07.11.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Hanife Baş
Türkiye, internette ‘Adil Kullanım Kotasız’ bir yaşam için harekete geçti. Bu uygulamadaki kotalar günümüzde artan tüketimi karşılamaktan uzak. Çoğu internet kullanıcısı daha ayın başında düşük hızlara mahkum oluyor. Film, dizi izlerken, bilgisayarda oyun oynarken birden internetin hızı düşüyor. Ayın geri kalanında bu hızla idare etmek zorunda kalırken nedenini sorguluyorsunuz. Karşınıza internete abone olurken farkında olmadan imzalayıp kabul ettiğiniz Adil Kullanım Kotası (AKK) çıkıyor...
Bu uygulama ülkemizde 2012’de getirildi. Tüketiciler satın aldıkları internet paketinin hızını doldurduklarında hızları ay sonuna kadar 3 megabit saniyeye düşürülüyordu. Şikayetler ve içerik tüketiminin artması üzerine 2017’de iyileştirme yapıldı. 02:00-08:00 saatleri arasındaki kullanımlar AKK’ye dahil edilmedi. Daha önce AKK kotasını dolduran kullanıcılara saniyede 3 megabit gibi düşük hızlar yerine satın alınan hıza göre 14, 20 megabit gibi hıza düşürme seçeneği sunuldu. 31 Aralık 2018’de ise AKK’nin tamamen kaldırılacağı duyuruldu.
Artık her anımızın internette geçtiği ve video tüketiminin çok arttığı günümüzde kota uygulaması değerini yitirmiş durumda. İleri seviyede kullanıcıları ise çok olumsuz etkiliyor. Birçok güncellemenin boyutunun yüksekliği daha ayın başında kotanın dolmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca internet servis sağlayıcıları, yüksek hızda sattıkları hizmete kendilerince belirledikleri kota sonrası düşük hızda hizmet verdikleri halde taahhüt edilen hızda hizmet verilircesine faturalandırıyor. Birçok tüketici adil kullanım kotasından habersiz ve bilinçsizce sözleşmeleri imzalıyor. Daha ayın ilk günleri ya da haftalarında düşük hızda internet hizmeti almak zorunda kalıyorlar.
Suistimal edenler
Ama bu uygulamayı suistimal edenlerin de olduğunu gözardı etmemek lazım. Bir servisin sınırsız olmaması gerektiğine inananlar da var. İnternet başında sabah akşam film indiren, dizi izleyen, başkalarına izleten, bireysel aboneliğini iş için kullananlar bulunuyor. Bir aboneliği üç dört ailenin kullanması gibi durumlar da görülüyor.... Ancak bunların kim olduğunu internet servis sağlayıcılar görebiliyor. Bunların oranının da yüzde 1-2’leri geçmediği belirtiliyor.
Türkiye’de en önemli sorun ise internet aboneliklerinde kotaların çok yetersiz olması. Ortalama kotalar 35-50 GB arasında. Ancak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, Türkiye’de ortalama kullanım ise 93 GB’yi buluyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarıyla kullanımları birbiriyle uyuşmuyor.
Artık ihtiyacı karşılamıyor!
Dünyada da AKK benzeri uygulamalar var. Bu, Türkiye’de icat edilmiş bir uygulama değil. Amerika, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri de uyguluyor. Ancak en önemli fark, bu ülkelerde AKK’ye dahil kotaların 500 GB’lık boyutlarda olması. Bu nedenle tüketiciler açısından bir sorun teşkil etmiyor. Teknolojik gelişime paralel olarak Türkiye’de video, ses gibi içeriklerin hem de daha kaliteli şekilde tüketilmeye başlaması, eskiden konan bu kotaların yetersiz kalmasına neden oluyor. Çoğu internet kullanıcısı da ay sonuna doğru çocuklarını uyarmak ve kendi kullanımlarını da kısmak zorunda kalıyor. Ya da çok ağır hızlarda internete mecbur kalıyor. Yani bu uygulama artık günümüzün ihtiyacını karşılamaktan çok uzak.
Yeni dönem nasıl olacak?
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, AKK’nin yıl sonunda kaldırılacağını duyurdu. Peki, AKK kalkınca kullanıcılarını ne bekliyor? Düzenleme tüketici haklarının korunması ve hizmet kalitesi açısından olumlu bir yaklaşım. İşletmeciler açısından ise mali ve opresyonel yükümlülükler getirecek. Düzenlemeler uzun vadede tüketiciye daha yüksek fiyat olarak yansıyabilir. ‘Eski kotaların geri getirilmesi, kota bittiğinde internetin kesilmesi’ gibi uygulamalar görülebilir. Bakan ve BTK, AKK’nin kalkmasının ardından nasıl bir sisteme geçileceği konusunda henüz açıklama yapmadılar. Tüketiciyi mağdur etmeyen, AKK’den kurtulup başka kotalara takılmayı gerektirmeyen paketler sunulması hepimizin temennisi.