16.03.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
İSMAİL ŞAHİN
İSMAİL ŞAHİN- Dünya çapında yakaşık 340 milyar dolarlık bir hacme sahip olan tarımsal bazlı sıvı yağ sektörüne yeni bir alternatif geldiği iddia edildi. Amerikalı bir start-up firmasi özellikle Güney Amerika bölgesinde bolca bulunan şeker kamışından, tamamen natürel koku ve tada sahip, daha sağlıklı ve daha çevreci bir yağ geliştirdiğini öne sürdü. Bloomberg ABD’nin haberine göre bu yağ zeytinyağından daha fazla doymuş yağ oranına sahip. Şeker kamışının fermente edilmesiyle elde edildiği belirtilen yağın zeytinyağına göre yüzde 99, kanola yağına göre yüzde 87 daha az suya ihtiyaç duyduğu, yüzde 90’dan fazla tekli doymamış yağa sahip. Bitkisel yağlara oranla çok daha küçük ayak izi olduğu belirtilen haberde 250 dereceye kadar da yanmadığı ifade edildi. ABD’de bazı restoranların bu yağı kullanmaya başladığına dikkat çekilirken, yağın hem yemeklerde, hem kızartmalarda hem de salatalarda kullanılabildiği belirtildi. Alüminyum şişelerde yarım litre olarak piyasaya sürülen yağın fiyatı ise 29.99 dolardan (yaklaşık 966 TL) satılıyor.
Sekonder ürün
Ancak Türkiye’de yağ sektörü temsilcileri, ABD’de ‘çığır açan ürün’ olarak lanse edilen yağın tamamen bir pazarlama taktiği olduğuna dikkat çekti.
Alhatoğlu Zeytinyağı Yönetim Kurulu Başkanı ve Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, yağın fermantasyon ile elde edildiğine yönelik şirketin yaptığı açıklamanın tamamen gerçekleri saptırmak olduğunu belirtti. Alhat, “Fermantasyon ile yağ değil alkol üretilir. Bunların yaptığı şey fermantasyon olamaz. Bence mısırdan nişasta üretilirken sekonder ürün olarak elde edilen mısır yağı gibi şeker kamışından şeker alınırken bünyedeki yağ sekonder ürün olarak elde ediliyor sonra rafine edilerek satışa sunuluyordur” ifadelerini kullandı.
‘Modası çabuk geçer’
Anadolu Hazineleri Zeytinyağı Genel Müdürü Fatih Cenikli, de bir yağın sağlıklı olmasının sadece yağ asitlerine bağlı olmadığına dikkat çekerek, “Sadece, yağ asitlerine bakarak (high Oleik Sunflower Oil’de var) sağlıklı demek mümkün değil, öte yandan ısıya dayanıklı olabilir ama bunu sağlayan başka yağlar da var. Suya az ihtiyaç duyması, karbon ayak izinin düşük olması aşırı pahalı olmasının gerekçesi olamaz. Klasik ABD mantığı, dolar gözlüğünden bakılıyor, uzun süreceğini sanmam, modası çabuk geçer” dedi.
‘Daha önce de denendi’
Konu hakkında Tariş zeytinyağı eski laboratuvar müdürü Ümmühan Tibet ile de görüştüğünü ifade eden Fatih Cenikli, “ABD de zeytinyağı üretiyor ama hala dünyanın en çok zeytinyağı ithal eden ülkesi. Dolayısı bu türden denemeler yapmaları normal ama naturel zeytinyağının ikamesi bir yağ üretmeleri mümkün değil. Unilever uzun yıllar uğraştı, araştırmalar yaptı, zeytinyağının yerine geçecek bir yağ üretemeyince vazgeçti” dedi.
‘Maliyetine bakmak gerekli’
Yonca Yağ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıza Seyyar da şunları söyledi:
“Bu yağ şeker kamışından fermantasyonla üretilmiş. Tohum yağlarındaki yüksek linoleik seviyesi bulunduğu bu yağda ise % 1,3-3 linoleik seviyesi bulunduğu belirtiliyor. Yağ asidi kompoziyonu değerlendirmesi yapılamasının (linoleik asit, omega3 ve omega 6) yanı sıra zeytinyağındaki yararlı bileşenlerden hiç bahsedilmemiştir. Zeytinyağı içerdiği yüksek oranda tekli doymamış yağ asitleri ile karakterize edilmekte olup, sağlık üzerine yararlı etkilileri bulunan fenolik bileşikler, sekualen ve α-Tokoferol (E vitamini) gibi fitokimyasallar açısından önemli bir kaynaktır. Bunlar hücre içi antioksidan enzim aktivitelerini artırır, sinir sistemini korur, kan glikoz seviyesini düşürür DNA’yı oksidasyona karşı korur. Ayrıca fermantasyon yöntemi için üretim maliyetinede bakmak gerekiyor.”