlanabilmesi, günümüz mimarlık tartışmaları adına önemli bir sonuç. Nitekim, projenin Türkiye’de “yarışma ile yapılmış” ilk cemevi yapısı olduğu vurgulanıyor. Alevi inancının “bir araya getirici” değerleri göz önüne alınarak hazırlanan proje, Beylikdüzü Yaşam Vadisi ile ilişkili olacak şekilde, 7.800 metrekarelik bir alanda kurgulanmış.

Haberin Devamı

Konut alanı ve yaşam vadisi arasında bir geçiş mekanı olarak, hem Alevi kültürünün saklı kalmışlığına bir yorum getiriyor, hem de ona sakin bir görünürlük sunuyor. Projede dinin sembolik bir temsilden uzak olan mütevazı yanı başarı ile vurgulanırken, programın kendisi sosyal kılınıyor. Kültür merkezi ve park, projenin “sosyal” bağını oluşturma amacı ile zemin katta, cemevi ise daha mahrem kılınarak üst katta konumlandırılmış. Mekan deneyimindeki süreklilik bozulmadan, mekanlardaki fonksiyonel ayrım malzeme farklılaşması ile betimlenmiş. İç-dış ilişkisini sağlayacak görsellikte doğal taş dokusunun tercih edildiği yapıda, ibadet mekanları ahşap malzeme ile vurgulanmış.

Yarışmaya sunulmuş projede ibadet yapılarının tamamının ahşap strüktür ile inşa edilmesi önerisinin ekonomik koşullar nedeniyle betonarme/ahşap birlikteliği ile sağlandığı dile getiriliyor. Tüm malzemelerin “olduğu gibi”, ham halleriyle kullanımı ise projedeki ana kararlardan biri olarak sonuç ürüne yansımış.

Haberin Devamı

Cem meydanı ahşap strüktürü ile ön plana çıkarken, cephesi ve gabarisi ile projenin ana programını davet edici bir dille görünür kılmış. Konferans salonu, kütüphane ve derslikler, park alanı ile bütünleşmiş. Küçük muhabbet alanı, on iki hizmetli odası ve dede odası, cem meydanı ile ilişkili olacak şekilde ayrışmış kütlelerde konumlanmış. Yarışmaya sunulan ilk öneriden farklı olarak, jürinin de önerisi ile, meydanın ve hizmet alanlarının kademelendirildiği gözlemleniyor. Böylece, gerek üst ölçek kararında belirtilen yapı-çevre etkileşiminin, gerekse de mekan deneyimindeki düşey akıcılığın güçlendiği görülüyor. Tasarlanan bu yapının, Alevi ibadethanesi tasarımı için varılan bir noktadan ziyade, gelişiminin devam edeceği bu yolda bir basamak olması hedefleniyor.