Son Güncellenme:
Başta Bizans ve Osmanlı olmak üzere birçok uygarlığın iktidar mücadelesine sahne olan İstanbul, geçmişi yüzlerce yıl öncesine dayanan tarihi semtlere ev sahipliği yapıyor. Çoğu otantik atmosferiyle büyüleyen eski İstanbul semtleri, emlak açısından da son derece değerli seçenekler barındırıyor.
İstanbul Avrupa Yakası'ndaki Eski Semtler ve Hikayeleri
Akaretler
Başlarda Akarat şeklinde anılan ve Akar kelimesinin çoğul halinden türetilmiş olan semtin ismi, gelir getiren mülk anlamı taşıyor. Sultan Abdülaziz, buraya cami yaptırmaya başladığı dönemde bir vakıf da kurduruyor. Ayrıca burada bulunan evleri istimlak ederek yerine taş binalar inşa ettiriyor. İnşa edilen taş binalardan gelen gelirler ise çeşitli imar işlerinde kullanılıyor.
Arnavutköy
Eski İstanbul semtleri arasında yer alan Arnavutköy, 18. yüzyılda çıkan bir yangınla tamamen yok oluyor. Sadrazam Mehmet Paşa aracılığıyla yeniden imar edilen semte Arnavutlar yerleştiriliyor ve semt ismini buraya yerleştirilen Arnavutlar'dan alıyor.
Ataköy
Emlak ve Kredi Bankası'nın 1950'li yıllardan itibaren bölgede inşa ettirdiği çok katlı yapılardan dolayı Ataköy, günümüzde tamamen modern bir görüntüye bürünmüş olsa da tarihi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. II. Mahmut zamanında Ataköy, baruthane olarak kullanıldığı için semtin ilk ismi Baruthane olmasına rağmen burada inşa edilen 50-60.000 nüfuslu yeni yerleşim yerinin ardından bölge bugünkü ismiyle anılmaya başlanıyor.
Baltalimanı
Semtin ismi, babası Balta Ocağı'nda yetişmiş olan Fatih dönemindeki deniz kuvvetleri komutanı Baltaoğlu Süleyman Bey'den geliyor. İstanbul kuşatması esnasında donanmayı bu limana demirleyen Baltaoğlu'nun ismi, zamanla semtin ismi haline dönüşüyor.
Eyüp
Semt ismini; Hz. Muhammed'in sancaktarı olarak bilinen ve Emeviler döneminde İstanbul'un kuşatılması esnasında şehit olan Hz. Eyüb'ten alıyor. Hz. Eyüb'ün mezarı Fatih'in hocası olan Akşemseddin tarafından bulunuyor ve buraya bir cami ile beraber türbe yaptırılıyor.
İstanbul Anadolu Yakası'ndaki Eski Semtler ve Hikayeleri
Altunizade
Altın alım-satım işleriyle uğraşan Altunizade İsmail Zühtü Paşa, buraya bir cami yaptırınca bölge de aynı isimle anılmaya başlanıyor. 19. yüzyılın 2. yarısında inşa edilen semt, günümüzde şık yapılarıyla dikkat çekiyor.
Beykoz
Osmanlı döneminde Kocaeli Sancakbeyliği'ne bağlı olduğu için bu bölgede sancak beyleri yaşıyormuş. Semt ismini ise onların unvanları ve köy anlamına gelen kos kelimesinin birleşiminden alıyor.
Kadıköy
Kadıköy'ün oluşum süreci ve tarihine dair iki ayrı iddia bulunuyor. İlki; günümüzde Osmanağa Camisi olarak bilinen yerde geçmişte Kadı Mehmet Efendi'nin yaptırdığı mescit nedeniyle semt ismi Kadıköy olarak anılıyor ve o şekilde günümüze kadar geliyor. İkinci iddia ise; Bizans'ın fethedilmesinin ardından bu bölge İstanbul'un ilk kadısı Hızır Bey'e bağışlanıyor ve semt ismini buradan alıyor.