Tam teşekküllü hem de ‘şekil’!

Gün, aslında bir miktar serin olmakla birlikte güneşli... İnsanın her zaman kendisini dışarı atmayı istediği günlerden biri... Yoklama başlar:

“Arkadaşlar, burada olanlar lütfen ses versin... Hanım indin mi?”

“Eee, evet!”

“Çocuk burada mı?”

“Kucağımda, henüz pek dillendiği söylenemez. Vekili benim!”

“Anne, siz de indiniz mi? Mehmetler geldi mi?”

“Buradayıııııızzz!”

“Masa, şezlonglar, tabureler, çocuğun puseti, mangal kömürü, mangalın kendisi, içeceklerin olduğu torba, etler, akşam sarılan dolmalar,. salata, plastik tabaklar, bardaklar, plastik çatal-bıçaklar, sucuk...”

“....”

“Sucuuuk, cevap versene be kardeşimmmm! Kapris mi yapıyorsun giderayak? Yola çıkıyoruz işte!”

Hayli azimli, tutumlu

Bildiğim ve uzun süre kullanmadığım ne kadar eski kelime varsa, bu yazıya kısmetti herhalde. Aile, gezmeler, arkadaşlar filan derken, beynimin bagajında ne varsa dökmüşüm ortaya...

Evet, yukarıdaki diyalogların bir kısmı size saçma gelebilir! Ama station wagon bir otomobil gördüğüm ya da kullandığımda, nedense aklıma ilk önce piknikler, sonra da seyahatler geliyor işte! Üstelik, sürekli bir yerlere kaçıp gidenlerden de değilim.

Niyetim var, ama başaramadım henüz!

Egea ailesinin son üyesi Egea Station Wagon ya da kısacası Egea SW, bu hafta tüm bunları hissettiren arkadaşın ta kendisi. Aynı zamanda ülkemizde satışa sunulan en yeni SW olarak da not edilebilir. Genel olarak son yıllarda çok fazla station wagon modelleri tercih etmesek de, bu araç, bir kez daha düşünmeye davet eden modellerden...

Öncelikle Türkiye’de üretilen iki station wagon modelden biri. İkincisi de, görüntü ve donanım açısından hayli çekici. Bildik Egea tasarımı, bu versiyona gayet iyi oturmuş. Böylelikle de görüntü itibariyle sportif, hoş bir araç ortaya çıkmış. Ayrıca tavan rayları da, araca yakışmış görünüyor. Her ne kadar, görüntüsünden yararlanıp, fonksiyonel olarak pek kullanmasak da...

Kıvrılıp uyusam mı?

Neyin nesi?

Şu soruna da hayranım iç sesim! Çok istikrarlısın vallahi, bravo! Egea familyasından işte, söyledim o kadar... Egea, zaten “çiçeği burnunda” bir model. O yüzden öncesi ya da “bilmem kaçıncı nesli” diyeceğim bir durum yok. Sadece Egea’nın, Türkiye dışında “Tipo” olarak satıldığını söyleyebilirim. Ha, şayet yurt dışında yazıyor olsaydık, o zaman “Şimdik Tipooo...” diye başlar, Tipo tarihçesi anlatırdım! (Biraz sinir ediyor da kendisi artık!)

Neleri var peki o zaman?

Öncelikle arkadaşımız, sadece iki donanım paketiyle satılıyor. “Urban Plus” ve “Lounge Plus” diyerekten... Egea’nın diğer kasa tiplerinde olduğu gibi, bunda da öyle fazla fazla “ekstra” yok. Bir deri paketi var, çok isterseniz. Bunun dışında yukarıda sözünü ettiğim 7 inçlik dokunmatik ekranı ve “Uconnect” bilgi-eğlence sistemi, geri görüş kamerası, hız sabitleme sistemi, park, far ve yağmur sensörleri mevcut. Ayrıca “Çarpışma Riski Uyarı Sistemi”, “Otomatik Acil Durum Freni”, “Viraj İçi Aydınlatmalı Ön Sis Farları”, “Yokuş Kalkış Desteği”, TPMS (Lastik Basıncı İzleme Sistemi), perde hava yastıkları, çift bölgeli otomatik klima filan da var. Daha sayamadım, kusuruma bakmayınız...

Bununla birlikte yine yukarıda sözünü ettiğim bagaj hacmi hayli geniş. Bir ara, arka koltukları yatırıp kıvrılmayı düşünmedim değil!

Motor seçenekleri nedir?

1.6 lt 120 HP’lik dizel motor ve TCT otomatik şanzımanlı versiyonunu kullandım. 100 km’de ortalama 6 lt tüketirken, bir depoyla 850 km yol yapabilir nitelikte. Performansı ise gayet yeterli. Kendisinin bir de 1.4 lt (120 HP) turbo ve 1.6 lt 110 HP benzinli (otomatik) motor seçenekleri mevcut...

Ciddi bagaj hacmi

Aracın iç mekanıysa, Egea ailesinin tipik özellikleri taşıyor. Basit ancak fonksiyonel gösterge paneli, tablet bilgisayarı aratmayan ve kolay kullanımlı ekran, iri klima düğmeleri, pratik eşya gözleri derken, sürücü koltuğunda araca alışmakta zorluk çekmiyorsunuz. Ekranın kullanımının ve parmak hareketine tepkisi cidden hızlı.

Konuğumuz, “Lounge Plus” denilen üst versiyondu. Dolayısıyla ısıtmalı deri koltuklarla ciddi üst sınıf havası veren iç mekanda, arka koltuktakiler için rahat bir oturma alanı var. Bununla birlikte işin en önemli kısmı, elbette bagaj. Stepneyle kullanılırsa 530 litre olan alan, ciddi potansiyel barındırıyor. Arka koltukların katlanmasıyla elde edilecek hacmi saymıyorum bile.

Bunların yanında araçta 1.6 lt dizel ve otomatik seçeneğinin de bulunduğunu hatırlatır, şu an için fiyatının 66 bin 900 TL’den başladığını söyleyip, çekileyim...

EDİTÖRÜN SON SÖZÜ

Yolda karşılaştığım bir meraklı arkadaşın, 5 dakikalık sürede “sitecın”, “siteşin”, “siteyçin” demesi... Sınav stresi gibiydi...