Son Güncellenme:
Hâlâ misafir odalarının tertemiz korunduğu binlerce, hatta milyonlarca ev olduğunu tahmin edebiliyorum. Şehirlerdeki evlerde misafir odalarının hızla azaldığını, büyükşehirlerde ise hemen hemen kaybolduğunu söylemek istiyorum. Eskiden bütün olanaksızlıklara karşın evin bir odası misafir odası olarak ayrılırdı. Mümkünse kapısı da kilitli tutulurdu. Normal zamanlarda ayak basmaya korkardık. Bayramdan bayrama ya da misafir geldikçe açılan kapıdan girdiğimizde burnumuza çarpan temizlik kokusu ve serinlikle ürperirdik. Şimdi bu gelenek unutulup gidiyor. Bazı uçuk sosyal bilimciler, misafir odalarının tasfiye edilmesiyle evin demokratikleştiğini, her odanın serbestlik kazandığını ileri sürebilirler. Ancak hem nostaljik, hem de insana değer veren bir yönü olan misafir odaları artık yok oluyor. Bu gelenek neden kayboluyor dersiniz? Çeşitli nedenleri var: Birincisi ve asıl önemlisi vahşi şehir hayatının insanı insanlıktan çıkarması... Dostluk, arkadaşlık, komşuluk, hısım - akrabalık bağlarını koparması... İnsanı yalnızlığa, kendi dünyasına hapsetmesi... İkincisi, olanaksızlıklar... Mesafelerin uzaması... Toplu ulaşım araçlarının semtleri birbirine bağlamadaki yetersizliği... Özel araçla gidilecek bile olsa trafik çilesinin göze alınamaması... Hepsinin ortak paydası zamansızlık. Üçüncüsü de evlerin artık misafir geleneğine uygun yapılmaması... Bu konuyu biraz tartışalım. Şimdiki evler misafirpermez! Eskiden misafirperver diye bir kavram vardı. Misafire değer veren, misafir ağırlamaktan hoşlanan, konuğunu el üstünde tutan insanlara misafirperver tanımı uygun görülürdü. Sonradan argoda, mizahi bir yaklaşımla 'misafirpermez' diye bir kavram türedi, misafir sevmez, misafirden hoşlanmaz anlamında... Daha çok gençler arasında espri amacıyla kullanılan bu kavramı ben evlerimiz için kullanma ihtiyacını duyuyorum. Şimdiki evler misafirpermez! Odaları azalan, hacimleri ufalan evler günümüzde ev ahalisine bile yetmiyor. Değil ki misafir ağırlamak mümkün olsun. O nedenle artık kimse kimseye gitmiyor, hısım - akrabalar bile yabancılaşıyor. Bu çağda demiyorum ki yeniden misafir odaları ayrılsın, kapısına asma kilitler asılsın! Ama ev ahalisini bile daraltan küçük hacimli ev yapımına artık bir son verilsin. Sırf 3+1 demek için çekyat bile sığmayan odalar yerine, insan ergonomisine uygun odalar yapılsın. Hatta üniversiteler, belediyeler, mimar ve müteahhit örgütleri bir 'Konut Kurulu' oluşturarak, 'oda standardı' belirlesin. Bu kurul, "Bir oda net olarak şu kadar metrekareden küçük olamaz" diye karar alsın. Aynı şekilde salon, mutfak, banyo gibi bütün birimler için de standartlar belirlensin. Odalar belli bir standarda getirilince, zaten evlerde misafir odası ayrılmasına gerek kalmayacak. Bu odalar hemen misafire uygun hale getirilebileceğinden misafir ağırlamak da sorun olmaktan çıkacak. Günümüzde kendi ihtiyaçları doğrultusunda 1+1 ve 2+1 tipindeki evleri tercih edenler de olabilir. Ama bu küçük evler, 3+1 almaya ya da kiralamaya gücü yetmeyenlerin mecburen sıkışmak zorunda kaldığı yerler olmasın. Ayrıca 1+1'in de 2+1'in de 3+1'in de asgari metrekare standardı olsun. Daha büyük yapmak isteyene de karışılmasın. Bütün bu kararlar mevzuata girsin. İskan ruhsatları bu ölçümler yapıldıktan sonra verilsin.