31.08.2021 - 12:18 | Son Güncellenme:
AYLİN RANA AYDIN
Yaşam alanlarını güzelleştirmek için çalışmalar sürüyor. Doğala olan ilgi her geçen gün artarken bahçe, balkon ve teraslar güzelleştiriliyor. Bahçe ayrıcalığına sahip olanlar rengarenk, yemyeşil bitkilerin, ağaçların yanı sıra havuzlarla da bahçelerini dekore ediyor. Bu yıl bahçelerde pek çok peyzaj uygulamasının yanı sıra su ile ilgili dekorasyonlar da tercih ediliyor. Biyolojik göletler, havuzlar yeni bir trend olarak karşımıza çıkıyor. Biyolojik göletler aynı zamanda içindeki bitkilerle gerçek bir gölette yüzme keyfi de sunuyor. Biyolojik göletler, havuzlar herhangi bir kimyasal maddeye ihtiyaç duymadan suyun ortamdaki bakteriler aracılığıyla temizlendiği bir oluşum olarak kullanıcılara sunuluyor. Tasarlanırken doğadaki dengeyi örnek alan biyolojik göletlerde sudaki yosun konsantrasyonu mikroorganizmalar yoluyla azaltılıyor.
Filtreleme özelliği
Babil Peyzaj Kurucusu Peyzaj Mimarı Sanem Özparpucu, organik havuzların klasik havuzlardan daha avantajlı ve insan sağlığına karşı daha duyarlı olduğunu dile getiriyor. Organik havuzların içerisinde kimyasal madde olmadığını ifade eden Özparpucu, “Bu havuzların diğer önemli özelliği klorsuz ve daha tasarruflu olmasıdır. Bitkilerin filtreleme özelliğinden yararlanarak kendi kendini temizler, bu sayede sudaki zararlı maddeleri ve mikropları yok eder. Bu havuzlar yeterli ve elverişli alanlarınız varsa tabii ki tercih edilebilir. Fakat uygulaması ve yapımı çok kolay bir işlem olduğu söylenemez” diyor. Cem Botanik yöneticisi Ayşe Şirin, bahçe tasarımlarının alanın ve iklimin yapısına bağlı olduğunu belirtiyor. Her bahçenin, balkonun kendine göre bir karakteri olduğunu ifade eden Şirin, “Bu yıl tasarımlarda su ile ilgili dekorasyonlar öne çıkıyor. Kimyasal havuzlardan ziyade daha çok biyolojik yüzme havuzları tercih ediliyor” şeklinde konuşuyor. Biyolojik havuz uygulamalarında bitki seçimi, yüzme alanı su derinliği ve proje bölgesinin iklim şartlarına göre yapılıyor.
Su altı bitkileri
Türkiye’deki iklim çeşitliliği nedeniyle her bölge için aynı bitki kullanımının yanlış uygulama olduğu ifade ediliyor. Bitkilerin iklim şartlarına dayanıklılık gösteren farklı türleri de tercih ediliyor. Biyolojik havuz yapımında su altı bitkileri, yüzen bitkiler, kıyı bitkileri kullanılabiliyor. Nilüfer, su kamışı, su mercimeği, eğir otu gibi bitkiler Türkiye’de pek çok bölgede sorunsuzca yaşadığı için biyolojik havuz, gölet uygulamalarında daha çok ön plana çıkıyor. Biyolojik havuzlarda bitki dikimlerinin hidroponik yöntem ile gerçekleştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Eğer buna dikkat edilmezse bitkilerin yetiştirilme saksılarındaki toprak nedeniyle havuz suyu bulanıklaşmaya ve yosun oluşumuna elverişli hale gelebileceği belirtiliyor.
Estetik bir görüntü
Bahçelerde estetik bir görüntü sunan biyolojik göletlerin avantajları şöyle sıralanıyor:
-Su bitkileri her mevsim estetik duruyor.
-Maliyetleri kimyasal havuzlara göre daha uygun.
-Hijyen doğal yollarla sağlanıyor.
-İstenilen boy ve şekilde tasarlanabilir.
-Doğal bir görüntü istenilen mekâna taşınıyor.
-Bitkili ve bitkisiz kullanım kolaylığı sağlanıyor.
-Bitkilerin filtreleme özelliğiyle kendi kendine temizleniyor.
-Biyolojik havuzlarda kimyasal olmadığı için cilde zararı olmadığı belirtiliyor.
-Göletlerin kenarında nilüfer, saz türleri gibi bitkiler yetiştirilebilir.
Faydalı bakteriler
Biyolojik göletlerin yapımında göletin yapılacağı alandaki toprak yapısı, coğrafi özellikler, yıllık yağış ve sıcaklık gibi özelliklere göre uygun planlanıyor. Göletler kendi ekosistemindeki bitkiler ve faydalı bakteriler sayesinde kendi kendini temizliyor. Proje yapım aşamasında biyolojik gölet içinde oluşturulacak canlı ekosistem de planlanıyor. Ekosistem oluşturulduktan sonra iskeleler, taşlar, çakıllar ve çevresinde su ile uyumlu olan bitkiler, sazlıklar kullanılarak peyzaj düzenlemesi gerçekleştiriliyor.