Gıda mühendisliğini bırakıp kendi işinin patronu oldu

Çeşitli firmalarda gıda mühendisi olarak çalışan Emre Erbek, çocukluk hayalinin peşinden koşabilmek için görevinden istifa edip Nevşehir'de açtığı atölyede ahşap aksesuar ve hediyelik eşya üretimine başladı.

Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden 2014 yılında mezun olan Erbek, sektörde yıllarca çalışmasına rağmen, tutkusu olan ahşap işçiliğini yapabilmek için gıda mühendisliğini bırakıp yaklaşık 6 ay önce kurduğu atölyede kendi işinin patronu oldu.

"Ahşap hep benim için tutkuydu"

Erbek, AA muhabirine, özel sektörde gıda mühendisi olarak çalıştığı yıllarda aldığı ücreti atölye açabilme arzusuyla biriktirdiğini ve hedefine ulaştığını belirtti.

Henüz küçük yaşlardayken Nevşehir'deki mesleki ve teknik lisede öğretmen olan babasının atölyesine giderek çalışmaları izlemekten zevk aldığını ifade eden Erbek, eğitim hayatının kendisini farklı alana yönelttiğini ancak ahşap malzeme üretiminin içinde ukde olarak kaldığını anlattı.

El becerisini kaybetmemek amacıyla hafta sonları evinde çeşitli ahşap malzemelerden ürünler yaptığını dile getiren Erbek, "Gıda mühendisliği lisans eğitimi aldım ama hep bir atölyem olsun istiyordum. Ahşap hep benim için tutkuydu. Çalışırken küçük el aletleri alıp bir şeyler yapıyordum. Hem araştırma yapıyordum hem de aldığım tüm maaşımı atölye hayalime saklıyordum, hayalime kavuştum." dedi.

Erbek, bölgedeki turistik tesislerden sipariş aldığını, sosyal medya aracılığıyla da ürünlerini sattığını söyledi.

"İnsan keyif aldığı işi yapmalı"

Sanatını icra ederken mutluluk duyduğunu vurgulayan Erbek, Afrika ve Uzakdoğu'daki ağaç türlerinden elde edilen ahşapları getirterek işine farklı bir renk katmak için gayret gösterdiğini ifade etti.

Yaygın dekor ve hediyelik malzemelerin dışına çıkıp, estetik görünüme sahip ürünler ortaya çıkardığına dikkati çeken Erbek, şöyle konuştu:

"Çocukluğumdan beri ahşap veya metal ile uğraşmak istedim ama ahşaba duyduğum ilgi gün geçtikçe arttı. Bin bir çeşit ahşap var, her biri ile uğraşmak ayrı bir haz veriyor. Türkiye'de insanlar hep ceviz, meşe gibi ağaçlarla yetinmişler. Paduk, venge gibi ağaçlar getirtip bunları işledikçe de daha fazla keyif alıyorum. Bir şey üretiyorsunuz, bunu insanların beğenmesi çok önemli ama önce ben beğenmeliyim. Yaptığım ürünü karşıma koyduktan sonra izlemek keyif veriyor. Bunun bir tarifi yok. 5 yıl birikim yapmaya çalıştım, hayallerimin peşinden gittim. İnsan keyif aldığı işi yapmalı. Ya sevmediğin bir iş içinde hayatını idame ettireceksin ya da hayalin için fedakarlık yapacaksın. Hedefim atölyeyi büyütüp eleman takviyesi ile istihdamı artırmak. Otel ve kafeler ile iç piyasaya yoğunlaşmak istiyorum. Egzotik ahşaplarla kişiye özel malzemeler üretmeyi planlıyorum."