29.12.2022 - 12:57 | Son Güncellenme:
Milliyet Enerji
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı İbrahim Erden, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Hatırlayacağınız üzere 2021’de Türkiye rüzgar enerjisi kurulu gücünde 10 bin MW eşiğini aşmış ve önemli bir kilometre taşını geride bırakmıştık. 2022 yılı ise 12.000 MW’a seviyesine çok yaklaştığımız, Türkiye rüzgar sektörü açısından art arda üretim rekorlarının geldiği ve gün bazında rüzgar kaynaklı üretimin yüzde 25 – yüzde 27 seviyelerine kadar çıktığı bir yıl oldu. Ayrıca, özellikle rüzgar sanayisi açısından sektörün gücünün, görünürlüğünün ve etkinliğinin ön plana çıktığı çok hareketli bir yılı tamamlıyoruz. Birliğimiz açısından da sektördeki bu canlılığı sadece Türkiye’de değil Avrupa’daki etkinlikler vasıtasıyla uluslararası arenada gerçekleştirme imkanı bulduk. Bunlar elbette bir planlama çerçevesinde ve sıkı bir ekip çalışmasıyla yapıldı. Kovid sonrası dönemde enerji arz güvenliğinin dünya gündeminin en önemli başlıklarından biri haline geleceğini öngörüyorduk. Böyle bir perspektifle de Türkiye rüzgar sanayisini hem dünya standartlarındaki üretim kabiliyetleri, hem yetişmiş insan kaynağı hem de ülkemizin coğrafi konumundan kaynaklı lojistik ve maliyet avantajları açılarından gündeme taşımak bizim de esas önceliğimiz oldu.
Türkiye, en güvenilir ortak
Artık tüm ilgili ana ekipman imalatçıları nezdinde de kabul edildiği üzere, Türkiye 1,5 Milyar Euro’luk ihracat hacmiyle rüzgar enerjisi tedarik zincirinde Avrupa’nın en güvenilir ortağı konumundadır. Biz de bu pozisyonumuzu daha da güçlendirmek ve ihracat rakamlarımızı arttırmak amacıyla konumumuzu vurgulamaya devam edeceğiz. Bu sebeple 2022’yi “Sanayi Yılı” ilan etmiş ve çalışmalarımızı bu alana yoğunlaştırmıştık, bundan sonra da hız kesmeden bu alanda kayda değer çalışmalara imza atmayı sürdüreceğiz.
Yılda 3 GW yeni kurulu güç gerek
Öte yandan, 2023’te önceliğimiz sanayiyle birlikte güçlü bir şekilde “yatırım” konusu da olacak. Bu amaçla, Cumhuriyetimizin 100. Yılını rüzgar sanayisi için “Yatırım Yılı” ilan ediyoruz; çünkü tekrar ve güçlü biçimde ön plana çıkarılması gereken çok ciddi bir rüzgar yatırım potansiyelimiz var. Türbin teknolojileriyle ilgili son gelişmeleri ve deniz üstü potansiyeli de dahil ederek toplamda 200 bin MW’a yakın bir potansiyeli olan bir ülkede halen 11 bin 640 MW seviyesinde bulunmak bizleri bu alanda daha fazla mesafe kat etmek üzere hırslandırıyor. Ulaşılan bu kurulu gücümüz ve yıllık üretimde yüzde 10 mertebesini aşan rüzgar enerji üretimimiz önemli bir başarı hikayesi sayılabilir. Her yıl ülkemizde üretilen elektriğin yaklaşık 33 terawatt saati rüzgardan geliyor, ayrıca geçtiğimiz yıl 1.700 MW civarında yeni kurulu gücü ülkemize kazandırdık ancak tüm bu başarılara rağmen sektörümüz büyük potansiyelimiz dikkate alındığında yılda en az 3 GW yeni kurulu gücü gerçekleştirecek kabiliyettedir.
4 milyar Euro’luk yatırım gerek
Yılda asgari 3 GW’lık bir RES kurulumu, takriben 3,6 Milyar Euro’yu aşan bir yatırım gerektirmektedir. Bu şekilde, ülkemiz adına çok değerli bu yatırımlar milyarlarca dolarlık bir yatırım potansiyelini santrallere dönüştürürken bu yatırımların 3 GW’ı da aşarak olabildiğince yüksek seviyelerde ve hızlı biçimde gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yapmak istiyoruz. Bu yatırımlar ülke olarak en kritik gündem maddelerimizden olan enerji arz güvenliğimizi sağlamanın yanı sıra enerji ithalatımızı da azaltarak cari açığın azalmasına da ciddi katkılar sağlayacaktır. Dolayısıyla, TÜREB olarak 2023 hedefimiz yatırımların önünü daha da açacak ve yatırımları hızlandıracak konulara odaklanmak ve Avrupa’ya verdiğimiz “Tedarik zincirinde en güvenilir ortağınız Türkiye’dir” mesajını vurgulamak olacak. Tüm bu çalışmaların sonunda hem yatırım açısından yeni bir canlanma dönemine giren hem de ihracatta 2022’deki 1,5 Milyar Euro’yu aşan bir Türkiye’ye 2023 yılı sonunda ulaşmayı arzu ediyoruz. Tabi sektörümüzde ciddi hareket yaratan “enerji depolama”, “hidrojen” ve “deniz üstü rüzgar” gibi yeni alanlar da gündemimizde yer tutuyor. 100.000 MW’ı aşan ön lisans başvurusuyla dikkat çeken ve önümüzdeki yıllarda hızlı biçimde yatırımlara konu olacağına inandığımız enerji depolama projeleri sadece rüzgarı değil tüm yenilenebilir enerji sektörünü büyütecek bir alan olduğundan bu alandaki çalışmalara sektörün en kapsayıcı çatı kuruluşu olarak öncülük etmeye de devam edeceğiz.
Ulusal Enerji Strateji Belgesi bekleniyor
Hidrojen ve deniz üstü rüzgar konularının gelecek yıl gündemimizde önemli yer tutacağını düşünmekle beraber, 2023 yılında bu alanlarda ancak bazı yatırım planlamalarının duyurulacağını öngörmekteyiz. Esasen, yakın zamanda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın açıklamasını beklediğimiz Ulusal Enerji Strateji Belgesi’nde belirtilecek uzun vadeli hedefler bu alanlarda yapılacak ARGE çalışmaları, ekipman üretimi (elektrolizör ve deniz üstü türbinleri için aksam), deniz üstü santral yatırımları ve hidrojen üretim yatırımlarıyla ilgili yatırım projeksiyonlarını netleştirecek önemdedir. TÜREB olarak Ulusal Enerji Strateji Belgesi’ne büyük önem veriyor ve yüksek oranda yenilenebilir hedefi konmasını kuvvetle destekliyoruz. Bu noktada dünyadaki dönüşüme ayak uyduran, yenilenebilir enerji potansiyelinden aldığı güçle hidrojen dönüşümüne de katılarak bu alanda hak ettiği yatırım payını alan bir ülke olmak için biz de elimizden gelen çabayı göstereceğiz.