07.11.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:
Levent Köprülü - Otokolik
Yaklaşık 1 milyar dolardan fazla yatırımla hayata geçirdiği Egea projesiyle hem üretim hem de ihracatta kendi rekorlarını kıran Tofaş, özellikle yurtdışından gelen talebin artması üzerine yeni bir yatırım kararı aldı. 50 milyon dolarlık ek yatırıma girişecek Tofaş, böylelikle yıllık kapasitesini de 400 binden 450 bine çıkaracak.
Egea projesi sayesinde başlattığı atakla bu yıl üretim ve ihracatta birinci sıraya yerleşen Tofaş, özellikle ihraç pazarlarından gelen bu modele yönelik taleplere yetişmeye çalışıyor. Tofaş, bu amaçla dış pazarlarında “Tipo” adıyla satılan Egea ailesinin üretim kapasitesini artırmaya yönelik yatırıma girişmeyi kararlaştırdı. Bu amaçla 50 milyon euro’luk yatırım yapacak olan Tofaş, 2. bir gövde hattı inşa ederken, boya hattını da, en son teknolojiler kullanarak ve ek yatırıma gerek kalmadan geliştirerek artan kapasiteye uyduracak.
Örnek olacak
Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, ikinci gövde hattını 2017 yılının ilk çeyreğine yetiştirmek istediklerini belirtirken, “Bu şekilde Fiat Egea ailesinin yıllık toplam üretim kapasitesini 250 bin adete çıkaracağız. Bu rakam, mevcut durumda yıllık 190 bin adetti. Ayrıca 500 kişilik bir ek istihdam da sağlayacağız. 2017’den itibaren de ihracat oranımız yüzde 75’e çıkacak” dedi.
Hatchback ve Station wagon versiyonlarının da devreye girmesiyle Egea ailesine olan talebi karşılamakta zorlandıklarını ifade eden Eroldu, özellikle boya bölümündeki yatırımın, FCA (Fiat Chrysler Automobiles) içindeki diğer tesislere ve hatta diğer otomotiv üreticilerine de örnek olacağının altını çizdi. Eroldu, “Geleneksel olarak boya birimlerinde kapasiteyi artırmak için fırınların boyu uzatılır. Bu da ciddi yatırım ve üretimin önemli süre durmasını gerektirir. Ekiplerimiz, son derece yenilikçi bir iş başardı. Önümüzdeki dönemde Tofaş’ta uygulamaya alacağımız teknolojiler, dünyada bir otomobil fabrikasında ilk kez seri olarak uygulanacak. Mutlaka taklit edilecek” diye konuştu.
Ezberleri bozdu
Egea’nın, gerçek anlamda ezber bozan bir proje olduğunu, Türkiye’nin toplam üretim kapasitesi ve otomotiv ihracatını da artıran bir araç haline geldiğini anlatan Tofaş CEO’su Eroldu, “Aynı zamanda Fiat markasına da Avrupa’da çok şey katmaya devam diyor. İtalya pazarı yüzde 9 büyürken, Fiat, kendi ülkesinde yüzde 14 büyüdü. Bu büyümeyi getiren modellerden biri de Egea. İtalya’da sedan pazarının oluşmasında, Egea’nın önemli bir rolü oldu. Diğer taraftan Hatchback’e de Avrupa’da talep artmaya devam ediyor” dedi.
Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç da, Egea’nın, ekim ayı sonu itibariyle Türkiye’de en çok tercih edilen model olmayı başardığını kaydederek, Egea’nın dizel-otomatik versiyonlarıyla birlikte daha fazla talep almaya başladıklarını söyledi. Aytaç, Egea’nın ekim sonu itibariyle 76 bin adetlik satışa ulaştığını da kaydetti.
Brexit’e karşı ‘Türkiye örneği’
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışı anlamına gelen Brexit’in uygulamaya girmesiyle, özellikle otomotiv sektöründe ne gibi gelişmeler yaşanacağına ilişkin tartışmalar sürüyor. Bu tartışmalarda en çok verilen örnek ise, Türkiye...
Burada üretim yapan ve yatırım planları bulunan, başta Nissan olmak üzere diğer otomotiv üreticileri, AB ile müzakerelerde Brexit sonrası Avrupa’ya gümrüksüz ihracat yapılabilmesi için gerekli tavizlerin alınabilmesini isterken, İngiliz hükümet yetkilileri de, otomotivcileri yatırımlarını durdurmamaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını belirtiyor.
Rekabetçilik önemli
Ticaret Bakanı Greg Clark, otomotiv endüstrisinin rekabetçiliğini korumasının kendileri için de önemli olduğunu söylerken, bunu sağlamak amacıyla müzakerelerde ellerinden geleni yapacaklarını ifade ediyor. İngiltere’de yatırımı bulunan otomotiv firmalarına, Brexit’le birlikte nelere ihtiyaç duyacaklarını sürekli olarak sorduklarını aktarırken, ülkedeki havacılık ve ilaç sektörlerinin de benzer sorunları olabileceğine işaret ediyor. İşte buradaki tartışmalarda, AB üyesi olmamakla birlikte, Avrupa ülkeleriyle Gümrük Birliği anlaşması bulunan Türkiye örneği gösteriliyor. Yetkililer ve firma temsilcileri, İngiltere’nin de Türkiye gibi böyle bir anlaşma imzalayabileceğini savunuyorlar.
İhracatta son 8 yılın rekoru
Türkiye ihracatının lider sektörü olan otomotiv endüstrisi, ekim ayında, 2008 yılından bu yana aylık bazdaki en yüksek ihracat rakamına ulaştı. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, sektörün ihracatı, geçen ay 2015 yılının ekim ayına oranla yüzde 8.2 artarak 2 milyar 190 milyon dolar oldu. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, bu başarılı performansta en büyük etkenin, binek otomobil ihracatının yüzde 40 artması olduğunu vurgularken, “Sektörün yıl sonu hedefi olan 23 milyar dolara bir adım daha yaklaştık” dedi.
Otomotiv endüstrisi, ekimde 2 milyar 190 milyon dolarlık ihracat yaparken, sektörün Türkiye ihracatından aldığı pay da, yüzde 18.7’ye yükseldi. Otomotivin ocak-ekim dönemi ihracatı da yüzde 10.8 artışla 19 milyar 269 milyon dolara yükseldi. Sektörün en büyük 3 pazarı olan Almanya’ya ihracat yüzde 35, İtalya’ya yüzde 49 ve Fransa’ya yüzde 13 artarken, alternatif pazarlardan İran’a yüzde 87’lik artış kaydedildi.
Otomobil taşıdı
OİB verilerine göre binek otomobiller yüzde 40 artışla 828 milyon dolar, yan sanayi yüzde 5 düşüşle 775 milyon dolar, ticari araçlar yüzde 12 düşüşle 422 milyon dolar ve otobüs-minibüs-midibüs de yüzde 26 artışla 145 milyon dolarlık ihracata imza attı.
Makyajlanan Picasso’da konfor daha da arttı
Citroen’in kompakt MPV sınıfındaki temsilcisi C4 Picasso, makyajlanan versiyonuyla ve 108 bin 650 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
1.6 lt 120 HP’lik dizel motor ve EAT6 tam otomatik şanzımanın yanı sıra cam tavanın standart sunulduğu 5 kişilik C4 Picasso ve 7 kişilik Grand C4 Picasso’da, makyajla birlikte temassız açılabilen bagaj kapağı, Aktif Şerit Uyarısı ve Şeride Geri Sokma sistemi, yeni 3D efektli farlar, Trafik Tabelalarını Okuma sistemi, Akıllı Far Sistemi, gibi ek donanımlar da bulunabilecek.
Superb 15 yaşında
Skoda’nın, geçmişi 1930’lara dayanan “Superb” adını canlandırarak, günümüzde yeniden üretmeye başlamasının üzerinden tam 15 yıl geçti. Halen üçüncü nesliyle satışta bulunan Superb’den, 15 yıl boyunca tüm dünyada 900 bin adedin üzerinde satış rakamına ulaşılırken, Türkiye’de de 22 bin 155 adedi yollara çıktı. Sadece üçüncü neslin satış adedi, bir yıllık sürede 7 bin 331 adedi buldu. Skoda, Superb adını ilk kez 1930’larda “640 Superb”de kullanmış, bu araç o dönemde az sayıda üretilmişti.
Yeni XLV satışta
Geçen yıl Türkiye’de satışa sunulan Tivoli’nin “uzun kardeşi” Ssangyong XLV piyasaya çıktı. Tivoli ile aynı platformda üretilen ve benzer tasarıma sahip olan XLV, genişlik ve uzunluk açısından ondan daha büyük.
1.6 CRDi (115 HP) dizel ve 1.6 lt (128 HP) benzinli motor seçenekleriyle pazara sunulan XLV’nin her iki versiyonunda da manuel ve otomatik vites seçenekleri bulunuyor. Aracın fiyatı, 87 bin 900 TL’den başlıyor.