Komşunun altınını teminat göster, kredi al...

İstanbul Altın Rafinerisi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Halaç, altının teminat gösterilip karşılığında kredi kullanılması için bazı bankalarla görüşmelerin sürdüğünü bildirdi.
Halaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’deki altının şu anda büyük oranda kayıt dışı olduğunu, halkın elindeki altın miktarını tahmin etmekte zorlandıklarını söyledi.
Özcan Halaç, 1995 yılından beri Altın Borsası rakamlarına bakıldığında tahminen 5 bin tona yakın altının yastık altında olabileceğini ifade etti.
İstanbul Altın Rafinerisi’nin madenlerden çıkan ve halktan gelen hurda altınları tekrar rafine ederek piyasaya sunduğunu anlatan Halaç, son zamanlarda altın fiyatının artmasıyla birlikte Türk halkının yavaş yavaş yastık altındaki altınları çıkarmaya başladığına dikkati çekti.
Öte yandan altın fiyatının yükselmesinin, kuyumculuk sektörüne zarar vermeye başladığını, fiyattan dolayı tüketicinin altın alamaz hale geldiğini anlatan Halaç, altının bu dönemde takıdan ziyade yatırım amacıyla alındığını söyledi.
Takı tarzında satış azaldığı için üreticilerin de üretim miktarlarının azaldığını belirten Halaç, dolayısıyla fabrika ve atölyelerin daha az çalışmaya başladığını anlattı.
Halaç, bunun yanı sıra fiyat artışının, elinde altını bulunan yatırımcın zenginleşmesine sebep olduğunu ifade ederek, “2 yıl önce 1 kilo altınınız 30 bin lirayken bugün 60 bin liraya yükseldi. Ama gönül ister ki üreticilerimiz de çalışsın” dedi.
Takı satışlarının azalmasının sadece Türkiye’ye özgü olmadığının altını çizen Halaç, global anlamda bütün dünyada takı satışında azalma olduğunu, yatırım konusunda altına ilgi duyanların sayısının global ekonomik kriz korkusuyla 3-4 kat arttığını, talebin fiyatı da yukarı çektiğini anlattı.
Halaç, bu şekilde talep gelmeye devam ettiği sürece altının fiyatlarının yükselebileceğini ifade etti.
Türk halkının daha önce ağırlıklı olarak Darphane’nin bastığı ziynet altını kullandığını, İstanbul Altın Rafinerisi’nin buna alternatif olarak ürettiği gram altının son dönemde daha fazla tercih edilmeye başladığını belirten Halaç, şunları söyledi:
“Amacımız yastık altındaki altını çıkarıp tekrar ekonomiye kazandırılması. Çünkü biz yastık altına giden altını, ekonomiden kaçırılmış bir para olarak görüyoruz. Eğer o altın yastık altına gitmeseydi o para ekonominin içinde kalacak, dükkan, iş olacak, bankada mevduat olacak piyasaya kullandırılacaktı. Vatandaş altınını yastık altında saklamakta inat ediyorsa, biz bankaya koyup gelir elde etmesini istiyoruz. Bizim Kuveyt Türk ile yaptığımız bir anlaşmaya göre Banka altınlarını burada değerlendiren yatırımcılara belli oranda kar payı veriyor. Bugün yastık altında 5 bin ton altın olduğunu düşünürsek bunun değeri 200 milyar dolardır. Yani her yıl 4 milyar dolarlık gelirden oluyoruz. Amacımız bu altını yastık altından çıkarıp Türkiye’yi dışa bağımlı bir altın ülkesi olmaktan çıkarmak.”
Türkiye’nin altın ithal eden bir ülke olduğunu anımsatan Halaç, altının yastık altından çıkarılıp tekrar ihraç edilmesi gerektiğini, yurt dışından alınan altının hazır değeri de yüksekken ihraç edilip yatırım yapmak gerektiğini anlattı.

“KOMŞUNUN ALTININI TEMİNAT GÖSTER, KREDİ AL...”
Özcan Halaç, Türkiye’deki geleneklere göre altının genellikle kadınların olduğunu ifade ederek, “Altını asıl saklayan kadındır. Kadınlar gidip bankaya hesap açtırıp, altınlarını oraya koyabilir” dedi.
Kullanılmayan altının saklanmasına karşı olduklarını ifade eden Halaç, takının ise bir zevk olduğunu ve takı sektörüne zarar gelsin istemediklerinin altını çizdi.
Halaç, Türk halkının yatırım için öncelikle altını varsa eşinden bunu istediğini anlatarak, şöyle devam etti:
“Eşinde olmayınca komşuya gidiyor. ’Bana altın borç ver’ diyor. Bizim bu konuda bankalarla görüşmelerimiz var. Vatandaş bankaya gram altınını yatıracak banka buna teminat kabul edecek karşılığında kredi verecek. Yani komşunun altını teminat gösterilip, karşılığında kredi alınabilecek. Teminat gösterilen altın da yine piyasaya kullandırılabilecek. Bu konuda birkaç tane banka ile görüşüyoruz. Bunu uygulamaya çalışacağız.”